Inquisitor Çeviri Portekizce
53 parallel translation
Böyle çabuk ve böyle sessiz bir şekilde aslında o kadar memnun oldu ki... seni Aziz Meraklı Goodrum madalyasıyla ödüllendiriyor.
Ele quer conferir-lhe a Ordem de San Gudro, o Inquisitor. - San Gudro o Inquisidor?
Bu haftanın "Araştırma" dergisinde bulduğum şu gazetecilik saçmalığına bak.
Lê esta notícia que li no "Inquisitor" desta semana.
"Ulusal Araştırma" dergisinden.
É do "National Inquisitor"!
"Araştırma" dergisi Alf'ten, uzaylı Amazonlar hakkında bir makale yazmasını istemiş.
O "Inquisitor" pediu ao Alf para escrever um artigo sobre as mulheres amazonas no espaço.
Ne demek istiyorsun? "Ulusal Araştırma" dergisine başka bir tehdit mektubu yazmadın, değil mi?
O que queres dizer? Não voltaste a escrever uma carta de reclamação para o "Inquisitor" pois não?
Bu insanlar, "Ulusal Araştırma" dergisinden.
Estas pessoas são do "National Inquisitor". Eu sei.
Kate, bu insanlar buraya "Araştırma" dergisinden geldi.
Kate, estas pessoas são do "Inquisitor".
Engizisyon ilahisi, Peder.
Inquisitor Deum, padre.
Inquisitor'da dostlarım var.
Tenho amigos no Inquisitor.
- Roger Nixon, Metropolis Inquisitor.
- Roger Nixon, Metropolis Inquisitor.
Babam Daily Planet'a aklını takmış. Ama insanların Inquisitor'ı okuduğunu biliyorum. İlgilendiğim bu.
O meu pai é obcecado pelo Daily Planet, mas sei que o Inquisitor tem mais leitores.
Inquisitor var.
- Há sempre o Inquisitor.
Inquisitor'da hakkında iyi yazılar çıktı ama Journal boyalı basın değil.
Faz-se bom jornalismo no "Inquisitor," mas o "Jornal" não é um tablóide.
Inquisitor'da ki fahişenin aksine, ben satılık değilim.
Ao contrário da sua pega no "Inquisitor," não estou à venda.
Daha çok boyalı basın haberi.
Parece um artigo do Inquisitor.
Planet ve Inquisitor'da ki dostlarımı aradım.
Falei com uns amigos do Planet e do Inquisitor.
Inquisitor'da çalışıyorsun, Planet'ta değil.
Trabalha para o Inquisitor, não para o Planet.
Seni çağırmadığıma, ve Smallville'de üç kafalı koyun doğmadığına göre... -... Inquisitor'ın burada ne işi var?
Como não te telefonei e não soube de ovelhas de 3 cabeças em Smallville que traz o Inquisitor aqui?
Boyalı basın için yazmak yerine The Daily Planet'a yazmak arasındaki büyük etken bu olacaktır.
Aí está a diferença entre escrever disparates para o Inquisitor e ser jornalista do Daily Planet.
Ben, Inquisitor'da çalışan, araştırmacı bir gazeteciyim. Ve senin hakkında bir hikaye yazmayı çok istiyorum.
Sou jornalista do Inquisitor, e gostava de escrever um artigo sobre si.
Roger Nixon, Inquisitor için çalışıyorum.
Roger Nixon. Trabalho para o Inquisitor.
"Inquisitor" palavra bir gazete, Clark.
O Inquisitor é um nojo, Clark.
"Inquisitor" gazetesinden bir yazar. Benim hakkında bir hikaye yapmak istiyor.
Um jornalista do Inquisitor quer escrever um artigo sobre mim.
Dedikodu gazeteleri çıktığından beri yeni bir hastam olmadı.
Não tenho uma doente nova desde que o Inquisitor saiu.
Ama itiraf etmeliyim ki, ben... Hazırlanan nikahı, boyalı basının dedikodu sayfalarından duymak beni kırdı.
Embora admita que me doeu saber das tuas núpcias pelas páginas do Inquisitor.
Inquisitor gazetesinin yaptığı gibi saçmalığı bassaydık eğer.
Se publicássemos disparates como o The Inquisitor.
Leon Rowland.
- LEON ROWLAND THE METROPOLIS INQUISITOR - A ARMA
Görünen o ki, yarın Lionel'ın Inquisitor'ın baş muhabiriyle konusu "silah" olan bir görüşmesi var.
