English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Koylü

Koylü Çeviri Portekizce

1,103 parallel translation
Haydi, köylü çocuğu.
Vamos fazendeiro.
Köylü kızı!
Garota asseada!
Köylü.
Camponês.
Hey, köylü kızı!
Oh,'parôla'!
Bir köylü şeytan gibi, diğerleri rahip gibi giyiniyor.
Um aldeão veste-se de demónio, outros como padres.
Birer satıcı, geri kafalı bir köylü hizmetçi ya da işçi olacaklardı.
Eles seriam vendedores, camponeses, criados domésticos, trabalhadores.
Artık Feodal, Prusyalı, köylü Almanya yoktu.
A Alemanha prussiana, feudal e exigente já não existe.
Hih, köylü kizlari.
Campónias.
Hih, köylü kizlari iste.
Campónias!
Ne dedim sana? Köylü kizlari iste.
Que foi que te disse?
Köylü kizlari dedi!
Campónias!
E siz köylü kizisiniz, Bunda utanacak bir sey yok ki.
Vocês vivem no campo. Qual é o mal nisso?
"Hih, köylü kizlarina bakin!"
"Campónias".
O köylü kizi diyen kiza pek de kizmis ama degil mi?
Mas está atravessada com a tal Nellie Oleson.
Bence o köylü kizlarinin baska parasi yoktur.
Acho que as campónias não têm mais dinheiro.
Köylü milletinin daha pratik kumasa ihtiyaci olur.
Os campónios têm de pensar em coisas mais práticas.
Bayan Olsen "Köylü milleti" deyip durdu benim de tepem atti...
Se a Sra. Oleson não tivesse desdenhado das pessoas do campo...
Köylü lisanıyla söylenmiş saçmalıklar değildi bunlar... Bu sözler, bu çağda az rastlanır bir cesareti ifade ediyordu.
Não só foi uma autêntica algaraviada... como revelou uma coragem inédita nos dias de hoje!
Silah kullanabildiğini zanneden... tüm köylü çocukları toplanmış... Waco Kid'e karşı şansını denemek için şehre gelmişti.
Qualquer espantalho da pradaria... que pensava saber disparar uma arma... vinha cá à cidade só para desafiar o Puto Marado.
Bu hayvanların üstünde gezmek bir hayli güç, tahmin edersiniz ve köylü pantolonu giymek zorunda kalmıştım!
Os lombos desses animais são sempre muito duros, já sabem e vi-me obrigado a usar calças de camponês!
- Lanet köylü!
- Maldito camponês!
- Birkaç köylü, efendim.
- Alguns camponeses, senhor.
Efendisinin oğlundan önce köylü doğurdu!
Tenho de ir eu aí e tirá-lo para fora?
O bir köylü ama bir erkek!
Porquê?
- Bir köylü olarak ağzın iyi laf yapıyor. - Ben öğretmenim.
- Falas bem demais para uma camponesa.
Köylü mü?
Estúpida!
Zanegin fakir soylu ve köylü, toprak, inek, kan para ödeyecekler, lanet olsun!
Pagarão todos juntos, ricos e pobres, nobres e camponeses. Pagarão em dinheiro e com a terra, as vacas, o queijo, o sangue a merda e tudo.
Ne istiyorsun? Ben bir hainim, bir köylü, bir hırsız, bir katil.
Sou um subversivo, um camponês, um ladrão, um assassino e quero a minha filha de volta!
# ormandaki avcı gördü köylü kızını... # hoş mu hoş. güzel ve çekici.
O caçador no bosque encontrou uma camponesa que era tão linda, graciosa e bela,
Köylü olsalar da onların da bir zevk anlayışları var.
O gosto dos Bretões é igualmente diminuto.
Köylü serseri!
O bastardo do aldeão!
Yine de seni keseceğim, köylü piç seni.
Mas eu hei de te esquadrejar, seu camponês bastardo.
Bu köylü bir genelevler zinciri açıp tavuk lokantaları gibi reklam yapmamızı öneriyor.
Um amigo meu teve a ideia de montar uma cadeia de casas de putas e anunciá-la como quem anuncia galinha frita.
Kuşkusuz giymek zorunda kaldığınız bu pis köylü paçavralarını dert etmeyin.
Não te deves preocupar com esses trapos mal-cheirosos, de camponês os quais foste certamente forçado a vestir.
# Benim köylü hüznüm...
As saudades da minha terrinha.
# Benim... # Köylü...
As saudades da minha terrinha.
- "Köylü"
- Rústico?
Sen tam bir cahil köylü kızısın!
És mesmo uma parola da aldeia!
Şimdi de, güzel bir bayan oluvermişsin. Biliyorsun, Taya, bir köylü kızına hiç benzemiyorsun.
Sabes, Tai, näo tens aparência de ser uma mulher da aldeia.
Bir köylü kızı için fazla duyarlısın.
É muito sensível para uma rapariga de aldeia.
Sekiz köylü var ve bitkin haldeler.
Oito boêres, exaustos.
- Bu konuda bana hiçbir şey sormadın! Kahretsin ki aptal bir köylü gibi kaçıp saklanırsan bu konuda sana nasıl bir şey sorabilirim?
Como é que te posso perguntar alguma coisa se tu foges e esconde-te como uma pacóvia idiota?
Tabi senin cahil köylü kıçına tekmeyi basmak zorunda kalmazsam!
Mesmo que tenha de pontapear esse traseiro pacóvio ignorante cada etapa do caminho!
Bu aptal köylü hareketinden kurtulun.
Parem com essa representação pacóvia.
Modası geçmiş ağır başlı köylü çocuğunu bulacak.
Para encontrar um rapaz do campo de fala mansa
Köylü çocuğu dedim.
Eu disse, um rapaz do campo
Modası geçmiş ağır başlı köylü çocuğunu bulacak...
Para encontrar um...
köylü, ilköğretim mezunu.
Olha para mim, filho de camponeses apenas o diploma.
Evet, karını bir Bakan eşi olarak fazla köylü buldun.
Achas que ela é demasiado provinciana para mulher de um Ministro.
Otur aşağı köylü çaylak.
Tem calma, homem da planície.
Değerli köylü sakinleri, geçen yıl huzurlu ve bereketli geçti.
Amigos, o ano passado foi pacifico e o tempo esteve bom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]