English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ J ] / Jüriler

Jüriler Çeviri Portekizce

102 parallel translation
Mahkemeler, hakimler, jüriler.
Os tribunais, os juizes, os júris.
Jüriler mavi takımları sever.
Os jurados gostam de fatos azuis.
Bu adam da öyle bir yüz var ki jüriler inanmak dışında bir şey yapamıyorlar.
Este homem tem uma cara em que os jurados acreditam.
Aslında jüriler, iki seferinde de karar veremediler.
Realmente, houve dois julgamentos nulos.
Gördüğünüz gibi bayanlar ve baylar, Mississippi'de ki beyaz jüriler, bir siyaha karşı suç işleyen bir beyazı, yine suçlamadılar.
Porque reparem, senhoras e senhores os júris brancos nunca condenariam um branco no Mississípi por cometer um crime contra um negro.
Jüri onları bırakacağa benziyor ama jüriler görevden alınabilir.
O júri está inclinado a absolvê-los, mas os júris podem ser dispensados.
Hayatımda çok şey gördüm ama bu kadarını görmedim. Bütün seyircilerin bildiği bir şeye karar vermek için jüriler tam 35 dakikadır düşünüyor.
Tenho visto muita coisa na vida, mas os juízes levaram 35 minutos a decidir o que toda a gente já sabe.
Tek söyleyebileceğim şu, herhalde bu kokuşmuş jüriler başka bir maçı izledi.
Só posso dizer que estes juízes estiveram a ver outro combate.
- İki yıl önce Washington'da jüriler tıpkı buna benzeyen bir izle birini mahkûm etti.
Ei, um júri condenou um assassino em primeiro-grau baseando-se numa impressão digital exactamente como esta à dois anos atrás em Washington.
Demek istediğim : "Biz jüriler onu suçsuz bulduk".
No sítio do costume, ponto de interrogação. "
Yargıçlar, söz veren jüriler... veya müdürler burada yok.
Nenhum comité de liberdade condicional, juízes... ou directores chanfrados.
İnan bana, jüriler ve kadınlar hakkında bilmediği şey yoktur.
Perito em júris e mulheres.
Siz jüriler yok musunuz.
Ai, este juri!
Daha önce de silah yapımcılarına davalar açıldı ve bugüne kadar jüriler hep silah imalatçılarını akladı.
Foram apresentados outros processos contra fabricantes de armas e os júris sempre tomaram o partido dos fabricantes, até hoje.
Jüriler anlayabilecekleri basit hikayeleri severler.
Os jurados gostam de histórias simples que possam entender.
- Bu yüzden hakimler, jüriler ve kanunlar var.
É por isso que há juízes, júris e leis.
Farklı jüriler... biri sorumluluk, diğeri ise zarar için.
Júris separados por danos. O cliente concordou.
Sara, jüriler arasında elinde kan olan var mı?
Sara, algum jurado tinha sangue nas mãos?
Bu davada jüriler, kahvaltı ve akşam yemeğini otelde yerdi. Öğle yemeğinde ben bir mönü getirirdim. Sipariş verirlerdi.
Neste caso, os jurados tomam o pequeno almoço e jantar no hotel, almoço, trago a ementa, eles pedem...
Jüriler bu satış makinelerini kullanabiliyor mu?
Os jurados tinham acesso a estas máquinas?
Kız kardeşi dava açmakla tehdit etti. Sigorta şirketleri ödeme yapmayınca jüriler çok kızar. Özellikle de ülkesine hizmet ederken sakatlanan bir denizcinin tek akrabasına.
Os jurados chateiam-se quando as companhias de seguros não pagam, em especial ao único sobrevivente de um Marine ferido ao serviço do seu país.
Jüriler çürükler için çıkarabilir.
- Cuidado. Não podemos ter marcas.
Teşekkür ederim. Ben... ama jüriler sizi sevmiyor.
- Mas o júri não gosta de si.
Bunlardan hiçbiri sokaktaki orta halli bir insanla anlaşmayı içermiyor. Ki jüriler tam olarak sokaktaki insanlardır.
