English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Imhotep

Imhotep Çeviri Portekizce

59 parallel translation
"Imhotep."
"Lmhotep".
Yani Imhotep yalnızca bu dünyada değil, öteki dünyada da ölüme mahkum edilmiş.
Então ele recebeu a sentença de morte neste mundo e no próximo.
Imhotep.
Imhotep.
Ben adını hiç söylememiştim, ama Bayan Grosvenor'ın eski Mısır dilinde Imhotep'le ilgili bir şeyler söylüyordu.
Nunca pronunciei este nome, mas ouvi a Menina Grosvenor murmurar em egípcio antigo algo acerca de Imhotep.
Imhotep mi?
Imhotep?
Müzedeki o mumya, Tapınak'taki Vesta rahibelerinden biriyken, Imhotep hayattaydı.
Imhotep estava vivo quando aquela múmia no museu era uma virgem vestal no templo.
Imhotep'in mumyasına ne oldu?
O que foi feito da múmia de Imhotep?
Bu parçanın kopyalandığı parşömen, Başrahip Imhotep'in mumyasıyla birlikte on yıl önce çalınmıştı.
Roubaram o pergaminho original há 10 anos atrás, juntamente com a múmia do alto sacerdote Imhotep.
Imhotep, burası mumyalama odası.
Imhotep, este é a sala de embalsamamento.
Firavunun baş rahibi Imhotep'in evi.
Cidade de Imhotep, o sumo sacerdote do Faraó.
Imhotep!
lmhotep!
Anhsunamun'u diriltmek için... Imhotep ve rahipleri mezarına girip bedenini çaldılar.
Para ressuscitar Anck-su-namun... lmhotep e os seus sacerdotes entraram na sua cripta e raptaram o corpo.
Imhotep aşkı için, tanrıları öfkelendirmek pahasına şehre girip siyah Ölüler Kitabı'nı kutsal yerinden aldı.
Pelo seu amor, Imhotep desafiiou a ira dos deuses e foi às profundezas da cidade... onde retirou o negro Livro dos Mortos do seu lugar sagrado.
Ama firavunun korumaları Imhotep'i izlemiş ve ayin tamamlanmadan onu durdurmuşlardı.
Mas os guarda-costas do Faraó seguiram lmhotep e detiveram-no... antes do ritual estar terminado.
Imhotep'in rahipleri canlı canlı mumyalanarak cezalandırıldılar.
Os sacerdotes de Imhotep foram condenados a ser mumifiicados vivos.
Imhotep ise daha önce hiç uygulanmayan lanetlerin en korkuncu olan... Hom-Dai lanetiyle cezalandırılmıştı.
E lmhotep... foi condenado a sofrer o Hom-Dai... a pior de todas as antigas maldições... tão horrivel que jamais houvera sido aplicada.
Prens İmhotep kendisine dokunulmasından hoşlanmaz.
O Príncipe Imhotep não gosta de ser tocado.
Prens İmhotep misafirperverliğiniz için size teşekkür ediyor.
O Príncipe Imhotep agradece-Ihe a sua hospitalidade.
Baş rahip İmhotep'in yeniden doğmasına fırsat vermemek için yemin ettik.
Juramos impedir que o Sumo Sacerdote Imhotep renasça.
Imhotep.
lmhotep. lmhotep.
İmhotep.
Imhotep.
- İmhotep!
- Imhotep!
İmhotep.
Imhotep. Imhotep.
İmhotep'in rahipleri.
Os sacerdotes de Imhotep.
lmhotep.
Imhotep.
Bu, o. lmhotep.
É ele. É Imhotep.
Akrep Kralı yenecek kadar güçlü olduğu için lmhotep'i mezarından çıkardılar.
Desenterraram Imhotep por ser bastante forte para eliminar o Rei Escorpião.
Efendimiz lmhotep çok memnun olacak.
O Sr. Imhotep ficará muito satisfeito.
lmhotep, O'Connell'lerle son karşılaştığında... ölümsüz ruhunu yeraltı dünyasına göndermişlerdi.
A última vez que o Senhor Imhotep encontrou os O'Connells... eles mandaram a sua alma imortal para as Profundezas do Inferno.
lmhotep Hazretleri çocuğu görmek istiyorlar.
O Senhor Imhotep deseja ver o rapaz.
Dinle, eski dostumuz lmhotep'ten ne bekleyebiliriz?
Ouve, que podemos nós esperar do nosso velho amigo Imhotep?
lmhotep Hazretleri yakında Akrep Kralı öldürecek... ve hakimiyeti ele geçirecek.
O Senhor Imhotep em breve deverá matar o Rei Escorpião... e assumir o comando.
Yırttık.
Imhotep...
- Bir kuşburnu alırım.
- Para mim é um Imhotep. - Dois.
- Evet.
- Vai, Imhotep.
Senin kız kardeşin nasıl?
- Vai, Imhotep. - E a tua irmã, como vai ela?
İyi, şükürler olsun.
- Vai bem, Imhotep.
Üzgünüm, bunu bir süreliğine ödünç alıyorum.
- Vai, Imhotep. Levo isto emprestado.
- Öyle, şükürler olsun.
- Passa, Imhotep.
Bir zamanlar Imhotep'in baş adamıydım.
Outrora braço direito de Imothep.
Dr Jackson, bize şu Imhotep'ten biraz bahseder misiniz?
Dr. Jackson, o que sabe sobre esse Imothep?
Eski Mısır'da üçüncü sülale zamanında, Imhotep ilk piramidin yapımını gerçekleştirmiştir.
Na terceira dinastia do Egipto antigo, cria-se que Imothep construiu a primeira pirâmide.
Imhotep büyük ihtimalle önemsiz bir gezegenden gelen geri planda bir Goa'uld.
Na verdade, acho que Imothep era um Goa'uid insignificante de um planeta subdesenvolvido.
Imhotep belki önemsiz bir Goa'uld idi, ancak K'tano büyük bir lider.
Imothep pode ter sido um Goa'uid inferior, mas K'tano é um grande líder de homens.
Imhotep'in Jaffa'larının tümü bunda ustalaşmak zorundaydı.
Todos os Jaffa de Imhotep tinham de a saber.
Imhotep sizin sayılı gününüz kaldığını bizzat kendisi açıklamıştı.
O próprio Imhotep declarou que tinhas os dias contados.
- İmhotep etkiledi beni
Impressiona-me seu Im-Ho-Tep.
- İmhotep?
Im-Ho-Tep?
İmhotep'in hizmetçisi.
Era criada de Amenhotep.
Kokuttun dedi duydun mu?
- Imhotep.
Her şey yolunda.
- Vai bem, Imhotep.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]