Japonlar Çeviri Portekizce
1,335 parallel translation
Görmüyor musun? Japonlar seni kullanıyor.
Não vês que os japoneses te estão a usar?
Japonların Mançurya istilası, Bazı uluslar birlikteliklerince ve dünyadaki tüm uygar uluslarca ayıplanabilir...
A invasão japonesa da Manchúria será condenada pela Liga das Nações e por todos os países civilizados do mundo.
Japonlar ile olan dostluğumuz.
O futuro da nossa amizade com o Japão.
Japonlar dünyadaki tek mükemmel ırktır.
Os japoneses são a única raça divina deste mundo.
Mançurya ile birlikte... Japonlar kuzey Çin'in tamamını ele geçirmiş oldular.
Com Manchukuo firmemente sob o seu jugo, os japoneses em breve controlavam a maior parte do norte da China.
7 aralık 1941 de... Japonlar, Pearl Harbour'daki Amerikan... filosuna saldırdı.
A 7 de Dezembro de 1941, o Japão atacou a frota americana no Porto das Pérolas, sem aviso.
Japonların Canlı insanlar üzerinde Biyolojik savaş deneyleri yaptığı bir ülke.
Um país onde as experiências japonesas com armas biológicas eram levadas a cabo sobre seres humanos.
Bu arada ikinci cephede de Japonlar, Filipinler'de iki adanın daha kontrolünü ele geçirdiler.
Entetanto, na frente asiática... os japoneses passaram a controlar mais duas ilhas "...
Nazilerle Japonlar arasında bir tercih yapacak olsam Japonları seçerim.
Entre os Nazis e os comunistas... prefiro os vermelhos.
Japonlar bana para ödüyorlar.
Os japoneses pagam-me para isto.
Japonlar kayıp mı etti?
O Japão perdeu?
Coğrafya! Japonlar?
GINÁSTICA!
Japonlar 123!
Olhe esse exercício!
Ayrıca bu Japonların Trask'ı devralma plânlarını da bozar çünkü FCC yabancıların hem radyo hem TV sahibi olmasına izin vermiyor.
E resolveria o problema da Trask com o possível take over dos Japoneses. A Comissão Reguladora proíbe a venda de Rádio e TV a estrangeiros.
Bu, Trask'a yayıncılık alanında sağlam bir yer sağlayacak ve FCC'nin yabancıların radyo sahibi olmasına izin vermemesi sayesinde Japonlar tarafından devralınma tehlikesini ortadan kaldıracak.
Daria a Trask uma base sólida na Comunicação Social, e, proibindo a compra por estrangeiros, por causa da Comissão Reguladora acabaria de vez com a ameaça do takeoverjaponês.
Japonlar Mançurya'ya girdiğinde, basın Mayfield'ın şirketinin onlara Şangay'ı bombalamak için ekipman sağladığını yazdı.
A imprensa soube que a empresa de Mayfield lhes fornecera artilharia, com que bombardearam Shangai.
Japonlar sıkıysa bunun da daha iyisini yapsın.
Ainda queria ver os japoneses a fazerem um daqueles melhor.
O Japonlar size dikkat etseler, iyi ederler, efendim.
Caramba, o Coronel vai dar água pela barba aos japonocas.
Japonların sincap vurduğunu mu sanıyorsun?
Achas que os japonocas andam a fazer tiro ao esquilo?
Japonlar teslim olma şartlarını yokluyorlar.
Os Japoneses estão a considerar os termos de uma rendição.
Japonlar diz çöktüler.
Os Japoneses estão de joelhos.
Ablukamız, Japonların işini sonbahara kadar bitirir.
O nosso bloqueio acaba com o Japão no Outono.
Tatbikatta karar kılarsak, Japon gözlemcileri de dahil ederek ve tatbikat başarısız olursa, sadece Japonları teslim olmaya ikna edememekle kalmaz, önemli materyal sıkıntısına da düşmüş oluruz.
Se concordarmos com uma demonstração, com observadores japoneses presentes, e a demonstração falhar, não só não convenceríamos os Japoneses a renderem-se, como também enfrentaríamos uma diminuição crítica de material.