Nenhuma delas é comunicar com o cidadão médio, que é a matéria de que são feitos os júris.
Jüriler 12 şaşkından oluşur. Jüriye katılmamak için bahane bile uyduramazlar.
Júris são compostos por 12 pessoas tão idiotas... que nem conseguiram achar uma desculpa para escapar dessa.
Bakın, jüriler açıklamaları severler, ve onu derli toplu isterler.
O júri adora explicações, querem tudo certinho e direitinho.
Jüriler adli tıp kanıtına bayılırlar ve önyargısız şekilde bunun yüzde 100 doğru olduğunu düşünürler.
O Júri adora a evidencia forense, e popularmente acredita-se que é 100 % correcta e livre de erros.
Jüriler bu gibi durumları anlarlar.
Os júris entendem situações como essa.
Eğer bana bütün sistemin sana karşı olduğunu, bunun bir koca bir komplo olduğunu söylüyorsan seni uyarayım, jüriler komplo iddialarını pek dikkate almaz.
Se me está a dizer que todo o sistema judicial está contra si, então estamos perante uma grande conspiração. Deixe-me avisá-lo, os júris não são muito abertos às teorias de conspiração.
Ve jüriler yalancılara para vermeyi sevmezler!
Os jurados não dão dinheiro a mentirosos!
Şimdi jüriler çıkıp kimin kazandığın söyleyecekler.
Está na altura de os juízes decidirem quem é o vencedor.
Jüriler kararlarını açıklayacaklar.
Ouçam, vou deixar os juízes deliberarem.
Jüriler, DNA kanıtı ve ikizlerden nefret eder.
Os júris detestam provas de ADN e gémeos.
Rus jüriler bana 9,4 puan verirlerdi.
E o juiz russo dá-lhe um 9.4.
Hikayelerini anlatacak tanıklar olmaz. Duygusal olarak kafası karışmış jüriler olmaz.
Sem testemunhas para contar as suas tristes histórias, nem júris para ficar emocionalmente envolvidos.
Jüriler, mahkemedeki insan faktörüdür, tamam mı?
- O júri é composto por pessoas.
Jüriler hakkında benden daha fazlasını biliyorsun.
Tens melhor opinião de um júri do que eu.
Jüriler milyonlarca doları beş dakikada vermez. Bizim için ne kadar uzun o kadar iyi.
Os jurados não concedem milhões de dólares em cinco minutos, para nós, quanto mais tempo, melhor.
Jüriler gibi.
Como os júris.
Jüriler bayılır çok bilmişlere.
Os jurados adoram um espertinho.
Bakalım jüriler ne düşünüyor.
Mas vamos ver o que o júri acha. As senhoras gostavam de ver a Karen nas Sexxbombz?
Bu bir nakavt. Jüriler, katılan altı ekip arasından sadece ikisini seçecek.
A equipa do Juízes, vão escolher 2 equipas entre os 6.
Sen de onun suç ortağı oldun. Dünyadaki bütün jüriler bu konuda seni suçlu bulur.
Qualquer júri o condenaria por isso.
Jüriler zekidir.
Os júris são inteligentes.
Burdaki tüm jüriler her bir şaraptan çok etkilendiler.
Em primeiro lugar, gostaria de dizer que todos os juízes aqui presentes ficaram muito impressionados com esta classe.
Buna cürmü kast deniyor ve jüriler buna bayılır.
Chama-se dolo e os jurados engolem-no.
Büyük jüriler çeşit çeşittir...
Lembrem :
Jüriler gırtlak gırtlağa.
É um daqueles casos, alta visibilidade, os jurados a atirarem-se uns aos outros.
Evet aslında, jüriler böyle saçmalıklara bayılır değil mi?
Sim. Os jurados adoram essas parvoíces, não?
Şimdi, jüriler incelemeye başlıyor.
Agora, Júris, comecem a mexer a cabeça.
Sayın Jüriler.
Juízes,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]