English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Işviçre

Işviçre Çeviri Portekizce

1,553 parallel translation
İsviçre hariç olabilir.
Todo o mundo... com a excepção talvez da Suiça.
ULUSLARARASI KIZIL HAÇ İSVİÇRE, 1936 Oğlum, Luis Carlos Prestes hala hapiste, hücre hapsinde.
CRUZ VERMELHA INTERNACIONAL SUIÇA - 1936 Meu filho Luis carlos Prestes... continua na prisão, incontactável.
Neredeyiz yahu? İsviçre'de mi?
Aonde caralho é que chegámos?
İsviçre.
- Na Suíça.
" Laramie İsviçre'ye gitmek için özel bir jet kiralamış.
" Segundo fontes anónimas,
Blake Edwards, Roma ve İsviçre'de çekeceği yeni filmine başlıyor.
O Blake Edwards vai filmar com o David Niven em Roma e na Suíça.
Pembe Panter'in çekimleri İsviçre'de Peter Sellers'la başladı.
Nos bastidores de "A Pantera Cor-de-Rosa" em Gstaad, Suíça, com Peter Sellers.
Sana ulaşmaya çalıştım, ama Sarah İsviçre'de olabileceğini söyledi. Annem ameliyattan bahsetti.
Liguei-lhe para o barco, mas a Sarah acha que está na Suíça.
İsviçre pasaportlu.
Passaporte suíço.
Benim İsviçre pasaportum var.
Tenho um passaporte suíço.
İsviçre bunlarla dolu.
A Suíça está cheia dessas coisas.
O İsviçre'de ne yapıyor?
Que faz na Suíça?
İsviçre gazetelerinde ilginç konular var.
Os jornais suíços têm temas interessantes.
- İsviçre'den mi geldiniz?
A 3ª Esquadra acabou de zarpar para a Suiça!
İsviçre o da ne öyle?
Suiça O que é isso?
İsviçre Alpleri kartında İsviçre banka hesap numarası.
O número de uma conta bancária suiça num postal dos Alpes suiços?
Bir gün tuhaf bir herif geldi. Tamir edilecek 30 radyosu vardı. Şu deri kılıflı İsviçre radyolarından.
E me trouxe trinta rádios para consertar, aqueles rádios pequenos, suíços, que tem uma capa de couro, viu?
- İsviçre peyniri gibi.
- É como queijo suiço.
Ben Mario Fehr, İsviçre Parlemento üyesi.
Becnel, aqui é Mario Fehr... membro do Parlamento suíço.
Stanley Williams bizim ülkemizde çetelerin barış yapmasını ve İsviçre sokaklarındaki çete savaşlarının durmasını sağladı.
Stanley Williams alcançou a trégua entre gangues no seu país... e acabou com a guerra entre gangues nas ruas da Suíça.
Williams daha öncede İsviçre Parlementeri Mario Fehr tarafından Nobel için önerildi ama Kofi Annan tarafından engellenmişdi.
Williams foi nomeado para o Prémio Nobel da Paz ano passado... pelo parlamentar suíço Mario Fehr... mas perdeu para o secretário-geral da ONU, Kofi Annan.
İsviçre'de değil miyiz?
Estamos na Suíça, não?
bu kontratlara ek olarak Reichsfuhrer şu an imzalayacağımız garantiler neler, ve biz yarın İsviçre uçağına binecek miyiz?
Àparte destes acordos'Reichsfuhrer'... que garantia temos entre a assinatura agora... e partir no avião para a Suiça amanhã?
siz ve aileniz İsviçrede güvende olmadıkça, İsviçre bankaları transfer sürecini başlatmayacak.
Os Bancos Suiços não tranferirão o processo... até vocês e a vossa família não estiverem a salvo na Suiça.
İsviçre'ye gidiyorsunuz.
Juntarem-se aos Krauzenbergs.
2 yahudi için alarm seviyesini arttırın isviçre sınırına doğru gidiyorlar..
Dê o alarme de dois jovens Judeus... indo para a fronteira Suiça.
Avusturya-isviçre sınırına ulaştığınızda özgürlükten önceki son kontrol olacak.
