English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Iyilik

Iyilik Çeviri Portekizce

13,088 parallel translation
Hapishaneden bir katilin çıkmasına izin verdin. Cumhuriyete iyilik olsun diye değil. İstediğin için.
Acabaste de deixar sair da prisão um assassino, não pelo bem da Republica, mas porque querias, porque a personalidade dele, serve-te.
Sana bir iyilik yapmıştım.
Fiz-te um favor uma vez.
Bana bir iyilik yapar mısın _
Verifica isso. Você pode me fazer um favor?
Bana bir iyilik yapın ve en kısa sürede onları bir kontrol edin.
Faça com que eles dêem notícias o mais rápido possível.
Pardon, bana bir iyilik yapabilir misin?
Desculpe, podia fazer um favor?
Siber Şuçlar'a bir kaç iyilik borçlandım.
Cobrei uns favores ao pessoal da área cibernética.
Başka iyilik yok, Alex.
Chega de favores, Alex.
Sana iki iyilik yapıyorum yani?
Espere, agora eu estou fazer-lhe dois favores?
- Bana bir iyilik yapın ve onu öldürmeyin.
Apenas faça-me um favor e mantenha-o vivo! Alex!
Görünüşe göre Javier bize bir iyilik yapıyor.
Parece que o Javier está a fazer-nos um favor.
O zaman bana bir iyilik yap.
Por isso, faz-me um favor.
Hadi amaç Sana burada iyilik yapıyorum.
Estou a fazer-te um favor.
Birinin sana iyilik yapma zamanı geldi.
Já era altura de alguém te fazer um favor.
Ona bir iyilik borçluyum ve bununla ödeşebilirim.
Devo-lhe um favor, e isto podia deixar-nos quites.
LAPD'den bir iyilik istedim. LAX'ten geçiş izni veriyorlar.
Pedi um favor à polícia, eles deram-te um passe pelo LAX.
Senden bir iyilik istiyorum.
Preciso de um favor.
Çok önemli bir iyilik.
Um favor muito importante.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Podes fazer-me um favor?
Bana bir iyilik yapıp onları arayarak onu serbest bırakmalarını istemeni umuyorum.
Como um favor, espero que lhes possa ligar a pedir a sua libertação.
Biliyorum bir iyilik istiyorum.
Eu sei, estou a pedir um favor.
Bana bir iyilik yapıp şu ikisini öldürür müsünüz?
Podem fazer-me um favor e matar estes dois, por favor?
Boyle'a bir iyilik yap diyorsun? Tam olarak duyayım bakayım.
Está a dizer que queres um favor para o Boyle?
Sis iyilik için epey dayak yemiş gibi duruyor.
O Nevoeiro levou bastantes golpes por uma causa maior.
FBI'da bana iyilik borcu olan bir dostum var.
Tenho um amigo no FBI que me deve um favor.
- "Dünyaya bir iyilik yap ve geber."
Dizia... "Faz um favor ao mundo e morre".
Bir iyilik yap ve profesyonelce davranmaya çalış lütfen.
- Posso-lhe bater? - Faz-me um favor, por favor,
Jump Street, bir iyilik yap.
Muito bem, ouve, "Jump Street", faz-me um favor, está bem?
Sadece kendin için bir iyilik yap ve ağırdan al.
Mas faz um favor a ti mesmo e vai com calma.
Neden herkese bir iyilik yapmıyorsun?
Porque não fazes um favor a todos?
Federal Havacılık Kurulu'ndan bir iyilik istedim.
Acabei de cobrar um favor que a FAA me devia.
Bana bir iyilik yap da arabama çok dikkat et.
Faz-me um favor. Trata bem o meu carro, eu já vi o teu.
Sana bir iyilik borcum var, yüzbaşı.
Fico a dever-te uma.
Sanki sana iyilik yapıyormuş gibi.
E ele acha que te está a fazer um favor.
Kendine bir iyilik yap, babalık, siktir git buradan.
Faz um favor a ti, avô. - Vai-te embora daqui.
Eğer bedavaya internetimi kullanacaksan en azından bana bir iyilik yap ve...
- Olá. Se vais usar a minha Wi-Fi grátis, faz-me um favor e não escrevas idiotices como :
Güçlerini iyilik için kullan.
Usa os teus poderes para o bem.
Hepimize bir iyilik yapıp o koca çeneni kapasana.
Faz-nos um favor a todos e cala-me a porra do bico.
Krom çüklü dostum benim için bir iyilik yapmayı kabul etti.
O meu amigo de pénis cromado aceitou fazer-me este favor.
Doktor Rawlings bana ufak bir iyilik yapabilir misiniz?
Dra. Rawlings, pergunto-me se me podia fazer um pequeno favor.
Önce sen bana iyilik yapacaksın.
Mas vais fazer-me um favor antes.
Eşsiz konumunu kötülük için kullanabilirsin. Başkanı öldürüp, savaş başlatır ve ülkeye diz çöktürürsün. Ya da iyilik için kullanırsın.
Pode usar a sua posição única para o mal e matar o presidente, começar uma guerra e pôr este país de joelhos, ou pode usá-la para o bem.
Bana iyilik yapıp isim takmayı bırakır mısın?
Faz-me um favor. Podes parar com esses nomes?
Joel, bana bir iyilik yapar mısın?
Joel, fazes-me um favor?
Bana bir iyilik yap ve buraya geldiği an haber ver.
Quero que me faça um favor. Avise-me assim que ele chegar.
İyilik yapmak istediğini söylemiştin.
Disseste que querias fazer o bem.
Senden bir iyilik isteyeceğim.
Olá. Faz-me um favor.
Yine dedin bak. Söyle gitsin Claire. Çocuklarımızın azıtması hoşuna gidiyor çünkü onların Şeker Kasabası'nın belediye başkanı olan yavan babaları İyilik Timsali Bey gibi olmasından çok korkuyorsun.
Gostas que os nossos filhos andem à solta porque tens medo que fiquem como o mariquinhas do pai, o senhor-está-tudo-bem, o presidente da terra da fantasia.
- Tamam, bir iyilik yap.
- Está bem, faz-me um favor.
Hey... Bana bir iyilik yap.
Faz-me um favor.
İyilik olsun diye melek tozu çekerim, tüm sahil yanar.
Fumei pó de anjo como um favor e a praia pegou fogo.
İyilik kazanacak.
A bondade vai prevalecer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]