Knowles Çeviri Portekizce
170 parallel translation
- Konseydeki Pete Knowles'ı ara.
- Telefona ao Pete Knowles da direcção.
Pete Knowles, lütfen.
Pete Knowles, por favor.
Mümkünse, Bay Knowles. Teşekkürler.
- Se me dá licença, Sr. Knowles...
Egzersizimi yaptım, duşumu aldım ve daha sonra Deborah Knowles'ı aradım.
Fiz os meus exercícios, tomei um duche e depois liguei à Deborah Knowles.
Betty ve Tom Knowles, Corey'in anısına 250 dolar.
Betty e Tom Knowles, 250 dólares em memória de Corey.
- John Knowles'tan nefret ediyorum.
- Odeio John Knowles.
Bugünkü olay.. Adamın adı Knowles.
O incidente de hoje, chama-se Knowles.
- Adı Robert Knowles. - Okuyabiliyorum.
- O nome dele é Robert Knowles.
DEA kayıtlarında Ginger Knowles adında bir kayda rastlanılamadı.
A DEA não tem registro de nenhuma Ginger Knowles trabalhando para eles.
Charlie Parker-Knowles, Konsolos Yardımcısı.
Charlie Parker-Knowles, Vice-Consul.
- Rick Knowles.
- O Rick Knowles?
- Bay Knowles.
- Mr. Knowles...
Rick Knowles'in çalıştığı sığınma evinden kaybolması bir tesadüf mi?
É por acaso que está desaparecida do abrigo onde o Rick Knowles está a trabalhar?
Greg Knowles ifadesini suçsuz olarak değiştirmiş.
O Greg Knowles agora declara-se inocente.
Eğer savcı bunu görürse Greg Knowles serbest kalır.
Se ele vê isso, o Greg Knowles vai sair em liberdade.
- Rick Knowles hiç evine geldi mi?
- O Rick Knowles já foi a sua casa?
Greg Knowles'ı salıyorlar ve bunu engellemek için hiçbir şey yapamıyoruz.
Vão libertar o Greg Knowles e não há nada que possamos fazer.
- Greg Knowles'in evini mi dinliyorsun?
- A casa do Greg está sob escuta?
Affedersiniz, Bay Knowles.
Desculpe, Sr. Knowles.
Sizi beklettiğimiz için üzgünüz, Bay Knowles.
Desculpe tê-lo feito esperar, Sr. Knowles.
Sadece soru soruyoruz, Bay Knowles.
Só estamos a interrogá-lo, Sr. Knowles.
Bay Knowles, o cesedi bulacağız ve bulduğumuzda da kardeşinizi mahkemeye vereceğiz ve tahminimce bu konuda yapacağın şeyler olacak, veya bildiğin.
Sr. Knowles, vamos encontrar o corpo e, quando o fizermos, vamos processar o seu irmão até ao limite da lei... e vou presumir que você teve algo a ver com isso, ou sabia disso.
Nasıl gerçekleştiğini bilmek ister misin, Bay Knowles?
Quer saber o que acho que aconteceu, Sr. Knowles?
Peki ya Mary Knowles?
E a Mary Holmes? - Alguém?
Bu amiri Tom Knowles.
Tom Knowles, o supervisor dela.
İnternet eleştirmeni Harry Knowles bu filmin 300 Spartalı'nın ucuz bir kopyası olduğunu yazmış.
Harry Knowles em "Não São Fixes estas Notícias?" diz que este filme é apenas uma imitação barata de 300.
Doktor Knowles, bu size geldi.
- Dra. Knowles, isto é para si.
- Doktor Knowles?
- Dra. Knowles?
- Sam Knowles. - Tamam.
É o Sam Knowles.
Bu Douglas Knowles Starkwood'un başkanı.
Este é o Douglas Knowles.
Knowles, neredeyse 20 yıl boyunca Hodges'e sadıktı... ve o şimdi gizlice, Starkwood'u çözmesi için senatöre yardım ediyor.
O Knowles foi leal ao Hodges durante quase 20 anos e agora está secretamente a ajudar o Senador a mandar abaixo a Starkwood?
Evet.Aramayı yap.
Sim. Faz a chamada. - Knowles.
Knowles. Bay Knowles, Adım Jack Bauer.
- Sr. Knowles, o meu nome é Jack Bauer.
Knowles, sahadaki adamlarımdan biriyle temasa geçmenizi istiyorum.
Sr. Knowles, quero colocá-lo em contacto com um dos meus homens no terreno.
Adı Douglas Knowles.
O nome dele é Douglas Knowles.
Knowles Starkwood'un yönetim kurulu başkanı, fakat o Senator Mayer'ın şirket sorşturmasında işbirliği yapıyordu.
O Knowles é o Presidente da direcção da Starkwood, mas estava a cooperar com o Senador Mayer na investigação da empresa.
Doug Knowles.
Doug Knowles.
Tony ve Knowles bağlandılar.
O Tony e o Knowles encontraram-se.
Knowles birkaç gündür bu bölgede artan bir hareketlilik olduğunu söylüyor.
O Knowles diz que houve um aumento de actividade nesta área nos últimos dias.
Jack, Knowles'ın anahtar kartı çalışmıyor.
Jack, o cartão do Knowles não está a funcionar.
Özürdilerim, Bay Knowles.
Peço desculpa, Sr. Knowles.
Knowles'i yakaladılar.
Mas eles têm o Knowles.
Evet efendim, Bay Knowles'i yasak bölgede tek başına dolaşırken bulduk.
Encontrámos o Sr. Knowles sozinho no limite da zona restrita.
Bay Knowles tek başına mı geziyormuş emin olalım.
Vamos certificar-nos que o Sr. Knowles estava de facto sozinho.
Sence Knowles onu ele mi verdi?
Achas que o Knowles o denunciou?
Bay Knowles'un bize katılamaması kötü oldu.
É pena que o Sr. Knowles não se possa juntar a nós.
Ama Knowles'ı götürdüler.
Mas eles têm o Knowles.
Knowles'u öldüren o mu?
Foi ele que matou o Knowles?
Tara Knowles.
Tara Knowles.
Jack, Knowles'la birlikteyim.
Jack, estou com o Knowles.
Bay Knowles, ben Jack Bauer.
Sr. Knowles, o meu nome é Jack Bauer.