Javi Çeviri Portekizce
365 parallel translation
Cavennaugh konuşuyor. Onu kaybettim.
E para tua informação, não posso pagar o mesmo que Javi andava a pagar.
Javi.
Hei, Javi.
Affet beni, Javi.
Perdoa-me, Javi.
Dinle, Jaime ya da Javi.
Escuta, Jaime ou Javi.
İşini iyi yapıyorsun, çok iyi yapıyorsun Jaime ya da Javi.
Fizeste muito bem Jaime ou Javi.
- Javi, harika görünüyorsun.
- Javi, estás lindo.
Javi.
Javi.
Javi ile çıkıyorsun.
Vais sair com o Javi!
- Javi arıyor.
- É o Javi.
Javi ile öpüşmelisin!
Vais curtir com o Javi!
Javi, gel şunu söyle.
Javi, vem dizer o teu verso!
Javi pantolonuna kola döktü, sahneye çıkamadı...
O Javi sujou as calças de cola e não podia...
Javi ile soyunma odasında ne oldu?
O que aconteceu no vestiário contigo e o Javi?
Öyle değil mi Javi?
Isso não está certo, não?
- Selam Javi.
- Olá, Javi.
Bu da Javi.
Este é o Javi.
Selam Javi.
Olá, Javi.
Hey Javi, bu Lisa. Karım.
Javi, esta é a Lisa, a minha... esposa.
Söylemiş miydim, yoksa Javi mi dedim?
Chamo-me Javier. Já lhe tinha dito isso?
Javi ve karısından bahsediyorum.
Javi e a mulher dele.
Tabii görüşme için, diş fırçasının ne renk olduğunu... veya yatakta hangi tarafta yattığını filan öğrenmem gerekiyordu. Ama bunun dışında Javi tam bir muamma.
Quero dizer, eu tinha que saber, tipo, de que cor era a escova de dentes dele... ou em que lado da cama é que dorme, por causa das entrevistas, mas... para além disso, o Javi é um mistério.
Javi, bu kadarı da fazla, sorun yok, biz...
Javi, isto é demais. Está bem. Nós...
- Javi, sorun yok.
Está tudo bem.
Geçen gün Javi'yle gitmişsiniz.
- Foste com o Jaime.
Javi, gelip, burada oynamanı ve bana arkadaşlık etmeni annen mi söyledi?
Jaime, a tua mãe mandou-te cá para me fazeres companhia?
Neden bahsediyorsun, Javi?
- O queé que disseste?
Javi, benim gibi iyi iş ayarlayamaz sana.
Javi não consegue números tão bons quanto os meus.
01 : 00'de ama bilgin olsun, Javi'nın verdiği parayı veremem sana.
E para tua informação, não posso pagar o mesmo que Javi andava a pagar.
Hayır, Javi, ama, eminim sen söylemek üzeresin.
Não Javi, mas suponho que vai nos dizer.
Javi özel projen için Atlanta'yı aradı, cuma günü Henderson geliyor, işten atılmamak için inandırıcı bi hikaye hazırlasan iyi edersin.
E Javi ligou para Atlanta pelo seu projeto especial e agora Henderson vem na sexta-feira. Assim que é melhor que tenha uma história muito boa, se pensa continuar com o trabalho.
Biliyor musun?
- Quer saber, Javi?
Biliyor musun, Javi? - Tamam.
- Que, está bem.
O Avrupalı, Javi.
É européia, Javi.
Ben o anda seni düşündüm, Javi.
Assim que pensei em você de imediato, Javi.
Vereceğini biliyorum, Javi.
Sei que o fará, Javi.
Benim, Javi. Aç.
Balbo, sou eu.
Üzgünüm, Javi.
Sinto, Javi.
- Yapamam, Javi. - İçeriye gireceğim.
Não posso, Javi.
Ayrıca Javi ortaya çıkmadı, karısı arayıp eve gelmediğini söyledi, dün akşam seninle olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Além do que Javi nunca mais apareceu e sua esposa ligou para dizer que não regressou ontem à noite e ambos sabemos que estava com você.
Pekala, belki birincisi kazaydı, ama Javi, işten getirdiğim adam, onu buraya ben çağırdım.
Na melhor das hipóteses, a primeira foi um acidente. Porém, Javi, o cara do meu trabalho, eu o coloquei na fogueira.
Eşim Marivi ve oğlum Javi'yle tanışacaksın.
Vais conhecer a Marivi, minha esposa, e o Javi.
Javi, hadi.
Javi, despacha-te.
- Robert, bu Javi.
- Robert, este é o Javi.
Javi nerede?
Onde está o Javi?
Javi, yanında hiç kayıt örneği var mı?
Javi, tens alguma música contigo?
Neye yakınız, Javi?
Perto do quê, Javi?
Javi, seni arıyorlar.
Javi, é para ti.
Evet, Javier.
Ou Javi?
- Javi!
Jaime!
Organizatörü Javi Fernandez'le konuşun.
Falem com Javier Fernandez.
- Bana Javi deme...
Não, o resto...