Quando chegarem à fronteira Austro-Suiça... será o vosso último controlo antes da liberdade.
sahte evraklarla genç yahudi çiftin İsviçre'ye kaçmaya çalıştığı bilgisine henüz ulaştım.
Acabamos de receber a informação... que um jovem casal Judeu está a tentar fugir... para a Suiça com papéis falsos.
hiç şüphe yok ki İsviçre'de Krauzenbergle buluşacaklardı.
Sem dúvida que se vão juntar aos Krauzenbergs na Suiça.
İsviçre sınır kontrolü.
Fronteira Suiça, controlo.
Ve biraz da İsviçre mamüllerinden alacağız. Bu kaz ciğeri mi?
Isso são aperitivos?
İsviçre'de bir bankadan adıma 100 milyon sterlin yatırıldığına dair bir mektup aldım.
MAS RECEBI UMA CARTA, DE UM BANCO NA SUÍÇA... A INFORMAR-ME QUE UM DEPÓSITO TINHA SIDO FEITO... NUMA CONTA NUMERADA, EM MEU BENEFÍCIO.
ZÜRİH, İSVİÇRE OMNIFAM VAKFI
ZURIQUE, SUÍÇA FUNDAÇÃO OMNIFAM
Birileri İsviçre'ye gidiyor ; dünyanın para merkezine.
Alguém vai para a Suiça, a capital mundial do dinheiro.
İsviçre Konsolosluğu her türlü işbirliğine hazır.
O Consulado Suíço ofereceu colaboração total.
İsviçre'ye gidecek olan var mı?
Têm alguma coisa que passe pela Suíça?
Bak, Bir İsviçre hesabına zulalanmış yüklüce miktarda param var.
Olha, eu tenho muito dinheiro numa conta na Suiça.
Herkesin sarışın olduğu bir İsviçre uçağına sekerek gideceğim
Eu vou num voo para a Suiça onde toda a gente é... Louro?
Muhteşem güzel, güneşli bir sabahta uyandım, eşimle seviştim... ve şimdiye kadar ki en iyi peynirli İsviçre omletini yedim... ve sonra da Zar masasında bunları kazandım.
Acordei com um sol maravilhoso, fiz amor com a minha mulher, comi a melhor omoleta de queijo suíço desde o começo dos tempos e depois ganhei isto aos dados.
İsviçre şaşmazlığı.
Precisão suíça.
İsviçre çakısını ABD'ye ilk getiren ithalatçıydı.
Foi o primeiro importador americano de canivetes suíços.
- İsviçre çakısı ithal ederek.
Importava canivetes suíços.
- İsviçre mallarına bayılıyorum.
Adoro coisas suíças :
Kitaplara göre bir hikaye. Eminim Laura İsviçre çakısı parasını Linda'yla paylaşacaktı.
A Linda matou o cunhado porque ia ficar com metade do dinheiro dele.
Ama ailem zamanlarının çoğunu nerede geçiriyor biliyor musunuz? İsviçre.
Mas sabes onde a minha família passa mais tempo?
Çünkü o gece adamlarımdan birinin o çite bir İsviçre Konyağı şişesini ters taktığını fark ettim.
Nessa noite, reparei que um dos meus trabalhadores enfiara uma garrafa de Swiss Colony numa das estacas da cerca.
- Tamam, İsviçre Ordu bıçağımız var.
Temos um canivete suíço.
Vincent Sokağı İsviçre gibi. Yada Amsterdam.
Vincent Street é como a Suíça ou Amesterdão.
Manderlay'de mücevher ve elbette ki para bulunmuyordu. Mucizevi bir şekilde neşeli melodilerine devam etmekte olan şöminenin üstündeki, zarif saatin de, Hanımın sandığının aksine, İsviçre malı olmadığı, aslında yörede yapılmış, değersiz bir kopya olduğu ortaya çıkmıştı.
coisas valiosas, nem mesmo dinheiro existiam em Manderlay apesar do relógio milagrosamente continuasse funcionando o qual não era suíço como pensavam era uma cópia local e não valia nada
Ve kendine İsviçre'yi örnek aldığın için, insanlar ölüyor.
E enquanto brinca de Suíça, pessoas estão morrendo!
Kendimi İsviçre gibi hissettim.
De certa forma, sinto-me como a Suíça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]