English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Inis

Inis Çeviri Portekizce

2,911 parallel translation
inis için hazirlaniyor olman gerekmiyor muydu?
Não. Para as duas.
Ben, ah, inis icin hazirlanmaliyim.
Tenho de me preparar para a aterragem.
- Eğer o gemiler iniş yaparlarsa...
- Se essas naves aterrarem...
İstila için iniş sahaları yapıyorlar değil mi?
Os seus locais de aterragem, são para uma invasão, não são?
İniş için kemerlerini takın.
Recomendo seriamente que se sente para aterrarmos.
O alanda ne olduğunu, neyin iniş yaptığını öğrenin.
Descubram o que houve naquele local. O que desembarcou lá.
Bialya sınırındaki Kourak'a iniş yapacaksınız.
Vão aterrar em Qurac, na fronteira da Bialya.
24 saat önce iniş yaptık.
Pousamos há 24 horas.
İniş'e 17 dakika var. Ekstra enerjiyi çalıştır tamamlandı.
17 minutos... até que toda a transferência de energia esteja completa.
Rusya'ya iniş yapmamıza çok sevinirler.
Terão todo o prazer em dar-nos uma boleia até a Rússia. Adoram meter-se com os vermelhos.
Uyarı, iniş başlatıldı.
pulso de energia em progresso.
Dışişleri Bakanı çoktan iniş yaptı.
A Secretária de Estado já desembarcou.
Öncelikli iniş hakkımız var.
Somos prioridade para aterrar.
Acil durum! Acil iniş talep ediyorum.
A requisitar aterragem de emergência.
Yetkililer, Toller'ın yakalandığı Arizona'dan getirildiği uçağın acil iniş yapmaya zorlandığını bildirdi.
Foi confirmado que o avião no qual ele vinha do Arizona, foi forçado a fazer uma aterragem de emergência...
İniş için kapıları açın, küçük mekik yaklaşıyor.
Prepara o trem de aterragem, a nave aproxima-se.
Her işin iniş çıkışları olur ama sizi temin ederim ki...
Todos os negócios têm os seus percalços. Mas garanto-lhes...
Bu iniş çıkış değil.
Isso não é um percalço.
- Annie. - İniş yaptık.
Deus, país e panna cotta.
Güney Atlantik'teki kasırga gücündeki rüzgarlar nedeniyle Falkland Adaları'na iniş yapmak zorunda kalmışlar.
Problemas com o clima. Ventos de furacão no, Atlântico Sul. Foram forçados a aterrarem nas Falklands.
Uçağın Falkland Adalarına iniş yaptığına dair Teyit istiyorum.
- Quero a confirmação de que há um jacto no chão, nas Ilhas Falklands.
Tüm iniş ve kalkışları durdurun.
Não entram nem saiem voos.
Önceden belirlenmiş bir iniş bölgesi mi var?
Tem algum sitio determinado para a chegada?
İniş bölgesine dönüyoruz. Donoghue ve KFOR birliklerine.
Agora vamos ter com o Donoghue e a unidade KFOR.
İniş bölgesine ne kadar kaldı?
- Falta muito para chegar?
İniş bölgesine geldik. KFOR birlikleri burada değil.
Estamos no local, nenhum sinal da unidade da KFOR.
Pekala. Güneydeki yedek iniş bölgesine devam edin.
Vão para sul para o ponto de encontro secundário.
Ağır ateş altında kalmışlar ve iniş bölgesinden kaçmak zorunda kalmışlar.
Disse que estavam sob ataque e que tiveram de abandonar o ponto de encontro.
Tahliye için helikoptere iniş alanı istiyorum.
Preciso de um local para evacuação por helicóptero.
İniş alanı, hedef binanın 2,7 kilometre kuzeydoğusunda.
A posição é 2,7km a nordeste do prédio alvo.
Acil tahliye için derhal bir iniş sahası bul.
Encontra um local para evacuação imediata.
Plastik dolu bir şehre kauçuk dolu bir kutudan iniş yapmak oldukça ironikti.
É bem irônico que uma caixa cheia de látex me faria acabar numa cidade cheia de plástico.
Çok iyi bir iniş oldu.
Foi uma aterragem e tanto.
Binanın yapısı müsait değil. Ayrıca, çatıda iniş pisti de yokmuş.
Muitos prédios aqui perto, o telhado não foi projectado para isso.
Kalp şeklinde iniş işareti.
Em forma de coração.
Artık bir dahaki sefere paraşütle iniş yaparsın ya da tünel kazarsın.
Talvez na próxima vez possas vir de paraquedas ou escavar um túnel.
İniş için teşekkürler.
Obrigado pela ajuda com o pouso.
Aşağı iniş yolunu bulamadım.
- Não consigo descer daqui!
Belki de o kadar uzun bir iniş olmaz.
Talvez não seja uma queda muito grande.
- Başka iniş yolu yok.
- Eu sei. Não há outra maneira de se descer.
İniş işlemlerini hemen başlatacağız.
Iremos começar os procedimentos de aterragem imediatamente.
Artı tuvalete kirli bir iniş yapma derdi olmaması güzeldi.
Além disso, sabia bem não ter de me preocupar em sentar-me na água de cada vez que usava a sanita.
Bir saat önce iniş yapması gereken bir ambulans helikoptere binmişti.
Ela apanhou boleia num helicóptero Medevac que devia ter pousado há uma hora.
İniş yapıp yakıt almalıyız, yoksa eğlence daha fazla süremez.
Ou pousamos para reabastecer, ou não vamos longe.
Denizci helikopteri için iniş pisti.
É o heliporto do helicóptero do Presidente
Denizci helikopteri için iniş pisti.
É a pista de aterragem do Marine One.
Bin millik alandaki tek iniş pistini nasıl bulacağını bilmez! O yüzden iniş yapıp yakıt alamaz!
Não sabe procurar a única pista de aterragem em 1000 milhas para poder aterrar sozinho quando precisa de combustível!
Orada nereye iniş yaptınız peki?
Então, onde é que aterraram?
Suya iniş gerçekleşti.
E temos aterragem em água.
Umarım iniş sahasını pas geçmeyiz.
Espero que não ultrapassemos o local de aterragem.
İniş bölgesindeki tüm iletişimleri engelledik.
Transmissões na zona de aterragem bloqueadas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]