English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Işınlayın

Işınlayın Çeviri Portekizce

125 parallel translation
- Işınlayın Scotty.
- Quatro para subir, Scotty.
Işınlayın.
Energizar.
Işınlayın.
Activar.
Işınlayın, Şef O'Brien.
Activar, Chefe O'Brien.
Işınlayın.
Iniciar transporte.
Bunun için 20 yıl çok geç. Işınlayın.
Com 22 anos de atraso.
Başları derde girerse, onları hemen yukarı ışınla. Işınlayın.
Se houver algum problema, transporte-os.
- Işınlayın.
- Activar energia.
Işınlayın.
Dar energia.
Işınlayın.
Dêem energia.
Herkes birbirine yaklaşsın. Haberleşme sinyalinizi merkez alarak sizi kör durumda ışınlamaya çalışacağım. Anlaşıldı, Işınlayın!
Não havia razão para recusar-mos, mas se não tivesse-mos ido com ele nessa noite, nada disto teria acontecido.
Işınlayın.
Eu.
Işınlayın.
É para a sua própria protecção.
Yaşam formu yok. Işınlayıcınızı kendi koordinatlarıma kilitledim.
O vosso transportador tem as minhas coordenadas.
Işınlama odası, Mr. Spock'ı gemiye ışınlayın.
Sala de transporte, puxem o Sr. Spock.
Işınlayıcıyı eski verilere göre yeniden programlayın.
Reprograme o transporte como informado antes.
Işınlayıcıyı çalıştıracak olursan, parçalarına ayrılacaksın.
Se tentar activar o transformador, será desintegrado.
Işınlayıcı huzmesini kapatın.
Desliguem o feixe de transporte.
Işınlayıcıyı maksimum dekontaminasyona ayarlayın. Ve geldiklerinde tam bir genel muayene ve gözlem istiyorum.
Programe o transporte para máxima descontaminação, e faça um exame completo quando chegarem.
Işınlayıcının biyofiltresi de onu bu yüzden ayrıştıramadı.
Por isso o biofiltro do transporte não os conseguia extrair.
- Işınlayın.
- Activar.
Işınlayıcı, tüm iletimlerin bir kaydını, bir örneğini saklıyor.
O transportador guarda informação de cada transmissão, um padrão.
Işınlama odası 3, mekik 1'i hangara geri ışınlayın.
Sala de transporte 3, traga a nave auxiliar 1 de volta ao seu lugar.
Nasıl uyacaklar bilemiyorum. Işınlayıcının etrafındaydılar.
Estes restos estavam por toda a plataforma do transporte.
- Işınlayın.
A unidade básica é um mecanismo industrial comum.
Işınlayın.
Sinto muito, senhor.
Size doğrudan bir emir verdim, Mr.Data. Işınlayıcı kilidini kaldırın hemen.
Não posso fazê-lo, senhor. Se não o fizer, retirarei-o de suas funções.
Işınlayıcılarını hazırlıyor olabilir. - Şimdi Binbaşı.
Podem estar a preparar algum tipo de transporte.
Işınlayıcı Şefi ikinci bir kapsama ışınıyla durumu dengelemeye çalışmış.
O técnico tentou compensá-la com um segundo feixe.
İkisi de enerjiyi maddeye dönüştürebiliyorlar. Işınlayıcının enerjiyi kalıcı maddeye çevirmesi dışında.
Veio ver o Sr. Holmes ou o professor Moriarty?
Işınlayıcının taklit cisimleri kabul edeceğini sanmıyorum.
Está sugerindo que está além de minha compreensão?
Işınlayıcının kendisi de bir simülasyon olduğu için bilgisayarda ışınlama kayıtlarını oluşturacak hiçbir veri yoktu.
Acredito que sim, senhor Dei meus códigos de comando ao computador, acreditando que poderia recuperar o comando.
Işınlayıcılarınızı kullanarak sanal bir cismi dışarı göndermeyi denediler.
e encantador. Lembra-me o visconde Oglethorpe.
Işınlayıcının Heisenberg dengeleyicilerini ayırabilir ve bağımsız hareket etmelerini sağlayabilirsek sanal güverte cisimlerini, ya da kişileri geleneksel maddelerin tüm bütünlüğüyle dışarı ışınlayabileceğimizi keşfettik.
Sim, estou certa, mas não o fará se não Ihe devolver o controle da nave. Estão correndo como ratos em um labirinto. Que problema haveria em aceitar sua proposta?
Işınlama Odası 1, Profesör Galen'a kilitlenin ve onu hemen Revir'e ışınlayın.
Transportem Professor Galen diretamente para a enfermaria.
Işınlayıcılar üzerinde çok çalıştın mı?
Já trabalhaste muito em transportadores?
Işınlayıcının bizi kendi tarafımıza götürebileceğini düşünüyoruz. Ne?
Achamos que um transportador nos ajudará a voltar para o nosso lado.
- Işınlayıcı güvenli moda alınıyor.
- Transportador em modo de segurança.
Işınlayıcının onları ışınlaması için 6 saniye gerekecek.
O transportador leva seis segundos a mandá-los para lá.
Işınlayıcının sensörleri güvenlik engelinde bulunan açıkları tespit edemiyor.
Os sensores de transporte não conseguem encontrar as brechas na barreira de segurança.
Işınlayıcıdan daha fazlasını, istediğini mi düşünüyorsun?
Você acha que ela quer mais do que o transporte?
Işınlayıcılarımızı, silahlarınızı çalışmaz bir hale getirdiğini göreceksiniz.
Vocês descobrirão que nossos transportadores deixaram suas armas inúteis.
Işınlayıcının matrisini kullanarak Neelix'in akciğerlerinin özelliklerini inceliyorum.
Estou a usar a matriz do transportador para obter especificações exactas dos pulmões do Neelix.
Onu direkt revire ışınlayın. Işınlanıyor.
O que estás a fazer?
Işınlayıcıların kendisi, atmosfer üzerinde, elektro manyetik bir yükleme oluşturuyor olabilir mi?
Poderia o feixe do transportador causar uma descarga electrostática na atmosfera?
Işınlayıcıların ayarlamasında herhangi bir ilerleme var mı?
Algum progresso na modificação do transporte?
Işınlayın.
Energisar.
Işınlayın.
Ativar.
Işınlayıcıların durumu?
Qual o estado do nosso transportador?
Işınlayıcılarımızın durumu nedir?
Qual as condições dos transportadores?
Işınlayıcıların tampon sisteminden çıkarak, yakında ki sisteme zaten yerleşmişti.
Ele se moveu do buffer do transporte para um sistema adjacente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]