English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Krampus

Krampus Çeviri Portekizce

83 parallel translation
Belsnickel, Krampus, Black Peter gibi.
Há o Belsnickel, o Krampus, o Black Peter.
Krampus gibi ya da Black Peter gibi.
Este era o Krampus... E também há o Black Peter...
Almanya'da bir gelenek var, orada Noel Baba'ya Krampus deniyor ve Noel Arifesinde bütün yaramaz çocukları ziyaret ediyor.
Existe uma tradição na Alemanha em que o Pai Natal ou Krampus, como lhe costumam chamar, visita as crianças mal comportadas na véspera de Natal.
Krampus olsa gerek.
Só pode ser o Krampus.
Krampus, Noel Baba'nın kötü kalpli ikizi gibi bir şey.
O Krampus é uma espécie de gémeo mau do Pai Natal.
Krampus kelimesi Almanca "pençe" den türemiş.
A palavra Krampus vem do alemão "garra".
Noel'den önceki günlerde Krampus yaramaz çocukları alıp sopasıyla döver çuvalına atar, ormanın derinlerine götürür ve en uzun ağaçta asar.
E nos dias anteriores ao Natal o Krampus agarra nas crianças más, espanca-as com a chibata, atira-as para o seu saco, leva-as para a floresta e pendura-as na árvore mais alta.
Ve rivayetlere göre Krampus kış gündönümünün gece yarısından hemen sonra yok olurmuş.
E segundo as histórias, o Krampus desaparece sempre logo após a meia-noite no solstício de inverno...
Bu da tek bir anlama geliyor. - Krampus. - Krampus.
Isso só pode significar uma coisa.
Krampus her zaman çocukları en yüksek noktadaki en yüksek ağaca götürür.
Há mais além do Quinn. E o Krampus leva sempre os miúdos para a árvore mais alta do ponto mais alto.
Krampus gerçek değil ki beyler, yapmayın.
Vamos onde? Fazer o quê? Malta, o Krampus não é real.
- Krampus.
- É o Krampus.
Krampus'u tutuklamaya kalkarsan açıklama yapmak için kırk takla atarsın.
Se tentarem prender o Krampus, vão ter muita dificuldade em explicar.
Gece yarısında Krampus'tan, Salt Lake City'de yaşayan 42 yaşındaki bir fotoğrafçıya dönüştü.
À meia-noite, ele transformou-se de Krampus num fotógrafo de 42 anos de Salt Lake City.
Krampus'un asla yakalanamamış olmasının sebebi bu olabilir.
Talvez por isso é que o Krampus nunca foi apanhado.
Krampus'a dönüştükten sonra da kış gündönümüne kadar çıkamıyor.
E depois de ser Krampus, só consegue sair desse estado no solstício de inverno.
Biri Krampus'un yöntemini kullanmış.
Alguém pôs um alerta no Krampus.
Krampus, Alplerden gelen ve çocukları kaçıran bir Noel iblisi.
Krampus é o demónio do Natal, dos Alpes, rouba crianças.
Acaba günlerin kısalması mı tetikliyor. Krampus gibi.
Pode ser pelos dias serem mais pequenos, como era com o Krampus.
Krampus posta kartı modelleri.
Postais vintage do Krampus.
Aziz Nicholas iyi çocuklara hediye veriyor. Krampus kötü olanları kaçırıp yiyor.
Então o São Nicolau dá presentes às crianças boas, e o Krampus rapta as más e come-as?
- Hayır, aslında Krampus'un korsanlık, şifre kırma, spam yollama, smurf saldırı geçmişini ve online yaramazlıklarını inceledim ve geçmişte yüzleştiğimiz üç Noel şeytanının kimliğine ulaştım.
Tenho percorrido a história do Krampus de invasões de fornecedores e clonagem, spams, queda de redes e partidas on-line em geral e encontrei três pessoas que já se encontraram com o nosso demônio natalício.
Evet, NCIS sistem yöneticisiyken Krampus'un saldırılarıyla uğraşmıştı.
Sim. Ele lidou com ataques do Krampus quando era administrador de sistemas do NCIS.
İddialara göre kullandığı eski kullanıcı ismi şimdi geliyor, Krampus!
