English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ J ] / Juba

Juba Çeviri Portekizce

97 parallel translation
Yelesiz bir aslan!
Sem juba?
Dün kuyulardan su içen, siyah bir aslan gördüm.
Vi um macho de juba preta, a beber numa poça, ontem à noite.
Günaydın, küçük peri.
Bom dia, "Juba".
Sen öyle diyorsan.
- É isso mesmo, "Juba".
Ben saçlarımı aslan yelesi gibi vahşice uzatacağım.
Vou deixá-Io crescer selvagem como a juba de um leão.
Bu da kızım Miki.
Ellen Juba.
Miki Juba.
- Não comigo, parvo!
Enerji hatları konusundan vazgeçtin değil mi?
Com a Mickey Juba! Desististe de lutar, não foi?
- Bunu Miki Juba için yapıyorum. Bunu Celia Kirby için yapıyorum. Büyük annem için ve umurunuzda bile olmayan milyonlarca insan için yapıyorum.
Faço-o por Mickey Juba, Celia Kirby, pela minha avó e mais um milhão de pessoas para quem se está marimbando.
Anne, yelemi bozuyorsun!
Mãe! Estás a despentear-me a juba!
# Bir hayvanlar kralı
E a juba, onde está?
# Hiçbir kralın yapamadığı gibi
A juba que eu vou ter
- Juba.
- Juba.
Seni görmek güzel, Juba.
E bom ver-te, Juba.
Juba.
Juba.
Juba'nın mekanında her daim bolluk vardır.
Comam. À Sempre muita comida no Juba's.
Juba'dan önce yenmez.
A comer primeiro que Juba.
O, şişman arkadaşının kardeşiydi. Korkunç saçları olan.
Era o irmão da tua amiga gorda com uma juba foleira.
Bu adamın saçlarının Musevi-Afro modelini görmeniz gerekirdi.
- Deviam ver a juba dele.
Scipio ve Juno bütün lejyonları, süvarileri ve 900 savaş filiyle birlikte açıklıktan bize doğru geliyorlardı.
Pela planície, na nossa direcção, vinham as legiões, a cavalaria e 900 elefantes de guerra. Scipio e Juba.
Bu dağınık siyah saçları düzeltmek için.
Para pentear esta juba negra e emaranhada.
- Sen bilirsin. - Yelesi olan sensin.
- Tu é que tens juba.
Bir leopar, beneklerini değiştirmez.
Sabes que um leão nunca perde a juba.
Aslında o değiştirmiş bile.
Acho que ela mudou mesmo a juba.
Aslanların yelelerini görüyor musunuz?
Vê aqui na juba do leão? Aqui em cima?
Bu kıpır kıpır burun delikleri, bu lepiska yele sizin mi?
Mas que belas narinas trêmulas e que juba ondulada!
Kızın 16 olduğuna göre artık kıyafetleri paylaşma zamanı gelmiş demektir.
A tua filha fez 16 anos, é hora de arranjar a juba.
Daha yakışıklıyım, yelelerim daha güzel, feci halde zekiyim ve herkesin benim dediğimi yapmasını istiyorum.
Sou o mais bonito e esperto, tenho uma juba da moda... e quero que todos façam o que eu mandar!
Daha yakışıklıyım, saçlarım daha güzel, çok zekiyim ve herkesin bana itaat etmesini istiyorum.
Sou mais bonito, a minha juba é mais faustosa, sou muito mais esperto e quero que todos façam o que eu digo.
Zuba!
Juba!
Evet, Zuba.
Sim, sim, Juba.
Zuba, Bak!
Juba, olha!
Zuba'dan nefret ettiğini sanıyordum.
Pensei que detestavas o Juba.
Zuba'dan ebediyen kurtulmak için onu kullanacağım!
Vou usá-lo para me livrar do Juba de uma vez por todas!
Partini bozmak istemezdim, Zuba, ama bazı aslanlar oğlunu ne zaman sürgüne göndereceğini soruyorlar.
Detesto estragar a festa, Juba, mas alguns dos leões queriam saber quando tencionas banir o teu filho.
Kendimi gösterip, yelemi hak edeceğim.
Pavonear-me. Ganhar a juba.
Zuba, ona battişini ver.
Juba, é melhor dares-lhe o fofinho.
Zuba'nın oğlu oğlum sayılır.
Faço tudo pelo miúdo do Juba.
Kimin aklına gelirdi? Bugün Zuba öz oğlunu sürgüne gönderecek.
Quem imaginava que, hoje, o Juba teria de banir o seu próprio filho?
Zuba, hayır.
Juba, não.
Zuba, evet.
Juba, sim.
Kim Zuba'nın yerine geçebilir?
Quem poderá ocupar o lugar do Juba?
- Zuba!
- Juba!
İstediğin kadar gül.
Continua, ri. Ri com toda a tua juba.
Zuba ne yapılması gerektiğini bilir.
O Juba saberia o que fazer.
- Zuba nerede?
- Onde está o Juba?
Zuba liderimiz olmalı, sen değil.
Deveria ser o Juba a mandar, não tu.
Ek bir önlem olarak, Zuba'ya danışacağım!
Como medida adicional, vou consultar o Juba!
Dinle, Zuba.
Escuta, Juba.
Ben Ellen Juba.
Ellen Juba.
Hastalar ifade verecek mi? Komite toplantısı ne zaman?
Então, a família Juba vai depôr?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]