Kaçmışlar Çeviri Portekizce
251 parallel translation
- Yerlerini bırakıp kaçmışlar. Onları yolumdan uzak tut.
- O vento levá-los-à para longe, Ma... mantém-nos longe de mim.
Duyduğumuza göre, Macduff ve Malcolm kaçmışlar. Baba katilleri cinayetlerini gizleyip... olmayacak şeyler anlatıyorlarmış herkese.
Disseram-nos que Macduff e Malcolm daqui fugiram... sem confessar seus cruéis assassínios... mas inculcando com estranhas invenções os seus ouvintes.
Kaçmışlar.
Eles fugiram.
20,000 dolarlık altınla kaçmışlar.
Fugiram com 20.000 dólares em ouro.
Benim nöbetim sırasında kaçmışlar.
Fugiram durante o meu turno.
- Gece kaçmışlar.
- Escaparam-se durante a noite.
Elimizden kaçmışlar mı?
Eles escaparam?
Görünüşe göre kaçmışlar. Kimden?
De quê?
Kaçmışlar! - Minibüsteler!
Estão na carrinha.
En azından. Bir minibüsün içinde kaçmışlar.
Fugiram com uma das carrinhas.
Kar aracıyla kaçmışlar.
Escaparam num Snowram.
Söylediklerine göre, hayatta kalanlar gemilerle kaçmışlar.
Contaram sobre sobreviventes que escaparam em naves.
Rommel'ler tarafından 40 gün boyunca kuşatılmışlar ve yalın ayak kaçmışlar.
Estavam cercados por Rommel durante 40 dias e ficaram sem comida.
Bir çete neredeyse onları haklıyormuş ama kaçmışlar.
Um bando de segunda quase os apanhou, mas eles escaparam.
Köylüler ne varsa alıp, dağlara kaçmışlar.
Os camponeses levaram tudo e fugiram para as montanhas.
Fong'u koruyan ajanları atlatıp bej rengi bir Chevrolet araçla kaçmışlar.
Despistaram os agentes que cobriam o Fong e fugiram num Chevrolet bege. "
Amerikalılar ormana kaçmışlar.
Os americanos foram para a clareira.
- Adi herifler sessizce kaçmışlar.
- Os sacanas enganaram-nos, chefe.
kaçmışlar!
no ribeiro!
Hapishaneden kaçmışlar!
Houve uma fuga da prisão!
- Kaçmışlar galiba patron.
Parece que eles se escaparam, chefe?
Onları izlemek için- - - Kaçmışlar.
Posso localizar...
Kaçmışlar.
Fugiram.
Guarionex ve adamları tepelere kaçmışlar.
Guarionex diz que todos fugiram para as montanhas.
Ağla iki kere taranmışlar. İki kere kaçmışlar.
Duas vezes a rede os pegou, e duas vezes escaparam.
Gezintin yerinden kaçmışlar. Girerken veya çıkarken kimse onları görmemiş.
A Promenade normalmente está deserta a esta hora.
- İki adamımız kayıp. Kaçmışlar.
Perdemos dois carregadores.
Birlikte Brighton'dan kaçmışlar.
Fugiram juntos de Brighton.
Brighton'dan Pazar gecesi birlikte kaçmışlar.
Saíram juntos de Brighton no domingo á noite.
Kısaca, mahkumlar, çamaşırhane arabasına saklanarak kaçmışlar.
Pelo que sei, os prisioneiros fugiram escondidos no carrinho da roupa suja.
Hapishaneden kaçmışlar.
Evasão, Gib.
Her ne olduysa, çalıştıkları esnada ellerindekileri bırakıp kaçmışlar.
É como se tivessem abandonado tudo e saído correndo.
- Kaçmışlar!
Fugiram!
Rahatsızlık veriyorum ama Binbaşı Kira, Ferengi sabotajcı ve diğer teröristler hücrelerinden kaçmışlar.
Perdoem a invasão, mas a Major Kira, o sabotador ferengi e o resto do grupo terrorista fugiram das celas.
- Ah Kaçmışlar - Ah evet burada değiller.
Já vejo, foram-se.
Bana dendi ki, o ve Klorel gemi patlamadan önce gemideki geçitten kaçmışlar. AİLE
Dizem-me que ele e Klorel escaparam pelo Stargate que havia a bordo antes dos vosso explosivos destruírem a nave.
İşe bakın ki, daire kalpazanlar tarafından kullanılıyormuş. Adamlar, Emmet çatıdan inince bir baskın olduğunu düşünmüşler ve kaçmışlar.
Acontece que o apartamento estava a ser usado por... falsificadores que, achando ser a polícia, fugiram.
Kadın Peacekeeper ve insan kaçmışlar.
A PK e o humano escaparam
Şerif. Olaydan sonra şüpheliler kaçmışlar.
Xerife, os suspeitos saíram a correr logo a seguir ao incidente.
"Sirkten mi kaçmışlar?"
O que era? O circo chegou à cidade?
Doktor Morrow... Bir köpeğe çarpıp kaçmışlar.
Dra. Morrow, temos um atropelamento.
İngiltere'ye kaçmışlar.
Fugiram para a Inglaterra!
Kaçmışlar!
Fugiram!
İzdihama nedeen olur diye onu bırakmışlar ve topal bir at ile kaçmış.
E deixaram que provocasse um estouro... e fugisse com um cavalo manco.
Kaçmış ve Meksika'ya gelmiş. Ama onu ödül için... yakalamaya çalışmışlar.
Fugiu e veio para o México, mas tentaram apanhá-lo... e entregá-lo pela recompensa.
Kaçmışlar, engerek yılanları.
Eles fugiram, malditos!
Bir kaza yapıp kaçmışsınız. Peşinize takılmışlar, ateş etmişsiniz.
Dizem que, ao persegui-Io, depois do acidente abriu fogo.
Polis raporlarına göre kaçmış bir delinin saldırısına uğramışlar.
A polícia diz que foram atacados por um lunático em fuga.
O zaman yalnız bisikletçinin dikkatli bakışlarından kaçmış olurdun.
Teria tido uma visão mais aproximada do misterioso ciclista solitário.
Birkaç gün önce 81. caddede otostop yapan bir kız almışlar evden kaçmış, 18 yaşlarında.
Há uns dias, apanharam uma miúda a pedir boleia na estrada 81 fugida de casa, uns 18 anos.
birlikte seyahat ettiği arkadaşları Tom'u iyileşsin diye Yates'le birlikte bırakmışlar Ama o pek iyi refakatçi olamadan kaçmış.
O grupo de jovens com quem viajava deixou-o com Yates que também o abandonou.