English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ J ] / Jew

Jew Çeviri Portekizce

27 parallel translation
Ülkede her şehirde gösterilmesi zorunlu bir film vardı. The Eternal Jew.
Um filme que tinha de ser exibido em todas as cidades holandesas era "Der ewige Jude" ( O Eterno Judeu ).
- Biz? - Silence, Jew.
- Não somos humanos?
Parker isminde biri, kiralık katil. Ve Ağız Arpı konusunda olağanüstü bir sanatçıdır.
Chama-se Parker, é estrangulador, e um notável executante de "jew's harp" ( instrumento musical ).
- Ne bir Hristiyan, ne de bir Yahudi.
- Não como um cristão, nem um judeu. - Not as a Christian, nor a Jew. - C'segunda-feira, homem!
Geliyor.
Dillon. - At-jew ( um judeu ).
Filminizi sevdim, Sonsuz Yahudi.
Gostei do seu filme The Eternal Jew.
Sonsuz Yahudi.
The Eternal Jew.
Bana Sonsuz Yahudi Hikayesi'ni anlat.
Conte-me a história de The Eternal Jew.
Yahudi Adam Topluluğunu gördük.
Vimos os Jew Man Group.
"Jew" kelimesini kullanma.
Não uses a palavra judeu.
- Birini öyle çağırmak... - ( Jew ) ırkçı hakaret değil.
Chamar judeu a alguém judeu não é um insulto racista.
Lütfen "Jew" kelimesini kullanmayı keser misin?
A palavra judeu deixa-me pouco à vontade.
Larry Jew ( yahudi ), olması gibi bir şey.
Como Larry Judeu... Porque sou Judeu.
Sussman diğer hastalarının kalıplarına bakar Yahudi olmayan ve öyle görünenlere başka mesajlar arar. Hiç bulamaz.
O Sussman olha para os moldes dos outros pacientes, goy e Jew alike, buscando por outras mensagens.
- Merdivenlerdeki The Katz parçaları, serili Mapplethorpe fotoğrafları, oturma odasındaki Bacon, Emin, Currin, Landy, ve kütüphanedeki Yahudi eser.
O Katz nas escadas, as fotografias de Mapplethorpe ao cimo das escadas, o Bacon na sala de estar, o Emin, o Currin, o Landy, e o Jew na biblioteca.
İçinde'ew'( Jew ) kelimesinin geçtiği tek din.
Os Judeus são nojentos, Lois.
Sonra en iyi arkadaşım Jew Sweeney içeri daldı ve kasıklarına bir top yedi.
O meu melhor amigo, Jeff Sweeney, entrou e levou uma na virilha.
Sanırım işler bu noktaya gelince her birimiz, eriklerine hızlı bir top yemiş Jew Sweeney gibi oluveriyoruz.
Acho que no final de contas, somos todos uns Jeff Sweeneys a levar com uma bola nos testículos.
Bir berber, bir striptizci, bir yahu di...
Um barbeiro, uma stripper e um violinista ju... ( jew = Judeu )
Beni anladınız mı Jew-Tang Clan?
Fui clara, gangue Meia-Leca?
Böylece Kanguvi olurdum.
Seria o Kanga-Jew.
- Jew... gibi bir şey.
Jew, era algo assim.
Nicholas Flamel, the Wandering Jew, the Black Mask.
Nicholas Flamel, o judeu errante, o máscara negra.
Jew town deniyor ama aslında Maxwell Caddesi.
A zona era conhecida como a "Cidade Hebraica" mas ficava na Maxwell Street. BUDDY GUY Guitarrista e cantor de blues
Bu gezegen Yahudi ( Jew ) - piter.
Este é o planeta Jew-piter, ( Judeu + Peter ) e ele pode dizer :
- Jew?
Jew?
Ben haksızlıklara sessiz kalmayan gey Jew.
Sou um judeu gay e espalhafatoso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]