Kira Çeviri Portekizce
3,582 parallel translation
Kira'dan bahsetmedim.
Nada sobre a Kira.
Sonra ne olacak? Leekie ile ortak olacağız ve Kira'dan haberi olacak öyle mi?
Tornamo-nos parceiros do Leekie e ele descobre sobre a Kira.
Üzgünüm Kira.
Lamento muito, Kira.
Kira nasıl?
Como está a Kira?
Kira'ya da böyle yapacak.
Ele vai fazer isso com a Kira!
Kira'ya zarar verecek sana zarar verdiği gibi.
Ele vai magoar a Kira, assim como te magoou.
Er ya da geç Kira'yı öğrenecek zaten.
Ele vai descobrir sobre a Kira mais cedo ou mais tarde.
Ama tüm bunlar dışında... Kira için en doğru seçimi yapmak istediğini biliyorum.
Mas, acima de tudo sei que queres fazer a escolha certa, pela Kira.
Sana temin edildiği şekilde, istediğin gibi özgür bir şekilde Kira ile birlikte gözlenmeden yaşayabileceksin.
Vais estar livre para viver como quiseres com a Kira, bem provida, sem monitorização, mas disponível.
Eğer Kira henüz bilimsel olarak tanımlanmayan ilk klon çocuksa güvenemezsin.
Não, já que a Kira é a 1ª criança filha de um clone, cientificamente não classificada.
Belki de Rachel'ın asıl peşinde olduğu Kira'dır.
Ela pode ser o que a Rachel anda atrás.
Kira uyandığında orada olmak istiyorum.
Quero estar lá quando a Kira acordar.
Helena'yı dert etme artık Kira, tamam mı?
Não te preocupes com a Helena, Kira, está bem?
Sarah, Kira için hak iddia edebilirler.
Sarah, podem requerer a Kira.
Chloe bunu fark edene dek Trish evden taşındı ve onu üç aylık kira borcuyla bıraktı.
Quando a Chloe descobriu, a Trish já se tinha mudado e deixou-a a dever três meses de renda.
Çünkü meşgul bir kadının satış faturasını kira sözleşmesi sanması çok doğal olur.
Para uma mulher ocupada, uma nota de venda parece um contrato de aluguer.
Ve kendime ait dairem olmadığı için şimdilik burada kira vermeden kalacağım. Başka birşey bulana kadar.
E visto que não tenho casa, ficarei aqui sem pagar renda até encontrar outra.
Kablolu tv, elektrik, kira.
Compra, cabo, aluguer.
- Ortak kira belgeleriyle onay- -
Documentos de vivência conjunta servem.
Jessica Day o kira kontratını imzaladığında sen, ben ve Koç "çakmama yemini" etmiştik.
Quando a Jessica Day assinou o contrato, eu, tu e o Treinador fizemos um juramento, com ela nada de sexo.
Bu sözleşmeyi imzalarsan kira konusunda endişe etmemize gerek kalmaz!
Se assinares o contrato, não precisamos de nos preocupar com o aluguer.
Kira kontratına göre Sara El-Masri'ye ait.
De acordo com o contrato, pertencia a esta rapariga, Sara El-Masri.
Seks fantezilerimde bile Ryan Gosling'e kira çeki veriyorum.
Até nas minhas fantasias sexuais, eu estou a dar ao Ryan Gosling o cheque da renda.
Kira kontratınızı devralmak için 25,000 Dolar ödemeyi öneriyoruz?
Estamos preparadas para vos oferecer 25 mil dólares para ficar com este espaço.
Size düşünmek için süre veriyoruz. Ama ödenmemiş kira geçmişinize bakınca çıkmak istemezseniz, 6 ayın kirasını önden almamız gerekiyor.
Vamos dar-vos algum tempo para pensar sobre o assunto, mas com o vosso historial de rendas atrasadas, se ficarem, vamos precisar de um adiantamento de seis meses.
Bu kira kontratının hiçbir yerinde japon balığı beslenemez yazmıyor!
Em lado nenhum deste contrato diz que o inquilino... não pode ter um peixe-dourado.
Birazını kira ve doğalgaza harcadım ama kalanıyla yapmak istediğim bir şey var.
Guardei boa parte para o aluguer e o gás, mas queria fazer alguma coisa com o resto.
Kira kontratını ellerinden alıp araziyi kendimiz işletelim mi diyorsunuz?
Quer dizer, cancelar o arrendamento e cultivarmos nós a terra?
Kira kontratını devam ettirip üzerinize almak istiyorsunuz ancak yine de tüm borçları ödeyemeyeceksiniz.
Quer reverter a cobrança e assumir o arrendamento, mas ainda não consegue pagar tudo o que está em atraso.
İnsanlar ona kira ödüyormuş, banka oymuş.
Recebia o aluguer, era o banco.
Nesillerdir kira ödeyen insanlar... -... şimdi ev / dükkân sahibi oluyorlar.
Casas, lojas, pessoas que alugavam há gerações, agora são as donas.
- "Büyük baş alt yer kira"
- "Cabeção cobrou baixo broad"?
Kira ise alt yerdeki dükkanlardan haraç kesmek anlamına geliyor. Alt yer ise West Broadway'in alt kesimi.
"Cobrar" significa ameaçar os donos das lojas em "baixo broad", que é a parte baixa de West Broadway.
Kira için ihtiyacım vardı.
Precisava para pagar a renda.
Beğendiysen kira kontratını imzala.
Se gostas, assina o contrato.
Mavi elması bul. Öğrenim ödemesi, kira ödemesi, Loan benim aptal ve bağlanmış arabam için arıyor. Ay sonu.
Encontrar o diamante azul.
Barney, ben Batı Yakası'ndaki kira vermediğim güzelim iki odalı dairemden vazgeçtim ama. Ayrıca ev sahibi narin çamaşırlarımı elde yıkardı.
Barney, eu abri mão do meu lindo apartamento T2, na Upper West Side, cuja renda era grátis e o senhorio lavava as minhas roupas íntimas à mão.
Bu yüzden kira almıyordu muhtemelen.
E talvez por isso a renda fosse grátis.
Zamanlamam kötü olabilir ama, şey düşünüyordum da iki kira olayı çok saçma.
Então... pode ser um momento estranho, mas... Eu estava a pensar nesta coisa de dois alugueres. É... é uma loucura.
İki kira olayı?
Coisa de dois alugueres?
Kira borcun falan mı vardı?
Deves dinheiro da renda?
Örneğin bir kira ödemesi için bu kuralı uygulayalım.
Aplique esta regra e saiba como pagar o aluguer.
Yaz... Kira Borç, Nakit Alacak.
Escreva aluguel de débito dinheiro de crédito.
Efendim, Kira neden Borç oluyor?
Senhora, por que nós temos crédito em dinheiro?
Dükkanınızdan aldığınız kira parası değil bu.
Não é com o aluguel que você começa a sua loja.
Bu sizin ödemeniz gereken kira.
Este é o aluguel que você tem que pagar.
Kira sözleşmesi...
E um contrato de aluguel...
Sanırım yine arabanın kira sözleşmesini okuyacağım.
Acho que vou ler outra vez o contrato do aluguer do carro.
Twain içinde ♪ bizim pranga kira ♪
As nossas correntes serem quebradas
Ben kira konusunda endişeli değilim.
Não estou preocupado com o aluguer.
Eski alkolik ajan kılığında yeteri kadar zaman harcayarak, kira ödemek için ara sıra suç işlersin, gerçekle kurgu arasındaki çizgi bulanıklaşır.
E a linha entre a ficção e a realidade confundem-se.