Işin sırrı Çeviri Portekizce
385 parallel translation
Yeni bir şey yok, peki işin sırrı nedir?
Nada de novo, talvez, mas no entanto o que é isto?
Sadece ihtiyar Dock'u dinle ve işin sırrını çöz. Diğer adamın gücüne yenildin.
Ouve apenas o velho Dock, e verás que... deixas a própria força do outro, derrotar-te.
Bu işin sırrının birazdan çözüleceğini hissediyorum.
Acho que esta situação vai se resolver num pulo.
- Bu işin sırrıdır. Kiev usulü tavuktur.
Quer um conhaque?
Böyle zamanlarda işin sırrı sakin olmaktır.
- O truque é manter a calma.
- Evet! Öyle mi, kahya efendi? Bu işin sırrını bana da öğretirseniz çok memnun olurum.
Sr. Intendente, dê-nos a honra de revelar esse segredo e de ficar com o meu cargo de cozinheiro, já que faz tudo cá em casa!
Belki de işin sırrı budur!
Aí que está a graça!
Belki işin sırrı, doğrudan ona bakmamaktır.
Talvez o segredo seja não olhar para ele, directamente.
Bu işin sırrı, aşağıya bakmamaktır.
O segredo é não olhar para baixo.
Bu işin sırrı ne?
Há algum segredo?
Vazelin, Hastings, işin sırrı bu.
Vaselina, Hastings, é esse o segredo.
Bu işin sırrı kendine iyi bir hız ayarlamak.
O segredo deste negócio é conseguir um bom volume de trabalho.
- Yani, işin sırrı umutsuzlukta.
Então, a solução está em perder a esperança.
Fakat işin sırrı onlara yalnızca ihtiyaçları olanı vermektir ; istediklerini değil.
Mas o truque é lhes dar apenas o que necessitam, não o que querem.
ışte işin sırrı burada.
Achamos que esse foi o truque.
Çok iyi! Bu işin sırrını bana da öğretmelisin.
Tem de me ensinar esse truque.
Bu işin sırrı küçük ısırıklar almak, bunun gibi.
O segredo é dar pequenas dentadas, assim.
İşin sırrı, kimin kimi konuşarak alt edeceğini anlamakta.
O truque é ver quem consegue falar mais do que os outros.
Ondan tamamen kopamam. İşin sırrı bu.
Não me posso libertar completamente.
Keşke bana da bir sarışın bunu yapsa. - İşin sırrı ne?
Loira nenhuma faria isso comigo.
Bu işin sırrını çözüp çözmediğimi merak ediyorum doğrusu.
Só queria saber se ainda vou aprender esse jeitinho.
Sırrın bizimle kalabilmesi için bu işin gerçekleştirilme yöntemine çok kafa yordum.
Tenho pensado qual o método para fazer este trabalho de forma que o segredo permaneça entre nós.
İşin sırrı ne?
Como é que fazes?
İşin sırrı, başlığı biraz şişirmek ve ilginç bir kapak bulmak.
O truque é apimentar o título e arranjar uma capa interessante.
İşin sırrı zayıf olanı, büyük, sağlam bir şirketle birleştirmekmiş gibi görünüyor.
O segredo é juntar uma empresa doente, com uma grande, gorda e saudável.
Bu işin bir sırrı var, Ponch.
Há um segredo para fazer isso, Ponch.
İşin sırrı bu işte tamam mı?
- O segredo está aí, percebeste?
İşin sırrı iyi davranmakta veya kötü davranmakta... ya da öyle veya böyle davranmakta değil... bütün insanlara aynı şekilde davranmakta.
O grande segredo näo é uma questäo de boas maneiras... ou más maneiras ou algum tipo particular de maneiras... mas sim ter as mesmas maneiras para todas as almas humanas.
İşin sırrı eşit miktarda dökmekte.
O truque é meter quantidades iguais.
- İşin sırrı Fletcher, sınırlarımızı sırasıyla ve sabıra aşmaya çalışmaktır.
- O truque, Francisco, é que estamos tentando superar nossas limitações em ordem, com paciência.
- İşin sırrı ne?
- Qual é o truque?
Doğru. İşin sırrı bu.
É esse o segredo.
İşin sırrı geride bıraktıklarını düşünmek değil seni bekleyenleri düşünmek.
O truque é não pensar no que deixaste para trás, Mas o que te espera.
İşin sırrı tercümeden doğru düşünceye ve otomatik cevaba geçişte.
O segredo é mudar da tradução ao pensamento e à reacção automática.
. İşin sırrı tavırlarda.
É só uma questão de te saberes mexer.
- İşin sırrı, yağlı kağıtta.
- O segredo está no papel encerado.
İşin sırrı bu.
É o segredo.
İşin sırrı budur.
Esse é o segredo.
Her seferinde bir adım atmalısın. İşin sırrı bu.
Você deve pegar as coisas... de uma vez, este é o segredo.
İşin sırrı buymuş!
É a solução!
- İşin sırrı nerede biliyor musun?
- Não sabes qual é o segredo?
İşin sırrı burada.
O segredo está aí.
İşin sırrı yakutlarda.
O segredo está nos rubis.
İşin sırrı karıştırmada.
O segredo está na mistura.
İşin sırrı onu çalıların arasından çıkartmakta.
Faça-o sair da selva.
İşin sırrı kara barutta.
O mistério está no pó preto.
İşin sırrı ne biliyorsun değil mi?
Sabe qual é o segredo?
Bu işin sırrı ne?
Qual é o segredo?
İşin sırrı, parçaların uygun şekilde yerine oturmasında.
O truque é encaixar as peças assim.
İşin sırrı inkar etmekte. Her şeyi inkar edeceksin.
Quando for para negar, nega sempre.
İşin sırrını biliyorsun. Sana söylemiştim zaten.
Tu conheces o segredo, já te disse.
sırrın nedir 19
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işin aslı 146
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işin aslı 146
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120