Almanlar, Japonlar, Amerikalılar ve İngilizler.
Os Alemães, os Japoneses, os Americanos e os Ingleses.
Şu durumda, bir Japon. Japonlar gözlerinin yapısı, siyah saçları ve karakteristik isimleriyle diğer insanlardan ayırt edilebilir.
Os japoneses distinguem-se dos outros seres humanos pela forma dos seus olhos, pelos seus cabelos negros e pelos seus nomes característicos.
Balina, tavuk ve Japonların aksine domates bir sebzedir.
O tomate, contrarimente à baleia, à galinha o ao japonês, é um vegetal.
Yahudiler dışında, Japonlar, Katolikler ve diğer tüm insanlar tarafından yiyecek olarak yenir.
Serve de alimento aos japoneses, aos católicos e aos demais seres humanos, excepto aos judeus.
Japonlar tarafından fidye için alıkoyuluyorlar.
Estão a ser usadas como reféns pelos japoneses.
Japonlar, Batı Almanlar, Slabovic,... her şey, bizim insanlarımız hariç.
Você vê japoneses, alemães... qualquer coisa menos a nossa gente. Isso não faz sentido.
Her şeyin en iyisini Japonlar yapar.
As melhores coisas são feitas no Japão.
Hepinizin Japonların denetlemesinden haberi vardır sanırım?
Já ouviram falar na inspecção à japonesa?
Çiğ balık... Japonlar gibi.
Peixe cru... como no Japão.
JAPoNLAR TESLİ M oLDU
JAPONESES DESISTEM
Japonlar buraya kendi usullerince eğlenmeye gelirler.
Os japoneses vêm aqui para se divertirem à sua maneira.
Hergün japonları kaybediyoruz. Neden olduğunu bilmek istiyorum?
Estamos sempre a perder para os Japoneses e eu quero saber a razão!
Japonların suçu.
São os japoneses.
Almanlar, Japonlar, Sudiler.
Alemães, japoneses, sauditas...
- Japonlar burada ne arıyor?
O que estão os japoneses a fazer aqui?
Başkan Roosevelt, Japonların Hawaii'de Pearl Harbor'a hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
O Presidente Roosevelt acaba de anunciar que os japoneses bombardearam Pearl Harbour.
Japonların ellerinde oynuyorsunuz!
Vocês não têm sentimentos pelo nosso país?
Çabuk! Japonların köpeklerini esirlerle beslediklerini duydum.
Eu ouvi os japoneses alimentar os seus cães com prisioneiros!
Xiao Si. # 1945 # JAPONLAR VAZGEÇER...
1945 OS JAPONESES RENDEM-SE...
Japonlar bile bu tür şeyler yapmadılar.
Toda a gente está aqui para a ópera. Por favor retornem aos seus assentos.
Yarın mahkemede Japonların kafana silah doğrulttuğunu söyle.
Diga que eles o torturaram.
Cheng Dieyi, Japonlar için gösteri yaparak vatana ihanet etti.
O réu também encorajou o inimigo e desgraçou o seu povo.
Düşmanı cesaretlendirdin ve halkını utandırdın. Aoki, Japonlar tarafından sarılmasına rağmen direnmeye devam etmişti.
Aoki continuou a resistir mesmo depois de o Japão oficialmente se render.
Cheng Dieyi, Japonlar tarafından kelepçelenerek götürüldü.
Eles puseram uma pistola na sua nuca.
Japonlar, sahne kardeşimi dövdüler.
Exatamente como o Mestre Yuan acabou de descrever. Na Kun?
Çinliler, Japonlar, Fransızlar. Hepsi bize hükmetmeye çalıştı. Ama biz kazandık!
Os chineses, japoneses e franceses tentaram governar-nos e nós vencemos!
Japonlar için serbestçe konuşup gitmesine izin verebilir miyiz?
Mas podemos deixá-lo defender impunemente os japoneses?
Cheng Dieyi, Japonlar için vatana ihanet etti.
Mova!