English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ J ] / Jazz

Jazz Çeviri Portekizce

1,364 parallel translation
Kimse bu kadar kolay Caz çalamaz.
Ninguém aprende Jazz tão depressa.
Ben caz çalıyorum.
Eu toco Jazz.
Siz mi öğrettiniz öğrencime Cazsever Bay Bernard.
Esteve a ensinar a minha aluna, Sr. Bernard Jazz Amigo?
- Oh, selam.
Bem, Jazz. E música clássica.
Şimdi, bana ne söylemek istiyordunuz?
Eu sinto-me mesmo mal... Este é o Sr. Bernard Jazz, muito bom.
- "Ne ararsan var."
Todo esse jazz. Sémen.
Sıkı caz piyano dinletileri, çikolatalı dondurma, kadın parfümleri...
Jazz bacana, sorvete de chocolate, perfume de mulher.
Ya da merkeze inip biraz caz dinleyin.
Ou vão à Baixa, ouvir um pouco de jazz.
- Seks yapmayacağız. - Elbette hayır. - Ne?
Jazz escaldante!
Klasikleri tabi ki. Mozart, Bach, caz : Louis Armstrong, Sinatra, doo-wop, Elvis...
Mozart, Bach, jazz, Louis Armstrong, Sinatra, doo-wop, Elvis, bandas...
Caz kulüpteki oyunum biraz uzun sürdü.
O jogo de bilhar no clube de jazz demorou.
Jazz in ustasi ve patronu..
O patrão da brincadeira, O valente da selva...
Elbette Caz gibi değil ama yine de iyi.
Nada que se pareça com o jazz, mas...
Cazla ilgilenmeye başladım.
Comecei a interessar-me por jazz.
Televizyon izlediğinden bahsettin. Caz plaklarını dinliyorsun. Okuyorsun.
- Mencionaste que vês televisão, ouves os teus discos de jazz, lês, escreves... desenhas aqueles bonequinhos...
Caz eleştirilerini ve çizgi romanlarını duydum.
Já sei que fazes crítica de jazz e banda desenhada.
İşimizi bitirirsek sizinle bir caz kulübüne gitmek isterim.
Se terminarmos o nosso trabalho, gostaria de ir a um clube de Jazz.
Jazz sever misin, Bruce?
Gostas de jazz, Evan?
Büyük yıldızlardan biri canlı bir şovun ortasında bu sahnede keşfedildi.
Uma estrela famosa da era do jazz ficou desfigurada, aqui neste palco, durante um espetáculo ao vivo.
Jazz, tam adi Jaswinder Kapoor.
Jazz. Nome completo : Jaswinder Kapoor
Son taksiye bindiğimde, caz çalıyordu.
A última vez que entrei num táxi estavam a tocar jazz.
İyi caz dinlemek için Village'a gitmelisin.
Se queres bom jazz tens de ir ao "Village".
İyi caz dinlemek istiyorsan New Orleans'a gitmelisin.
Se queres mesmo bom jazz vai a New Orleans.
Chaplin The Circus'u Jazz Singer'in galasından üç gün sonra bitirmişti.
Chaplin terminou O Circo três dias após a estreia de O Cantor de Jazz.
Doğaçlama yapan cazcılar gibi.
Como músicos de jazz a improvisar.
Ben Cazdan geliyorum ve seviyorum. Benim favorim, ilham kaynağımdır.
Eu vim do... jazz, basicamente, e essa é a minha favorita... é a minha inspiração.
Bu şarkıda ilginç bir nokta da cazdan konuşursak... kesin bir akor vardır.
E o interessante sobre esta canção, em termos de jazz, há um certo acorde que é...
Hayır, Weaver ambulans park yerinde ayrobik dersi veriyordu.
Não. Ouvi que a Weaver ia dar uma aula de jazz na entrada das ambulâncias.
Jazz konseri miydi?
Era de Jazz?
- Kuyruklu, kürklü taytlar.
Spandex peludo com cauda e sapatos de jazz? - Tão tosco.
Sinirlenme Jazz.
Não te zangue, Jaz-velho.
Gençlik yıllarından itibaren Ken Burns'ün iki tutkusu olagelmişti : Beysbol ve caz.
" Desde garoto Ken Burns adora duas coisas : basebol e jazz.
- Ekzotic dansçı..
- Dançarina exótica! E algum Jazz.
Bu koca oğlanla, O.C. At Clarkfield'de tanıştım ve inan şahane caz piyanosu çalıyor.
Encontrei esse rapaz no OC Clark e toca um óptimo jazz no piano.
Biz caz çalmıyoruz.
Não tocamos jazz.
Ah, bu, Diz. Zismisi.
Isso é jazz.
Down Beat onu, iki kişinin biri olarak En İyi Erkek Caz Şarkıcılığına aday gösterdi.
A "Down Beat" o elegeu melhor vocalista de jazz.
AMERİKA'NIN CAZ BAŞPAPAZI, AUGUSTA'NIN IRKÇI DENGELERİNİN YÜZÜNE TOKATI PATLATTI
- Vamos lá, pessoal! "O reverendo do Jazz dá uma bofetada na segregação em Augusta."
Sayın Burgundy, bizim için caz flüt çalarsanız onur duyarız.
Eu me sentiria honrado se você tocasse a flauta de jazz. - Não posso.
Caz flüt mü çalıyorsun?
- Você toca flauta de jazz?
Acaba herkes Ron Burgundy'nin flüt çalmasını ister mi?
Vocês querem ouvir o Ron Burgundy tocar flauta de jazz?
NasıI desem, caz flüt daima... ufak bir tutkum olmuştur.
Eu sempre tive uma certa paixão pela flauta de jazz.
Caz fülütü küçük peri olanları içindir.
Flauta de jazz é coisa de maricas.
Caz seviyorsun, değil mi?
Espero que goste de jazz, não gosta? - Por eu ser preto?
- İçkini bitirince Jazz Club'a gidelim.
- Richard?
Bir caz grubu kurarız.
Formaremos uma banda de Jazz.
Güzel caz kulüpleri var.
Tem bons clubes de jazz.
Caz?
- Jazz?
Bu caz.
Isto é jazz.
- Caz mı? - Caz, evet.
- Jazz?
- Caz?
- Jazz, sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]