E alegadamente vendeu coisas para um utilizador chamado... atenção... Krampus.
Krampus'u planlarını gerçekleştirmeden önce bulmamız gerektiğini biliyorum patron.
Chefe, sei que precisamos de encontrar este Krampus antes que ele faça o plano dele acontecer.
Mutlu Krampus günleri dilerim.
Feliz Krampus.
Bilgisayar kullanamayacaksak Krampus'un kimliğini bulmanıza nasıl yardım edeceğiz?
Se não pudermos usar computadores, como é que vamos ajudar-vos a identificar o Krampus?
- Hepiniz Krampus'u tanıyorsunuz.
- Todos conhecem o Krampus. - Conhecíamos.
Şehir genelindeki saldırı Krampus'un tek bir sunucuya girebilmesi için dikkat dağıtmakta kullanıldı.
O ataque à cidade era apenas os ajudantes do Krampus a criar uma distracção para ele poder hackear um só servidor.
Krampus ahlaksız Amerikan hükümetine bir mesaj vermek istiyor.
O Krampus quer enviar uma mensagem para o governo sujo dos EUA.
Krampus verileri almıştır bile.
O Krampus tem os dados.
Paslı çivilerle, zincirlerle ve zillerle kaplı Krampus adlı yaratık.
E o parecido com a criatura, Krampus com os seus pregos enferrujados... e correntes e sinos.
Krampus medyaya sabah 10'da telefon etti.
O Krampus avisou sobre a ameaça à imprensa às 10 da manhã.
Krampus bilgileri nerede ve ne zaman sızdıracağını düşünüyordur.
Não podemos esperar enquanto o Krampus decide quando e onde libertar as informações.
Bekleyemeyiz.
Este tipo não é Krampus.
- Haklısın ama ölü adamın kimliğini belirleyebilirsek Krampus'la bağlantısını kurabiliriz ve- - Onun için çalışan biri.
- Um lacaio.
Krampus.
Krampus.
Ama Heidi'nin Krampus'u tanıdığı kesinleşti.
Isto prova que a Heidi conhecia o Krampus.
Çok önemli bazı devlet sırları internet sunucularını çökerten Krampus adlı bilgisayar korsanı tarafından çalındı.
Informação secreta foi roubada de um servidor da Internet por um hacker chamado Krampus.
Krampus'un izini sürmemize yardım etmeleri için üç suçlu korsan getirdik. Ne yazık ki hiç yardımcı olmadılar.
Então, trouxemos hackers criminosos para ajudar a localizar o Krampus, apesar deles não terem feito nada.
Sonra içlerinden birinin Krampus'la bağlantı kurduğunu ve komplodan haberi olduğunu öğrendik.
Acabamos de descobrir que um deles teve contacto recente com ele, e tem pleno conhecimento da trama.
Krampus hala yakalanamadı. Yaratıcı davranmak zorunda kaldık.
O Krampus ainda anda lá fora, por isso, fomos obrigados a ser criativos.
Bu cep telefonunu Ajan Bishop'dan çaldın. Heidi'nin Krampus'u uyarmak için kullanmasına izin ver.
Roubaste o telemóvel da Agente Bishop e vais deixar a Heidi usá-lo para avisar o Krampus.
Lyle kimsesizler yurduna gönderilmiş. Reşit olunca web tasarımcılığına başlamış ve Krampus'un müritlerinden biri olmuş.
O Lyle ocupou uma enfermaria em New Jersey até crescer para se tornar um Web Designer e discípulo de Krampus.
Evine gittiler bile. Bilgisayarları, cep telefonları, bizi Krampus'a götürecek her şeyi topluyorlar.
Eles já estão no apartamento a recolher computadores, telemóveis, e tudo o que nos leve ao Krampus.
- Krampus.
- Krampus.
Krampus olmalı.
Eu li-as.
Evet.
- É o Krampus.
Bu üç isim Krampus'un ne planladığını söyleyebilir.
Os 3 podem dizer-nos os planos do Krampus.
Bu adam Krampus değil.
Trabalha para ele.
- Uşağı
- É, se identificarmos o morto, ligamo-lo ao Krampus, e...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]