Inuit Çeviri Portekizce
39 parallel translation
O, Inuitler'in etini yediği, kıllarından giysi dokuduğu hayvanmış.
E era desse animal que os Inuit precisavam para se alimentar e vestir.
Sihizm. Aztek, Toltek, Toltek, İnka, Inuit, Beduin, Hindistan, Sihizm
Azetecas, toltecas, incas, esquimós, beduínos, indianos, sikhs...
Tlingit ve Haida Inuit ve Aleut Ruslar, Norveçliler. Hepsinin dilleri ve kimlikleri, bölgenin sayısız kanal ve adasında yaşatılıyor.
tlingits e haidas, inuites e aleútes... russos e noruegueses... seus idiomas e façanhas permanecem nos nomes... de nossas inúmeras ilhas e passagens.
Daha çok Inuit'ye doğru yuvarlanma olmuş!
Foi mais uma viagem ao fundo do "rio"!
Inuit eskimonun diğer adı.
"Rio" é uma palavra que se relaciona com caiaque.
Eskimolar, takip ettikleri hayvan hakkında daha fazla şey öğrenmek için gübreden biraz tadarlarmış.
Nos Inuit, existe o boato de que comem bocados de excrementos, para saberem que animal estão a perseguir.
Buradan 9 mil ötede bir Eskimo köyü var.
Há uma aldeia Inuit cerca de 15 km a Leste daqui.
Yukon bölgesini çektim. Utah kırlarını. Alaska'daki Eskimoları.
Fotografei o Território Yukon... o Utah selvagem... aldeias Inuit no Alaska...
- Inuit deniyor.
- O termo correcto é Inuit.
Şimdi eski bir Eskimo sanatı olan "gırtlak şarkısı" ile ruhunu arındıracağız. Gırtlak şarkısı mı?
Agora vamos purgar o teu espírito com a ancestral arte Inuit de cantar pela garganta.
Eskimoların, yaşlıları avlanamadıklarında, ölmeleri için yüzen buz kütlelerine terk ettiklerini biliyor muydun?
Sabes que os inuit abandonam os pais num pedaço de gelo flutuante quando eles se tornam velhos demais para caçar?
Benim üvey annem dede tarafından Inuit, yani ben... Eskimo sayılırım. Neyse, küçük bir iyilik istiyorum.
Minha madrasta é um quarto inuit, então eu sou parte esquimó.
Saçlı, yarı beyaz, yarı Eskimo hizmetli.
É o zelador meio branco meio inuit com cabelo.
Seninle ayrılırken sana "o" eskimonun kendisi olmadığını söyledi mi?
Ele acabou contigo e disse-te que não era Inuit?
Zenginlere, Inuit sanatı satacağım.
Vou vender arte Inuit aos multimilionários.
İnuit şiiri olduğu için.
É porque esta merda é Inuit.
Aşağıdaki vadide, geyikler ve mamutlar geziniyordu. Çok soğuktu. Bu nedenle bir Inuit gibi giyindim.
E no vale ali em baixo, passavam renas e mamutes, e fazia muito frio, é por isso que estou vestido como um Inuíte.
David Iqaqrialu, Kanada Arktiği'ndeki Clyde River köyünden bir Inuit.
David Iqaqrialu é um inuíte da aldeia do Rio Clyde, no extremo norte canadense.
Burada çok az yol var. Bu yüzden David ve halkı çoğu Inuit gibi sürekli donmuş deniz buzunda seyahat etti.
Há poucas estradas por aqui, por isso, David e sua aldeia, como a maioria dos inuítes, sempre atravessam o mar congelado.
Pasha, Kuzeydoğu Rusya'daki Chukotka'da bir grup Inuit adamına liderlik yapıyor.
Pasha lidera um grupo de inuítes em Chukotka, no nordeste da Rússia.
Geleneksel Inuit tasarımı temelli kızaklar yaptılar.
Construíam trenós com base no tradicional modelo inuíte.
Bu ilkel kabilere ait maskelerden daha bir düzineden fazla var.
Havia mais de uma dúzia de famílias tribais de Inuit.
Yerlilerle ilişki kurdum.
Não se pode confraternizar com os Inuit.
İniltiydi.
Uma inuit.
Bir Inuit büyüsü.
Um feitiço * Inuit *
Görünüşe göre Inuit büyüsünün bazı yan etkileri varmış.
Então, aparentemente, o feitiço Inuit tem alguns efeitos colaterais.
Peki ya Eskimo kız?
E a rapariga de Inuit?
Her şey bittiğinde hâlâ hayatta olmak istiyorum sadece. Sonumun Sutton ya da o Eskimo kahpe gibi olmasını istemiyorum.
Só quero aguentar-me até ao fim, ao contrário da Sutton ou daquela cabra de Inuit.
Eskimo kıza ne olmuş?
- A Sutton mandou matá-la e queimar a aldeia toda. - O que é que tem a rapariga de Inuit?
Masai'ler, Eskimolar, Aborjinler gibi.
Os Masai, os Inuit, Aborígines.
Inuit halkları, yosun tabakalarını fok derisi içine sıkıştırırlardı.
Os inuítes punham camadas de musgo dentro da pele da foca.
Onlara kuzey halkı deniyor.
eles chamam-se Inuit.
En kuzeye, mesela İnuit Eskimolarına bakarsanız büyük ölçüde etoburlardır çünkü ellerinde olan budur.
E se formos bem para norte, como, por exemplo, os esquimós Inuit, eles são largamente carnívoros, porque é isso que têm disponível.
Eski bir Inuit şarkısı
Viver para ver o grande dia a raiar e a luz que preenche o mundo.
Toltek, İnka, İnuit, Beduin, Hindistan
Toltecas, incas, esquimós, beduínos, indianos, sikhs.
Aztek, Toltek, Toltek, İnka, Inuit, beduin, Hin....
O que estás a fazer na minha secretária?
Yok, o bir... İnuit.
Não, é um esquimó.
Oscar'ın İnuit bir arkadaşı, evet.
Um esquimó amigo de um amigo do Oscar.
Oscar'ın İnuit olan en iyi arkadaşının yaşadığı yer.
Onde vive o esquimó melhor amigo do Oscar.