Krallık Çeviri Portekizce
1,298 parallel translation
Eğer Führer burada kalırsa, Krallık da onunla birlikte düşecek.
Se Fuhrer ficar aqui, o Reich vai abaixo com ele.
Krallık karanlığa gömülmüştü, karanlık ışığı gölgeliyordu...
- O rei perfeito! - Hrothgar! - Hrothgar!
Oraya çıkıp, ağzını açtığında çıkan ses, sanki Vahşi Krallıktan gibi olacak.
Pode subir e abrir a boca, mas o que sair, vai parecer algo do Wild Kingdom.
Himalaya'da bir krallık.
É um reino himalaico.
O krallık asla teslim edilemez.
Esse reino nunca será conquistado.
Westphalia krallık ordusu komutanı, eski adıyla...
General Vavarin Delatombe, o comandante militar do Reino da Westphalia, conhecido como... - Não, não, não.
2,000 yıl kadar önce, Dasar'ın güneyinde küçük bir krallık varmış kralı, ölümden sonra ölümsüzleşmiş.
Havia um pequeno pais ao longo da fronteira de Desar, há 6000 anos. Onde uma vez que um imperador morresse se tornaria um imortal.
Savaş başlamıştı, ve krallık düşüyordu.
Guerras perdidas e reinos acabados.
Deniz kıyısında bir krallıkta
Neste reino ao pé do mar
Bizi tutkulara yönlendirme. Bizi şeytandan kurtar. Çünkü bu krallık, güç ve zafer sonsuza dek senindir.
Não nos deixais cair em tentação para toda a eternidade.
Herkesin itibar sahibi olup yükselebileceği, yeni bir ülke geleceğin ülkesi cesaretten doğacak yeni bir krallık kuralım.
Vamos preparar uma terra... onde um homem pode ascender até ao seu verdadeiro estatuto. Uma terra do futuro. Um novo reino do espírito.
Ve zirveye çıkınca, krallıklarının kurtulduklarını görmüşler.
Mas o cavalo chegou até ao topo. E no topo encontraram o seu reino restabelecido.
Eğer Katolik krallık değişiyorsa, hemen harekete geçmeliyiz!
O enterro do porco foi a última blasfémia que nos foi impingida por este rei protestante e a prostituta da sua mulher.
20 dakika boyunca Birleşik Krallık... Maliye Bakanı'nı rahatsız etmemeyi başardın.
Pudeste estar 20 minutos... sem ter irritado o Ministro do Tesouro Público do Reino Unido.
Paramla, kendim için yasaları olmayan bir krallık oluşturdum.
Com o meu dinheiro, eu criei para mim um reino sem leis.
Kullanılabilecek kadar Ice 5 örneği almamız isteniyor. Bu yüzden, seni Montenegro'ya, OMNIFAM'ın Birleşik Krallık şubesi gönüllü çalışanı olarak gönderiyoruz.
Vais a Montenegro como trabalhadora humanitária do ramo inglês da Omnifam.
Eskiden orada burada bir krallık kurmaya çalışıyordu... ama son bir kaç aydır dünyayı ele geçirmeye çabalıyor.
Ele a usa pra abalar o reino aqui e ali, mas há alguns meses ele começou essa de dominar o mundo.
Siyasi krallık gibi bir durumdalar.
Realeza política.
Krallık karışıklık içindeydi.
E, assim, o reino entrou em desordem.
Çok yaşa Yedi Krallık.
Longa vida para os Sete Reinos.
Artık tüm krallıkların rakipsiz tek hakimisin.
És agora o mestre incontestável de todos os Reinos.
Yedi Krallık artık benim.
Os Sete Reinos são meus.
Normalde krallar bunları asla yapmazlar koltuklarında oturup, herkese emirler yağdırırlar krallık için, ama benim bu yaptığım diğer yandan krallığımı da koruyor beni de
Um grupo de pessoas influentes ofereceu ao Rei Fernando uma grande quantia em dinheiro, a maior já oferecida a um rei. O dinheiro era bom, mas ele também tinha outras razões.
Bir yuva bir krallık, sana ait bir yaşam...
Um lar... um reino, sua vida...
Onlar krallık soyunun muhafızları.
Eles são os guardiães da descendência real.
Düşün, lady'im bir adam sana çok daha değerli bir hediye verse, mesela, bir krallık.
Suponha, minha senhora, que um homem lhe oferecia um valioso presente, digamos, um reino.
Ve krallık hayallerin benimle birlikte ölür.
E os teus sonhos de liderança acabariam.
