Jingles Çeviri Portekizce
80 parallel translation
Telif ücreti müziği gibi.
Como intermináveis jingles.
Phoebe reklâm müziği yazdığını söyledi.
Diz a Phoebe que escreves jingles.
Aslında, reklâm müziği yazmak için beni terk etti dedim ben.
Por acaso, o que disse foi que me deixou para escrever jingles.
Eee Phoebe senin cingıl yazdığını söyledi.
Diz a Phoebe que escreves jingles.
Aslında, beni cingıl yazmak için terketti demiştim..
Por acaso, o que disse foi que me deixou para escrever jingles.
Tamam, şimdi Bay Jingles merhaba de.
Vá lá. Sr. Jingles. Vá.
Bay Jingle'a birşey olmasına izin vermeyin, tamam mı?
Não deixe acontecer nada ao Sr. Jingles, está bem?
Sakin ol, Bay Jingles.
Fica quieto, Sr. Jingles.
Bay Jingles nerede?
O Sr. Jingles?
Rüyamda, Bay Jingles, Patron Howell'ın söz ettiği yere gitmiş.
Sonhei que o Sr. Jingles foi para onde o chefe Howell disse.
Bay Jingles'ın makarayı döndürüşünü seyrettik.
Ficámos a ver o Sr. Jingles a brincar com aquele rolo.
Bu Bay Jingles olamaz.
Não pode ser o Sr. Jingles.
Bay Jingles tesadüf eseri böyle oldu.
Acho que o que aconteceu ao Sr. Jingles foi obra do acaso.
İkimize de bulaştırdı değil mi, Bay Jingles?
Infectou-nos aos dois, não foi, Sr. Jingles?
Bay Jingles?
Sr. Jingles...?
Yine de 1945 ile 1960 arası onun sesiyle ünlenen bir reklam şarkısını yayınlamayan radyo ve televizyon bulamazdınız.
Contudo, de 1945 a 1960, não se conseguia ligar o rádio ou a televisão sem ouvir um dos jingles de marca dela.
1961'de Pearl, bir reklam sesinden gerçek sanatçılığa geçiş için... Carnegie Hall'da bir konser verecekti.
Em 1961, Pearl aproveitou uma aparição no Carnegie Hall para dar o salto de cantora de jingles para artista.
Biraz mısır ekmeği ister misin, Bay Jingles?
Queres broa de milho, Sr. Jingles?
Daha sıcaktırlar ve reklam şarkıları yoktur.
Nada de corporativismos nem "jingles" comerciais.
Reklam şarkılarının nesi var?
Que mal têm os "jingles"?
Senin şömineyi yaktığın ve Bay Jingles'in bacanın içinde olması nedeniyle etrafı dumanların sardığı Noel'e bayılmıştım.
Jingles estava na chaminé! Ah, vamos lá. Um pequeno erro e você vai usar isso contra mim.
- Yazdığın jingle'ların Sanayi Devrimiyle ne ilgisi var?
O que é que os teus "jingles" têm a ver com a Revolução Industrial?
- Jingle'larımla Sanayi Devrimi arasında akla yakın bağlantılar bulmaya çalışıyorum.
Estou a tentar encontrar uma ligação credível entre os meus "jingles"... e a Revolução Industrial.
Dumanların içinde hazine bulmak için geminle seyahat ediyor olacaksın.
Sim, para ti é fácil. Vais estar no barco a tentar encontrar o teu traseiro dentro de uma neblina de rio e jingles.
Annem de kedim Jingles'ın çiftlikte olduğunu anlatıyor ama erkek kardeşim uyutulduğunu söylüyor.
A minha mãe diz que a Jingles, a minha gata, está numa quinta. Mas o meu irmão diz que ela também foi abatida.
Bana 13 yıl boyunca aldırdığı ve cüzdanı büyük şeyi küçük bir dizi erkekle evlenerek finanse ettiği piyano derslerini boşa harcamış, tembel ve değersiz bir jingle bestecisi olduğumu söyledi mi, söylemedi mi?
