English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Karin

Karin Çeviri Portekizce

415 parallel translation
Karin gelirse bana haber ver de bir kravat takayim.
Se a sua mulher vier, diga-me e porei uma gravata.
Karin bana onu söyledi ve her eli kazandi.
A sua mulher disse-me isso e, depois, ganhou todas as mãos.
Karin bir yolculuga çiktigini söylemisti.
A sua mulher disse que foi viajar.
Karin, kardesIerinden daha mi iyi?
A tua mulher é melhor que as suas irmãs? "
Bu senin aşık ozanının sesi, duymuyor musun?
Karin. Estás a ouvir o teu namorado?
- Karin Bjorsen.
- Karin Bjornsen.
Lavlar hepsini sildi süpürdü. Ama, Stromboli halkı çok dayanıklıydı Karin, biliyor musun?
Casas, campos - a lava destruiu tudo, mas o povo de Stromboli é muito valente, minha cara.
Bak, bunun gibi binlercesini yakaladık.
Karin! Olha! Panhamos milhares destes!
- Karin, ne güzel haber!
Karin, pelo amor de Deus!
Ama Karin, dinle...
Mas, Karin, ouve.
Senin karin degildi.
Nao era a sua mulher.
Bir karin, çocuklarin.
Uma esposa, filhos.
Ben Karin, şövalyenin eşiyim ve evimize hoş geldiniz.
Eu sou a Karin, a mulher do cavaleiro e dou-vos as boas vindas à minha casa.
Karım Karin, uzun yıllar önce öldü.
Minha esposa Karon morreu há muitos anos.
Karin onları götürmedi mi?
Eu? - Karin não ia levá-las?
Karin hasta.
- Ela não está bem.
Karin bakire mumlarını sabah ayinine götürmedi mi?
Karin não vais levar as velas da Virgem para a missa?
Karin hasta.
A Karin não está boa.
Karin'e daima hoşgörüsüzsün.
És sempre tão rígido com a Karin.
Karen'i uyandırması için Ingeri'yi gönder.
- Mande Ingeri acordar Karin.
Ingeri, yolculuk için Karin'e ekmek, peynir ve et hazırlasın.
Ingeri, prepara a comida da Karin para a viagem :
- Hasta mısın?
- Estás doente, Karin?
- Dün gece için teşekkür ederim, Karin.
- Obrigado por ontem, Karin.
Karin bu gece eve gelmezse yarın mutlaka burada olacaktır.
Se Karin não chegar esta noite... com certeza voltará amanhã.
Karin için endişelendiğini biliyorum.
Sei que estás preocupada com a Karin.
Karin'in elbisesi.
É de Karin.
Karin'i aramalıyız.
Temos que procurar a Karin.
Ya da, Karin'le ben ağı atayım, Minus ve Martin de sütü getirmeye gitsin.
A Karin e eu pomo-la e o Minus e o Martin vão buscar o leite.
Neden hep kadınlar karar veriyor ki? Bence Karin'in dediğini yapalım.
As mulheres querem sempre as coisas ã maneira delas.
Hem saygınlığımızı da kaybetmemiş oluruz. - Baksanıza, babam en başta bu kararı verse zamandan kazanacaktık. - Ve bu her şeyden önemli.
Se fizermos como a Karin diz, mantemos a dignidade.
- Bilmem ki.
Sobre o Karin?
Bir ay önce Karin eve geldiğinde Edgar ve ben... kendi aramızda çok ayrıntılı bir konuşma yaptık.
Quando a Karin saiu do hospital há um mês, tive uma conversa com ele.
Dinleyin, şöyle oturacağız. Karin sen oradasın...
Bem, onde nos vamos sentar?
- Burada oturmak istiyorum.
A Karin ali, tu ali...
- Karin ve Minus oraya, sonra sen oraya ben de buraya.
Fico aqui! A Karin ali, o Minus ali, tu ali e eu aqui.
Karin.
Karin.
- İyi geceler Karin.
- Boa noite, papá. Sonhos cor-de-rosa.
Tatlı rüyalar!
- Boa noite, Karin.
- Karin, üzgün müsün?
- Há algum problema, Karin?
Bana güvenmelisin Karin.
Tens de confiar em mim, Karin.
Gel yat artık.
Vem-te deitar, Karin.
Dün akşam Karin'le oynadığımız piyesimi nasıl buldun? Dürüst ol.
Que achaste ontem da minha peça e da Karin?
- Ama Karin, birtanem!
Karin, minha querida.
Bu, Karin, karım.
Está é a Karin, a minha mulher.
# Karin, buraya gelsene.
Karin, chega aqui!
- Sarışının kocası o.
- Karin!
- Önemli miydi? - Evet, Karin hakkında.
- Era importante?
- Karin mi?
- Bem, era sobre o Karin.
- Şerefine Karin!
Saúde, Karin!
- Karin uyuyor.
A Karin acabou de adormecer!
- Ne oldu Karin?
- Que é, Karin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]