English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Ispiyoncu

Ispiyoncu Çeviri Portekizce

379 parallel translation
Aramızda bir ispiyoncu vardı, şimdi dişsiz kaldı.
Já tivemos um bufo no bando, mas agora ele não tem dentes.
Lanet olası, Romalı ispiyoncu!
Estupido dum romano boca larga!
Adi herif ne olacak! Romalı ispiyoncu!
Patife, espião dum romano!
O ispiyoncu Silien'i bulmam gerekiyor.
Tenho que encontrar esse porco do Silien!
Hain ispiyoncu!
Traidor!
Ona, ispiyoncu, dolandırıcı, namussuz hayta diyen dostlar.
Havia quem lhe chamasse um delator, um escroque, um trapaceiro.
Kapıyı kilitleyecek kadar bile aklınız yok, sen ve o ispiyoncu.
Nem sequer trancaram a porta, tu e aquela ratazana!
Hele hele polis kuvvetleri için daha kötü bir gün. Yapabileceğiniz en iyi şey, şans dileyip, bir ispiyoncu çıkması için dua etmek!
E um dia negro, muito negro para as forças da ordem, quando o melhor que se consegue fazer é rezar por um informador!
"25.000 dolar için ispiyoncu olun."
"Seja um bufo por $ 25.000"
- Dost meclisindeyiz. Tanrı mı ispiyoncu?
E os amigos que, sem dúvida, ouvem Deus.
Git söyle ona. umurumda değil, ispiyoncu!
Vai-lhe dizer que não me importo, espia!
Ama ben ispiyoncu değilim, tamam mı?
Não sou informador, está bem?
Senin ağzından sokup götünden çıkarıcam, seni ispiyoncu pislik.
Vou-ta enfiar pela garganta, até que te saia pelo cú. És só garganta.
Melmac'de biri bana ispiyoncu demişti sırf onu sivil polise teslim ettim diye.
Em Melmac, um tipo chamou-me de bufo. Só porque o entreguei á polícia secreta!
Yani bir ispiyoncu gibi?
Uma espécie de informadora?
- Cameron bir ispiyoncu!
O Cameron é bufo.
Roberto Texador'um ben, ispiyoncu Moltalvo değil.
Estás a falar com o Roberto Texador, não com o Roger Montalvo.
Ben ispiyoncu değilim.
Não sou bufo.
Piç ispiyoncu. Bütün ailesi ispiyoncu.
Na família dele, são todos chibos.
O da büyüyünce ispiyoncu olacaktı.
Ele ia dar no mesmo.
- Seni bir ispiyoncu olarak hiç düşünmemiştim.
- Nunca te imaginei um queixinhas.
Ben ispiyoncu değilim.
Não sou delator.
"Ben ispiyoncu değilim."
"Não sou delator."
Ama ispiyoncu değil!
Mas não é um bufo!
Alçak ispiyoncu.
Meu grande safado!
Şu ispiyoncu Burns onlara Ford'un nerede olduğunu söyledi.
Olha, o rato do Burns disse-lhes onde está o Ford.
Hangi pis ispiyoncu onu ele vermiş acaba?
Quem foi o camelo que a denunciou?
Yanılmıyorsam "pis ispiyoncu" demiştin.
Julgo que o termo foi "camelo".
Lanet ispiyoncu.
Estúpido de merda!
Bakın, ispiyoncu olmak istemem.
Não quero ser delator...
Sen de ispiyoncu.
Tu também, bufo.
- İspiyoncu?
- O informador?
İspiyoncu muydu?
Mandavam-me um bufo?
İspiyoncu.
Linguaruda.
İspiyoncu olduğu ortaya çıktı hala onu savunuyorsun.
Agora que descobrimos que ele nos traiu... continuas a defendê-lo.
İspiyoncu musunuz nesiniz?
- Por aqui, senhores. - O que são vocês? lnformantes?
İspiyoncu olmak susatıyor.
Este trabalho dá sede...
İspiyoncu piçler!
Filho da mãe desgraçado!
İspiyoncu.
- Dedo-duro.
- İspiyoncu buydu herhalde.
- Talvez seja um bufo.
İspiyoncu!
Fofoqueira!
Bay İspiyoncu!
O Informador?
İspiyoncu denilmesindense dayak yemeyi tercih ederim.
O teu irmão já foi espancado e chamado de bufo?
İspiyoncu sürtük yeğeni başka bir konu.
Já a queixinhas da sobrinha é outra questão.
İspiyoncu bir ibneyle işbirliği yapacağımı mı sandın?
Eu preciso de ti. Pensas que vou fazer equipa com uma bichona vendida?
- Özür dilerim, Bart. Ama eğer ölür yada yaralanırsan hak ettiğim ilgiyi alamama rağmen, seni özleyeceğim. - İspiyoncu.
Pensei que estava arrumado esta coisa!
Seni ispiyoncu.
Hei, amigo.
İspiyoncu musun?
És "bufo"?
İspiyoncu!
Delator!
İspiyoncu olduğun öğrenildiği zaman ne kadar yaşatırlar seni sanıyorsun?
Quanto tempo é que duras lá fora, assim que se souber?
Seni lanet ispiyoncu.
Que merda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]