English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ J ] / Jenga

Jenga Çeviri Portekizce

60 parallel translation
- Ya da Jenga.
Ou Jenga.
Şimdi Jenga oynayalım.
Agora, Jenga. - Meu Deus.
Yüzbaşı Yulaf'ı Jenga'da yeniyorum.
Estou a derrotar o Capitão Aveia ao Jenga.
Jenga.
Jenga.
Kiminle Jenga oynayacağım?
Com quem vou jogar Jenga?
Düşünüyordum da... belki okuldan sonra gidip biraz jenga oynarız, olur mu?
Estava a pensar que talvez, depois das aulas, pudéssemos jogar Jenga.
Gerçek bir tur. Buna hazır değilsin.
Vamos acampar, jogar jenga e talvez fazer um cartaz.
Jenga!
Jenga!
Geçen gece çelenklerle jenga oynuyorduk ve kardeşim durmadan bu noel çelenklerinden bahsetti.
Uma noite destas, estávamos a jogar Jenga com os Walsh, e ele não parava de falar numa grinalda natalícia.
- Oyun dediğin Jenga gibi olur.
- Não, acho que o Jenga é um jogo.
Ama yalanları arka arkaya dizmeye başlamıştım.
Amontoava mentira sobre mentira. Era como jogar o Jenga.
Jenga gibi. Kokulu mumları bilirsin.
Percebes, tipo, velas da "Glade"?
Evet. 2008'deki büyük Jenga krizinde burada olacaktın.
- Com certeza. Devias cá ter estado no grande Jenga Tantrum de 2008.
Duygusal açıdan sakin biriyle beraber olmak yerine Jenga * oynamayı beceremediğini düşündüğün için mutfak masasına "bok ye orospu" kazıyan biriyle mi olmak istersin?
Preferes estar com alguém emocionalmente estável, ou alguém que em noite de jogo escreve "Morra, vadia" na mesa da cozinha porque tu achas que ele é uma treta no Jenga?
Peki oynadığı o hayat kurtaran Jenga...
E como explicas o quebra-cabeças
Aynı Jenga gibi, Kontrolden çıkmış.
É como um jogo de Jenga que se descontrolou.
Jenga böyle oynanır!
E o Jenga joga-se assim.
Jenga böyle oynanır.
Eles é que sabem jogar Jenga.
- Jenga mı demek istedin?
- Não quis dizer Jenga?
Ben evde tıkılmış babamla Jenga oynarken arkadaşlarım yaptıkları tüm eğlenceli şeyleri Facebook'a yazıyor.
Os meus amigos escrevem SMS e no facebook que se estão a divertir, enquanto estou presa em casa a jogar Mikado com o meu pai.
Evet, ama hiç Jenga oynadın mı?
Sim, mas já jogaste Jenga?
Kaçmak da bizim ailemizin kusuru. Bu yüzden bir arada kalıp burada bekleyeceğiz, jenga oynayacağız ve "evine hoş geldin, Nancy" yazan bir pankart hazırlayacağız.
É um defeito da família porque isso acho que devemos aguentar, montar acampamento, jogar Jenga e talvez fazer um cartaz :
Bildin.
Jenga.
Beynimdeki Jenga'nın kenarlarını çıkartıyormuşsun gibi.
Parece que estás a tirar o bloco lateral da minha jenga mental.
Kocaman bir Jenga kulesi gibi düşün.
É uma grande torre de Jenga.
Şeker Diyarı veya Jenga oynamayı tercih ederdim ama...
Preferia jogar ao Monopólio, ao Jenga ou algo...
Söylemeden edemeyeceğim Leonard, Dev Jenga fikrini ilk duyduğumda pek içime sinmemişti.
Bem, devo dizer, Leonard, quando ouvi pela primeira vez a tua ideia para construir um Jenga gigante, fiquei céptico.
Dev Jenga oynuyorduk biz de.
- Olá. Estamos a jogar Jenga gigante.
Jenga! Ben yendim!
Jenga, ganhei!
Bu benim pazarlama şaheserim kola Jenga.
- É a minha obra prima de marketing. Jenga com packs de refrigerantes.
Ben kahvaltı hazırlarken Jenga oynamak ister misin?
Queres jogar "jenga" enquanto eu faço o pequeno-almoço?
Jenga turnuvasına başlayacaktık.
Estamos quase a começar o torneio de jenga.
Jenga olmaması gerkiyordu.
Não era suposto haver jenga.
Mickey, patateslerle Jenga oynamayı bırak.
Mickey, pára de jogar Jenga com as batatas.
Hayatımızın Jenga Kulesi'ni yıktın.
Tu destruíste a Torre Jenga das nossas vidas.
Tıpkı yüksek bahisli jenga gibi.
Como um jogo de jenga de alto risco.
Evet, senin yüzünden hala Jenga oynayamıyoruz.
Ainda não podemos jogar Jenga por tua causa.
Oynadığım en berbat Jenga.
O pior jogo de "Jenga" de sempre.
Hiç Jenga oynadın mı?
Já jogaste jenga?
Jenga'yı beğenmezsen dama da var.
Se não gostares de jenga, há damas.
Jenga kuleme dikkat eder misin?
Carol, cuidado com minha torre Jenga.
Gülüşünün berbat olduğun ya da neden Jenga'ya bu kadar meraklı olduğunu sorgulamayacak mısın?
Não queres mencionar que o riso dela é irritante ou questionar o porquê de estarem tão excitados a jogar "Jenga"?
Jenga o zaman.
Então, será Jenga.
Altın külçesiyle jenga mı oynuyorsunuz?
A jogar um pouco de Jenga? - Uma Jenguinha?
Sanki bir Jenga duvarı birden çöküveriyor.
Parece uma parede de Jenga que simplesmente se desmorona.
Ne tuhaf uygulamalar var.
Quantas aplicações estranhas tem isto? NETFLIX - JENGA
Jenga oynadıklarını söylemişlerdi.
Disse-me que estavam a jogar Jenga.
Gizli şifreleri "Jenga."
"Jenga" é o código secreto.
Ginga, Jenga değil.
É Ginga, não é Jenga.
Şeye ne dersin Jenga!
Que tal o jogo...
- Hiç duymadım.
- Jenga. - Nunca ouvi falar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]