Killjoy Çeviri Portekizce
59 parallel translation
- Neşe bozucu.
- Killjoy.
Neşe-Bozan.
Killjoy.
Atlantis'in bu bölümünü çoktan araştırdık, Doktor Killjoy.
Acabámos com esta secção de Atlantis.
- Lütfen Neşe katili olma.
- Não sejas um desmancha-prazeres ( killjoy ).
- Evet ya, belki de Neşekatili olurum.
- Sim, talvez vá como killjoy.
- Robert Neşekatili-İpek.
- Robert Killjoy-Silk.
- O Neşekâmili, neşekatili değil.
- É Kilroy, não killjoy.
Killjoy, belden bağlamalı vibratörümü ver.
Killjoy, dá-me o cinto.
Bu bir Killjoy'un gemine girdiğinin sesi.
É o som de um agente espacial a entrar na tua nave.
O Killjoy değil.
- Não é um agente.
Killjoy rozeti her kapıyı açıyor mu?
Um distintivo de agente dá-te aquela receção?
Bak, tüm gün boyunca Killjoy olmadığımı söyleyip durdun ve haklısın değilim.
Andas a chatear-me o dia todo por não ser um agente e tens razão.
Eğer Çorak Topraklar'da tuvalet temizlemek istiyorsan tamam ama daha fazlasını istiyorsan Killjoy ol.
Se queres limpar sanitas nos Baldios, tudo bem.
- Killjoy...
Mas se queres mais que isso, vem ser um agente espacial. Agente espacial.
Killjoy'sun.
És um Killjoy.
Bu komisyoncu bana, sizin en iyi kadın Killjoy olduğunuza dair garanti verdi.
Este intermediário garantiu-me que é o melhor Killjoy femenino.
Daha sıradan bir Killjoy olsaydı benim gibi bir çok kaynağa sahip birisinin kraliyetten uzakta ne işinin olduğunu sorardı.
Uma pessoa menos discreta perguntaria porque é que uma Killjoy possui um instrumento reservado à realeza feminina, em outras partes do J.
Killjoy olmayı seviyor musunuz?
Gostam de ser Killjoys?
Selam, Ben Dutch...
Olá, sou a Dutch... - A mulher Killjoy.
- Bayan Killjoy. Kalkardım ama...
Levantava-me, mas...
Başarısız oldun, Killjoy.
Falhaste comigo, Killjoy.
Eğlendir beni, Killjoy.
Entretenha-me, Killjoy.
Killjoy'lar sadece fiziksel temasta bulunurlarsa sahip olabilirler.
Os Killjoys só tem possessão se fizerem contacto físico.
Killjoy testinde oldu.
- Foi no teste para agente.
Ayrıca henüz tam olarak Killjoy değilim.
Além disso, ainda não sou um agente, ainda.
- Dediğin gibi ben izin vermediğim sürece Killjoy olamazsın.
Como disseste, não és um agente até que eu te aprove.
- Killjoy. Resmi bir Warrant peşindeyim.
Num mandado oficial.
- Sadece 5 Killjoy seviyesi var sanıyordum.
Pensava que só havia cinco níveis de agentes. Há.
5. seviyeye ulaşan en genç Killjoy, hâlâ o seviyede olan en yaşlı kişi.
Foi o agente de nível cinco mais jovem. Atualmente, é o mais velho.
Hırsızın bir Killjoy olduğunu öğrenirlerse hepimiz için kötü olur.
Se sabem que o ladrão é um agente, é mau para nós.
Ufak bir teşvik daha var. Joe'yu bulan Killjoy 10 bin Joy kazanır.
E como um pequeno incentivo, o agente que o apanhar receberá 10.000 joys.
O hırsız değil, bir Killjoy.
Não é um ladrão. É um agente espacial.
Koca Joe'ya bir iyilik ya da içki borcu olmayan Killjoy yoktur.
Não há agente que não deva ao Big Joe dinheiro ou um copo.
Bir düzine Killjoy buraya doğru geliyor.
Uma dezena de agentes está a caminho.
Efsanevi Killjoy, bir hayvan gibi yakalanıp kafese mi kapatılacak?
Agente lendário detido e preso como se fosse um animal.
Killjoy ekiplerinin % 5'inden daha azı üç kişiden oluşur. O üçlülerden % 80'i dağılır çünkü içlerinden ikisi sevişmeye başlar.
Menos de cinco por cento das equipas de agentes são trios. 80 % delas falha, porque alguém anda com alguém.
Bu benim Killjoy topluluğuna armağanımdır.
É a minha oferta aos Agentes Espaciais.
Ne yaptığının farkında olman için dua edeceğim, Killjoy.
Rezo para que saibas o que estás a fazer, Killjoy.
- Evcil Killjoy'larından biri mi bu?
Este é um dos teus animais de estimação Killjoys?
Seni ya mazoşist ya da bir şehit yapar. - Bir Killjoy için garip bir seçim.
Faz com que sejas um masoquista ou um mártir... e uma escolha estranha para um Killjoy.
Tamam, Killjoy.
Está bem, Killjoy.
Nasıl bir Killjoy oldun? Khlyen'den kaçtıktan sonra mı?
Como te tornas-te um Killjoy... depois de fugires do Khlyen?
Beş tane Killjoy seviyesi olduğunu sanıyordum.
Pensava que só havia cinco níveis de Agentes.
- Kendini kandırmaya devam et, Killjoy.
- Diz isso a ti próprio, agente.
Artık 3 kişilik Killjoy olmak istemiyoruz.
Não queremos continuar como um trio.
Şunu duydun mu, Killjoy?
Ouviste?
- Killjoy.
- Agente espacial.
- Killjoy?
- Agente espacial?
Önemli olan, ben bir Killjoy'um.
O ponto é que sou um Killjoy.
Neden Killjoy olmak istiyorsun?
Porque quer ser um agente?
Ben bir Killjoy'um.
Sou um agente espacial.