Hiç bir krallık Yahudi Kral Solomon'un krallığı kadar yüce değildi.
Nenhum reino foi tão grandioso como o do rei judeu Salomão.
Dünyanın en güvenli yeri olarak belirlenen krallık belki de itibarını kaybediyor
Henley Triton V6. Triton, comodidade e segurança.
Onlara Beyaz Krallık deniyor.
São do Reino Branco.
Her neyse, Beyaz Krallık şu andan itibaren senin arkanda.
De hoje em diante, você terá o apoio do Reino Branco.
- Beyaz Krallık.
- Reino Branco.
- Beyaz Krallık. Evet.
- Reino Branco.
Bu dönem "Beş Hanedan, On Krallık" olarak bilinir.
Rebeliões alastraram por todo o território... e os seus líderes proclamaram... os seus próprios reinos.
Böylesine eşsiz bir güzelliğin huzurunda bir krallık kaybetmeyi kim umursar ki?
Quem se importa em perder um reino, quando se está na presença de tão rara beleza?
Krallık rüyalarınız için. Bayağı bir hırsızdan başka bir hiçsiniz.
Apesar de todos os seus sonhos de realeza, não passas de um ladrão vulgar.
Ve böylece bugün itibariyle resmi emir Birleşik Krallık Şansölyemize ve İrlanda Şansölyemize bütün teferruatıyla iletilmiş olup... bu belgede konu edilen kanunun belgenin tarafınıza ulaşmasından geçerli olmak üzere, yürürlüğe girmesiyle birlikte, mevzu bahis tarih itibariyle kamu alanlarına tavukların ve keçilerin Avam kamarasına girmesi yasaktır.
"Temos este dia para ordenar... ao nosso presidente do reino unido e ao nosso presidente da Irlanda, que respectivamente e após notícia aqui a vantagem dos assuntos com efeito imediato estes porcos e galinhas não serão mais tolerados na casa dos comuns."
Borgia ailesi için bir krallık istiyorum!
Eu quero um reino para os Borgias, Cesar.
Krallığıma dönmeden önce kız kardeşini kraliçem yapmak istiyorum.
Quero fazer de tua irmã, minha rainha antes de regressar ao meu reino.
Hepsi senin suçun, Cameron. Sen gidip de o futbol maskarasıyla konuşmasan benim müdahale etmem gerekmezdi. O zaman babamın büstü kırılmaz o oyuncak bebekler de cezaya kalıp bir araya gelmez ve krallığımda anarşi yaratamazdı.
É culpa sua Cameron.Se você não tivesse falado com aquela jogadora, não teriam quabraria a estátua e elas não estáriam em detenção, fazendo uma rebelião no meu reino.
"Ümit krallığında, kış yoktur."
A esperança e a última morrer.
Bedevilere göre bu hastalık krallığımızın kibrine karşı Tanrının intikamıymış.
Os sarracenos dizem que esta doença é uma vingança de Deus pela nossa vaidade.
Kudüs Krallığını geri almak için haçlı seferine çıktık.
Vamos numa cruzada para recuperar Jerusalém.
Artık Buck ve Phil'in Spor Krallığı'nda... bütün sağlık ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Agora, pode obter todos os suplementos de saúde no Reino do Desporto de Buck e Phil.
Krallığım artık huzur içinde.
O meu reino está em paz.
Karanlık geceler krallığını ele geçirmek üzereymiş.
Uma tempestade malvada trouxe a escuridão sobre o seu castelo... Antes que se apercebesse a escuridão começaram a apoderar-se do seu reino...
Bu, pornoyu yasaklık krallığından çıkardı.
Retirou o porno do quadro do proibido.
Tek başına, krallığın şampuan endüstrisinin belini kırıyor.
A Rapunzel... que sozinha dá cabo da industria do shampoo do reino.
Adının bugünlerde unutulmuş olmasının nedeni hayatındaki tek hırsının, tarihin asla iz bırakmayan bir alanında kısıtlı olmasıydı kokuların uçucu krallığında!
E se seu nome foi esquecido nos dias de hoje é pela única razão de que toda a sua ambição era restrita a um domínio,... que não deixa rastros na história. Ao flutuante reino das fragrâncias.
Hindistan'dan Babil'e kadar, kılıcım krallığa karşı gelenlerin kanını akıttı.
Da Índia à Babilónia, a minha espada derramou o sangue dos traidores da coroa.
Şimdi bir Krallık olmak zorundayız.
Agora, temos que ser um reino, unir a Igreja e o Estado,