English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Iţin

Iţin Çeviri Portekizce

666 parallel translation
İtin şunu.
Empurrem isto.
İtin!
Largar!
O itin büyük bir malikaneden çalınmış çalınmamış hiç önemi yok.
Ter um bom pedigree não serve para nada aqui.
Belki güzel bir şey ama senin o firijit beynin şu itin derdi neymiş çözebilir.
Talvez a sua grande mente, consiga descobrir qual é o problema agora.
Itin duasi kabul olsa gökten kemik yagarmis.
Quanto mais ordinário é o vigarista mais pomposa é a conversa, huh?
Hey, İtin.
Ei, Push.
Düzgün itin şu vagonu! Hadi!
Endireitem esse vagão!
İtin.
Empurrem.
Şunu dışarı itin, yoksa bizi de alacaklar.
ou eles irão nos chamar.
Bu itin nesi var?
O que tem este rafeiro?
İtin!
Força!
İtin.
Endireitem a embarcação.
İtin!
Ó iça!
İtin, çocuklar.
Pronto, moços.
İtin.
Ó iça.
İtin.
Empurrem! Empurrem!
İtin.
Entrem!
Pekala, tamam, Sizin tarafa itin.
Muito bem, balancem-no para si.
İtin!
Vamos embora.
Aşağı inip arabayı itin!
Desçam da carroça e empurrem!
İtin!
Empurrem!
İtin!
Empurrem.
Ben içeri girer girmez şnorkeli ileri itin.
Empurre o tanque assim que eu chegar lá dentro.
- Haydi, itin, itin!
Escondam.
İtin itin haydi gayret.
Vamos, empurrem.
Yavaş itin!
Parem.
İtin beni! Hayır seIeyi!
Empurre-me.
- İtin, itin!
- Empurrem aí atrás!
Artık inip itin çünkü beni sinirIendirmeye başIadınız.
É suficiente. - Vamos, empurrem!
- Çok teşekkürIer, şimdi itin.
Obrigado... Vamos, empurrem!
Haydi! - Haydi itin!
Vamos!
Ne oImuş yani itin işte, itin.
Irmã, empurre! Vamos!
Haydi, itin!
Vá, empurrem!
Olmaz. İtin teki çıkar ihbar eder, kurşuna dizilirsiniz.
Não posso ficar, pois algum canalha pode delatá-los e vocês serão liquidados.
İtin! İtin!
Empurrem!
Tekerleklerden itin bakalım.
Vamos, todos! Agarra o volante.
- Kolu ileri itin!
- Empurre a alavanca do acelerador!
Şimdi onu geri itin.
Façam-no agora.
Popomdan itin.
Empurrem-me o rabo.
İtin.
Empurre!
Şunu geri itin, sonra öbürü geçecek.
Levem isso aí para trás, que nós levamos este.
Joe, burada tali makinası itin.
Empurra a Schmeisser para aqui.
- Bu itin suyuna mı gideceksiniz?
Vai fazer-lhe a vontade? !
Şimdi sıkıca tutun ve masanın üzerine itin.
Agora, levantem o arnês e façam-no deslizar...
Siz! Haydi. Bize yardım edin de itin şunu!
Ei, você. venha, ajude-nos a empurrar.
Tamam, haydi, herkes! İtin!
Tudo bem, vamos, todo mundo!
- Haydi, itin!
Empurrem!
- Haydi, itin! - Haydi!
- Vamos, empurrem!
Çabuk itin şunu.
Ponham-na a andar.
Demek istediğim, adı itin teki o.
Quero dizer, ele é o maior "caralho" da área.
Bu iki tane itin kolayca yakalanması... hep düşsün diye beklediğimiz o yakalama mı değil mi?
Foi ou não a primeira boa apreensão que fizemos em relação àqueles dois rafeiros... neste tempo todo que temos procurado apanhá-los?
itin 113

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]