Itiyorum Çeviri Portekizce
95 parallel translation
Bozuk parayı alnınıza koyuyorum. İşte böyle itiyorum
Eis a moeda que vou colocar na sua testa, pressiono um pouco.
- Ama itiyorum! Debriyaja bassana tanrının cezası.
- Eu estou a empurrar, baixe o travão de mão, porra.
Hayır hayır, sanırım ben bir kadını çok istediğimde, onu kendimden itiyorum.
Não. Acho que afasto as mulheres que mais quero.
- Tabii ki, itiyorum!
- Claro que estou!
Senin şu şanslı serin hakkında daha fazlasını öğrenmek itiyorum.
Quero testar esta tua maré de sorte.
Şuna bak, basamağı itiyorum ama hareket etmiyor sadece biraz yerinden oynuyor.
Veja, empurro os degraus e nem se movem. Nada acontece.
Ben, onları lezbiyenliğe itiyorum, o geri getiriyor.
Eu levo-as ao lesbianismo, ele trá-las de volta.
- Lanet olası bir kayayı lanet olası bir dağdan yukarı itiyorum.
- Estou a puxar o raio de uma pedra pela montanha acima. É o que se passa com o Kevin.
Defterini itiyorum Cicel.
Eu empresto o teu bloco, Sysel.
Onu itiyorum.
Eu empurro-te.
- Seni ileri seviye sınıfına almak itiyorum.
- Quero que passes para as aulas avançadas.
Ama şimdi seninle olmak istiyorum. Senin görevin olmak itiyorum.
"Mas agora quero estar com você, quero ser a tua missão."
Tekrar itiyorum ama gelmeye devam ediyor. Daha fazla itecek gücüm kalmayana dek.
Volto a reprimi-la, mas volta sempre, até eu já não ter forças para a empurrar.
- Lanet olsun Kedicik itiyorum zaten!
Empurra! Estou a empurrar, Kitten, foda-se!
- Yatağı itiyorum.
- Estou a juntar as camas.
- İtebildiğim kadar sert itiyorum.
- É o que estou a fazer.
Onu geri itiyorum!
Vou mantê-lo cá dentro!
Ben sadece küçük alışveriş arabasını itiyorum.
Empurro o carrinho das compras.
Hayır hayır, sanırım ben bir kadını çok istediğimde, onu kendimden itiyorum.
Acho que repilo as mulheres que mais desejo.
Farkettim, ve seni geri itiyorum.
Apercebi-me e estou a rejeitá-lo.
Fark ettim ve seni geri itiyorum.
Já reparei e estou a rejeitá-lo.
- Ama çizgi film seyretmek itiyorum.
- Mas eu não quero sair. - Quero ver os "The Clangers".
Ben senden güçlüyüm. Bak, seni itiyorum.
Sou mais forte do que tu.
Yıllarca kuzular besledim şimdi onları ağzımdan içeri itiyorum!
Todos esses anos acariciei carneiros enquanto deveria estar comendo.
İçine itiyorum, bakalım ne olacak.
Vou metê-la aqui, e ver o que se passa.
Yani diyorsun ki ailem haklı, Bennet haklı o kadar berbat biriyim ki hiç kimse beni istemiyor çünkü ben herkesi itiyorum, çaba isteyen biriyim, süreli sızlanan, öfkeli ve ağlak biriyim mi demek istiyorsun?
Está a dizer que os meus pais e o Bennett têm razão, que estou tão atrofiada que ninguém quer ficar comigo por afastar toda a gente? E que sou exigente, carente, zangada e choramingona...
Arabaları çok hızlı itiyorum.
O meu carro ia muito rápido.
Ben de itiyorum.
Toma lá.
- İtiyorum.
- Estou fazendo isso.
- İtiyorum zaten.
- Estou a empurrar.
- İtiyorum!
Empurre com força!
İtiyorum!
- Tou a tentar! Tou a tentar!
İtiyorum! Çekil önümden!
Estou empurrando!
- Geri gitme. İtiyorum.
- Não vai sair, pus direito.
- İtiyorum!
- Estou a empurrar!
Kan göründü. İtiyorum.
Já está, vou avançar.
"Şimdi" diyorum ve itiyorum.
Digo "agora" e depois puxo.
İtiyorum, gidiyor. Ama sonra daha güçlü geliyor.
Eu reprimo-a, vai-se embora, mas volta com mais força.
İtiyorum.
Vou empurrar.
İtiyorum seni küçük pislik!
Estou a empurrar, sua fodedora de estrelas.!
İtiyorum.
- Estou a fazer.
İt, Will. İtiyorum.
Estou a tentar!
- İtiyorum dedim!
- Estou juntá-las.
- İtiyorum işte.
- Estou empurrando!
İtiyorum, seni...
Estou a fazer força, sua...
İtiyorum zaten.
Estou te empurrando.
İtiyorum.
Aí vai.
İtiyorum ya.
- Estou a empurrar...
İtiyorum.
Empurra
- İtiyorum!
- Eu estou empurando
- İtiyorum.
- Estou a empurrar.