Kd Çeviri Portekizce
82 parallel translation
Akagi'den Kd. Yüzbaşı. Fuchida, efendim.
O Capitão Fuchida, do porta-aviões Axagi.
"Mantıkdışı."
"Absurdo."
Böyle bir şey mümkün mü? Ben o insanlıkdışı varlıklardan biri miydim?
Seria possível que eu fosse uma dessas coisas sub-humanas?
Bütün hikayenin mantıkdışı olduğunu düşünüyordu.
Achou a ideia absurda!
Bu olduğu gibi mantıkdışı!
É um absurdo!
- Bu kadar mantıkdışı bir şey söylemedim.
- Näo disse nada assim täo irracional.
Bütün akademi, onun pekçok eski uygarlık arasındaki ilişkilerle ilgili... mantıkdışı fikirlerine gülüyordu.
Ele foi excluído da academia pelas suas ideias absurdas... sobre ligações entre as várias culturas antigas.
"Mantık zamanda yolculuğu olasılıkdışı olarak nitelendirse de, kuantum yasaları nitelendirmiyor."
"O senso comum poderá excluir a viagem no tempo. As leis da física quântica, não."
Ondan biraz daha karmaşıkdı.
É mais complicado.
Ayakları karma karışıkdır.
O jogo de pés é uma miséria.
Onu içeri tıkdığın için artık çocuğuna bakamayacak.
Tem um filho que já não pode sustentar desde que o prendeste.
Onu o şeylerle odaya tıkdınız.
- Fechou-o no quarto com aquelas coisas.
Ama "Eşimle tanışmanı istiyorum" diyebilirdin. Bizi tanıştıkdıktan sonra eski kız arkadaşınla konuşacağınızı söylerdin.
"Quero apresentar-te a minha mulher", e, depois, dizias que ias pôr a conversa em dia com uma antiga namorada.
Efendim. Bir trajedi oldu roket yörüngesinden cıkdı.
Comandante, parece que a trajectória da nave está desnorteada.
Yörüngedenmi cıkdı?
Desnorteada?
Tüm bu duvarın mantıkdışı olduğunu mu söylüyorsun?
Estás a dizer que esta parede toda só diz disparates?
Birisi buna neredeyse insanlıkdışı diyebilir.
Podiam até ser considerados desumanos.
Ben, Lex Luthor, bunu mantıkdışı buluyorum.
Eu... Lex Luthor... encontrem esse louco.
ding, ding, ding, ding, ding. bekle, o da mı bir yaratıkdı?
Espera, estás a dizer que ela era uma alienígena?
- Ben bağlıyım! Bu insanlıkdışı!
- Estou amarrado, isto é inumano!
- Yani Leo çıkdı... - Evet...
Esqueça.
Hayatımın ve annenin yıkdığı.
Estraguei a tua vida e a da tua mãe.
Bu ne hilekarlıkdır?
Mas que artimanha é esta?
Zannedersem gördüm... kabus gibi ama uyanıkdım.
Tenho tido estes... pesadelos acordados.
Kd'ye söyle.
Avisa a KD
KD Lang aksiyon figürü mü?
O boneco da KD Lang?
Bence onlar, KE adlı bir çeteden. Kkangpae Ejderleri.
Acho que pertencem a um grupo chamado "The KD".
Ejderlerin burada bir şey yapacağını sanmıyoruz, ama kim bilir?
Acho que os KD não vão tentar nada aqui, mas nunca se sabe.
Jin ve Ejderler birinin canını gerçekten yakmak isteselerdi, daha güçlü bir mesaj gönderirlerdi.
Sim, se o Jin e os KD quisessem realmente magoar alguém, teriam enviado uma mensagem bem mais poderosa.
En azından?
Mas eu adoro Candi ( Doce ) e Apples ( Maçãs ). Espera, eu tenho um CD da KD Lang. Eu conduzo.
Bu suçlamayı mantıkdışı buluyorum.
Acho esta acusação ridícula.
K D Narang çetesine aitler.
Eles pertencem à gangue Narang KD.
Senin her zaman zaman daha kabarıkdı. Özenirdim.
O teu cabelo balançava e eu tinha inveja.
Bazı mantıkdışı saçmalıklar...
Alguma asneira sem sentido...
Burada tanıkdıklarım var.
Conheço gente aqui.
- Hayır, bu mantıkdışı.
- Não, é um absurdo.
KD'yi durduramazsınız.
Não podes deter o KD.
Hey, KD!
Ei, KD!
- Onlara bir imza verirmisin?
- Yo, KD. - Podemos dar um autógrafo?
- Çünkü KD gibi smaç basmak istiyorum.
- Porque eu quero afundar como o KD.
KD'den iki sayılık atış.
KD dois pontos.
KD!
KD!
KD, sen bundan daha iyisin.
KD, és melhor do que isso.
# KD!
KD!
Yeni KD dörtlülerim.
Meus novos KD IV.
Yeni KD dörtlülerim ile, hiç olmadığı kadar yükseğe zıplayabilirim.
Nos meus novos KD IV, eu posso saltar mais alto do que nunca.
Aynı eski Kevin Durant'a benziyor, şimdikine değil.
Ele parece o velho Kevin Durant, não o KD atual.
Ah, KD.
Oh, KD.
- Selam, KD.
- Ei. Yo, KD.
- Tamam, çıkdışarı.
- Fora!
Ismarlamaya hazır- - Yeni KD dörtlülerim şimdiye kadar yapılmış en iyi basketbol ayakkabıları. Neden ki?
Por quê?