Parece que o Lionel tem uma entrevista marcada para amanhã com o melhor repórter do Inquisitor, sobre algo chamado de "a arma".
Ayda yürüyen insan, arama bekletmenin icadı, ve Lois Lane'in ilk seferinde İnquisitor'daki manşeti kapması.
Homens a andar na lua, as chamadas em espera foram criadas, e a Lois teve a sua grande entrevista de primeira página no Inquisitor.
Evet, Inquisitor'ın arama motoru bir fosforlu kalem ve sarı sayfalardan ibaret.
Sim, o Inquisidor, o seu sistema de pesquisa consiste nas páginas amarelas.
Pekala, aslına bakarsan Inquisitor'ın dürüstlüğüyle övünmemesi iyi bir şey.
Ainda bem que o Inquisitor não tem orgulho na própria integridade.
İnquisitor'da beyin dalgaları ve ruhun ayrılması üzerine makalede okumuştum.
Agora, li um artigo no Inquisitor sobre ondas cerebrais e projecção astral...
İnquisitor için ilginç bir haber olurdu ama katatonik bir hastanın, intikam almak için bedeninden ayrılması pek keyifli bir haber olmazdı.
Isto daria uma história e peras para o Inquisitor, mas considerando de onde vem, "Aproveitar-se de um paciente em estado vegetal que usa projecção astral para procurar vingança"
Yazan Daily Planet, Inquisitor değil.
É o Daily Planet, não é o Inquisitor.
Ben ne gördüğümü biliyorum, Smallville. Üzerimdekileri değiştirir değiştirmez, doğruca Inquisitor'a gideceğim.
Eu sei o que vi, Smallville, e assim que mudar de roupa, vou direita ao Inquisitor.
Insquisitor'a gidene kadar, hiçbir şeyim kalmaz.
Quando chegar ao Inquisitor estarei como nova.
Rakibiniz Inquisitor adına çalışıyorum.
Trabalho para o vosso rival, o Inquisitor.
Ününü, gerçekten Inquisitor'da bile yer alamayacak, bu bulvar gazetesi çöplüğü için tehlikeye mi atacaksın? Kimse sana inanmayacak.
Queres mesmo apostar a tua reputação neste lixo para tablóides, que nem para o "Inquisitor" serve?
Lois Lane. Inquisitor muhabiriyim.
Sou uma repórter do "O Inquisidor".
Inquisitor mı?
"O Inquisidor"?
Bu gazeteyi ben yönetiyorum Bayan Sullivan eğer bununla ilgili bir problemin varsa Inquisitor çalışanları bu konuda daha mı duyarlı olduğunu öğrenmekte özgürsünüz!
Sullivan, é livre de procurar no Inquisitor um local de trabalho com melhor ambiente!
lnquisitor'da ilk başladığımda sadece ön sayfada bir haber yapmayı düşünürdüm.
Olha, quando comecei no Inquisitor, só me interessava ter as melhores histórias na primeira página.
Ama Inquisitor'daki dostlarım Luthorcorp's CEO'sunun ve onun dünyayı ele geçirecek uzaylı projesini yayımlamaktan memnun olurlar.
Mas, tenho amigos no Inquisitor e eles iam adorar fazer um artigo sobre a Presidente Executiva da LuthorCorp e os seus planos para lançar uma conquista extraterrestre do mundo.
Inquisitor'daki bir dostum benim için yayınladı. Çünkü bu deri ve dantel tarzı Planet'e göre değil.
Um amigo meu no "Inquisitor" publicou-a por mim, já que não é propriamente material para o "Planet".
4 Haziran, Inquisitor şirket ofisi. Özel dedektifler.
4 de Junho Escritório do Investigador Privado
Bu Cezacı'nın gerçekten var olduğuna inanmıyorum.
Não creio que esse Inquisitor exista.
Gerçekten çok gizemli!
Li sobre ela no "National Inquisitor".
şimdi bir haftalığına gideceğiz. telefonu kapattınmı? evet.
THE NATIONAL INQUISITOR FUMAR PODE SER BOM PARA SI,
Burada Inquisitor için hikaye yok, Lois.
Lois, aqui não há nenhuma história para o Inquisitor.
Inquisitor'da çalışıyorum ben.
Trabalho no Inquisidor.
Bunu Inquisitor'a götür.
Leva isso até ao "Inquisitor".