- E ela disse ou não disse que eu era um langão e escritor de jingles publicitários que desperdiçou 13 anos de aulas de piano que ela pagou ao ter casado uma série de homens com grandes carteiras e pequenos pénises?
- Yaşayan en iyi jingle bestecisi nasıl bakalım? - Birkaç kilo almışa benziyor.
Então como é que está o melhor escritor de jingles?
Alan, Archie Baldwin....... jingle bestecilerinin kralı.
Alan, Archie Baldwin, o rei dos escritores de jingles.
Jingle bestecilerinin Ayetullah'ı demek daha doğru olabilir.
Talvez o ayatola dos escritores de jingles.
- Annem de yerel reklam ajansında reklam şarkıları yazıyordu.
A minha mãe escrevia jingles para uma agência publicitária local.
* Senin müzik standartlarını karşılayamadığım için üzgünüm, * seni koca kıçlı, reklam müzikçisi!
Desculpe-me eu não atingir os seus padrões musicais, seu rabo mole escritor de jingles!
Evet, senin şu küçük müzik şeyin.
É mesmo, o teu negociózinho de jingles.
Herb başarılı bir jingle yazarı olduğunu söylüyor, ama Judith sarhoş ve yeteneksiz bir yazar olduğunu bayılıp, bir para çukuruna düştüğünü söylüyor.
Herb, diz que você é um bem sucedido compositor de jingles, mas Judith diz que é um bêbado picareta sem talento que desmaiou e caiu num fosso de dinheiro.
Hala jingle yazıyor musun?
Ainda escrevendo "jingles"?
Tek bilmen gereken bu. Fikir, kampanya planı ya da reklam cıngılı satmazlar.
Não vendem ideias, nem campanhas, nem jingles.
O secim sarkilari.
Aqueles jingles...
Duymadın mı? Cingıl işi bitti artık.
O negócio dos jingles morreu!
Tüm cingıl dergilerinde yazıyor.
Está em todas as revistas sobre jingles!
Hey, cingıl işine nasıl girdiğim hakkında bir fikrin var mı?
Fazes alguma idéia de como entrei no negócio dos jingles?
Charlie'nin cingıl işleri bitik ve yakında evsiz kalıcam.
O negócio de jingles do Charlie está vai mal e vou ser um sem abrigo.
Şey, gurur duydum, ancak benim cingıllar üzerine zaten iyi bir kariyerim var.
Bem, fico lisonjeado, mas já tenho uma carreira bastante lucrativa a fazer jingles.
Reklam müzikleri bestelerim.
Eu escrevo "jingles".
Hep bu işi mi yapmak istemiştin, yoksa dahası da var mıydı?
Sempre quis escrever jingles, ou havia... havia algo mais?
Sen anca ped reklamı tekerlemesi yazabilirsin, duydun mu bok suratlı?
A única coisa que vais conseguir escrever, vão ser jingles para tampões, estás a ouvir-me cabrão?
Ped reklamı, kodumunun yazarı.
Jingles de tampões, seu conas de merda.
Gerçekten de evliliğini, çıtır bir bebek bakıcısı için riske atabilecek misin?
Que tal? E ganhou tudo isso só escrevendo jingles? Eu sei!
Eğer sorun olmayacaksa, bir süre annemde kalacağım.
E acho que é aqui que escreve seus jingles. Sim. É onde a magia acontece.
Bütün bunları, reklam şarkıları yazarak mı kazandın?
E ganhou tudo isso só escrevendo jingles?
Sanırım bütün sözlerini burada yazıyorsun.
E acho que é aqui que escreve seus jingles.
Evet, evet, bir dolu reklam müziği yazdı -
- Sim, ele escreveu montes de jingles.
Kızan Bay Jingles.
O Sr. Jingles é que fica chateado.