Integral Çeviri Portekizce
474 parallel translation
Altın aramaya başladın mı, aynı anda başka bir iş yapmayacaksın.
Para mim, procurar ouro é trabalho de tempo integral.
Full-time çalışsaydı biri zor girerdi, fakat bir hırsız elbette ki girebilirdi.
Em tempo integral não arrombaria um banco, mas um ladrão com certeza.
Wilks'in bu işte tüm gün çalışan sekiz adamı var.
Wilks colocou oito homens em tempo integral.
Bu davayı ilgilendiren bir soru. Eğer mahkeme devam etmeme izin verirse bunu göstereceğim.
É uma parte integral do caso... e se o tribunal me permitir prosseguir, eu o irei demonstrar.
- Kahverengi pirinç, şapşal.
- Arroz integral, tolo.
Acaba banka 50.000 doları tam tazmin olarak kabul eder mi, dersiniz?
Você acha que o banco aceitará 50.000 dólares como restituição integral?
Kızarmış ekmek, çıtır.
Torrada de pão integral.
Sossuz salata, tereyağsız kızarmış çavdar ekmeği ve sade kahve.
Salada sem molho, torrada integral sem manteiga e café puro.
110 tanesi kepekli buğday ekmeğine.
110 com pão integral...
- Hepsi kepekli buğday ekmeğine.
- Todas com pão integral.
Varılan bu sonuçlara temel teşkil eden duruşmaların eksiksiz metni... 1 Mart'ta yayınlanacaktır.
O texto integral das audições de testemunhas, que está na base destas conclusões, será publicado no dia 1 de Março.
Bakın, kullanım kılavuzu köprü aletlerinin gerekli bir parçasıdır.
Sabe, a operação manual é uma parte integral da ponte dos instrumentos.
Hamburg'un köhne limanlarından kopup gelen erotizmin doruklarında gezinen herkesin hayallerini süsleyen büyüleyici nü şovuyla karşınızda...
Chegou recentemente das ruas de Hamburgo é sensualidade em pessoa é o sonho, o amor... Num alucinante show de nudez integral eis aqui Ursula Hoffmann! "
Çözüm olasılıklarına dayalı temel trigonometri ya da logaritmayı denediniz mi?
Explicou-lhe trigonometria primária ou logaritmos fundados em cálculo integral?
3 çocuk yetiştirmek, tam gün işte çalışmak ve zamparalık sahip olduğundan daha fazla enerji gerektirir.
Criar três crianças, trabalhar em tempo integral e perseguir mulheres requer mais energia do que você tem.
Düzenlenmiş 3. Perde cesurcaydı, başarılı.
O terceiro acto integral foi audacioso, brilhante.
Bu günden itibaren bir hükümete tabi biri değil... hükümetin parçası olan özgür bir insan olacaksınız.
A partir de hoje, deixarão de ser súbditos de um governo, para serem uma parte integral do governo. Homens livres.
Fakat dini vazifelerime üç gün boyunca ağırlık vermek zorundayım.
Mas os meus deveres religiosos... exigem a minha atenção integral nos próximos três dias.
Bununla birlikte, aslında sekizinci ondalık basamakta bir hata var. Sadece bir integral sistemi doğruyu gösterebilir.
De facto, há um erro na oitava casa decimal, mas só um sistema de cálculo poderia mostrar isso.
Tam burs alıp, Juilliard Müzik Okulu'na başlamış.
Entrou na Escola de Música Juilliard, com bolsa de estudos integral.
Kepek ekmeği.
Pão integral.
Tuna salatası, kepekli ekmek ve limonlu soda.
Salada de atum, torrada de pão integral, e àgua com gás de limão.
Art, kesintilerle ilgili nihai raporu hala almadım... ben de bir uğrayıp sorunun ne olduğunu göreyim dedim.
Art, não recebi ainda o relatório integral dos cortes... e pensei passar por aqui para ver qual era o problema.
Ama pişmanlığın mutluluğun en önemli parçalarından olduğunu hatırlayacağız.
Então recordaremos que o arrependimento é uma parte integral da felicidade.
Tedavi açısından çok önemli olan bu süreci anlayamazsın.
Não compreende este complicado processo que faz parte integral do tratamento.
Ben tüm ilginizi istiyorum.
Quero que se dediquem a mim em período integral.
Fahişe miydi, yoksa, deri şortlu iri adamlarla takılmayı mı düşündün?
Foi o pão de centeio integral, ou foi a ideia de andar por aí com homens grandes de cuecas de cabedal?
Hükümet mali konuda tam destek veriyor.
Desfrutando do apoio financeiro integral do governo.
Önemli değil, zaten sabahtan akşama onun için çalışmıyorum.
Eu não trabalho para ele tempo integral.
Alış veriş listesi sizde, karşılığını aldınız.
Tem a lista. Pagamento integral.
Evet, tam buğday üzerine yumurta salatası alacağım.
Sim, um sanduíche de ovo em pão integral.
Umarım haşlanmış pirinç üzerine servis yapılmış karides seversin.
Espero que gostes de camarões com arroz integral.
İki köfteli, bir ton balıklı sandviç ve iki de limonata lütfen.
Pode-me dar 2 sanduíches de almôndegas, uma de atum em pão integral, e duas limonadas, por favor?
İki köfteli, ve bir ton balıklı ve iki limonata.
Certo, 2 sanduíches de almôndegas, uma de atum em pão integral, 2 limonadas. Isso faz 7,84.
Ona Diet Melba al.
Leva-lhe tosta integral.
Peki ya Diet Melba?
E tosta integral?
Diet Melba da ne diyeceksin.
Que é isso de tosta integral, não é?
Balıklı sandviç, yumurta tost ekmeği, limonlu çay.
Atum em pão integral, um ovo mexido, uma torrada, chá com limão.
Bunun için İspanya'da genel bir uydulamamız... – Genel uygulama.
A Espanha pertence ao Pano Integral...
Organ bağışı için genel bir uygulama var.
- Pano Integral... Ao Plano Integral de Doação de Órgãos e tudo se faz com toda a transparência.
Birisi yolculuk yapıp durdu, diğeri sürekli çalıştı.
Ele viajava, ela trabalhava em horario integral.
Ben tam burslu öğrenciyim.
Sou um aluno com bolsa integral.
Tam burs mu?
Uma bolsa integral?
Kahverengi pirinç ve sebze ye.
Come muito arroz integral e legumes.
Kahverengi pirinç ve sebze yiyorsun, değil mi?
- Comes arroz integral e legumes?
Ona kahverengi pirinç, sebze ve su getir.
- Arroz integral, legumes e "Evian".
Ben kahverengi pirinç ve sebze alacağım.
Não têm arroz integral e legumes?
İşte erzakımız, kepekli ekmekte Tonbalıklı sandviç.
Bem, aqui está! Salada e pão integral.
Bütün organik pirinci yediler!
Mas todos comiam arroz integral.
Sucuklu ekmek kulağa nasıl geliyor?
Que dizem de salame e pão integral?
– Genel uydulama...
- Plano Integral...