Kulûbü Çeviri Portekizce
35 parallel translation
Oscar, Toby ve ben, "Güzel Şeyler Kulûbü" nün kurucu üyeleriyiz.
Oscar, Toby e eu fundamos o "Clube das Coisas Boas".
Erkeklerle olan ilişkim dışında.. "Güzel Şeyler Kulûbü" en eş cinsel tarafım diyebilirim.
Além de fazer sexo com homens, diria que o "Clube das Coisas Boas"
- Vivaldi, "Güzel Şeyler Kulûbü" için. - İşte problem bu zaten,... problem bu işte.
É Vivaldi, para o "Clube das Coisas Boas".
"Güzel Şeyler Kulûbü" buradaki en havalı kulûp.
O "Clube das Coisas Boas" é o clube mais exclusivo do trabalho.
Bak şunu bilmen gerekiyor ki... "Güzel Şeyler Kulûbü" üyesi değilsin.
Está bem, mas não estás no Clube das Coisas Boas.
"Güzel Şeyler Kulûbü" ne mi davet ediyorsun beni?
Estás a convidar-me para o "Clube das Coisas Boas"?
Debonair Kulubü.
Debonair Social Club.
Dalış kulubü etki altında dalma hakkında bir rapor istiyor.
O clube de mergulho quer um relatório sobre mergulhar bebâdo. Vejamos.
" Gençler okul tenis takımı, İspanyolca Kulubü'nde yazman sekreter...
" Equipa júnior de ténis, Clube de Espanhol.
Diogenes kulubü için aranan nitelikler nelerdir?
Quais são as qualificações para ser membro do Clube Diógenes?
Eğer Kraliyet Coğrafya Kulubü'ne bağışta bulunursak Speke'i kabul etmek zorunda kalacaklar. Lütfen, baba. Biz de onun bulduklarını yayınlama hakkına sahip olacağız.
Por favor, pai, damos uma contribuição à Real Sociedade Geográfica... terão que aceitar o Speke e poderemos publicar os seus achados.
Bu sabah yıldırım çetesiyle birlikte Miami Palms Golf Kulubü'ndeymişsin.
Tu estiveste na mobilização relâmpago esta manhã no Miami Palms Country Club.
Kitap kulubü.
Vou ao clube.
Fransızca Kulubü veya Birleşmiş Milletler Kurmacası yerine... Neptune Lisesi'nin kendine has milyarder oğlanlar kulübünde benim ne işim var?
O que faço eu no clube de rapazes milionários do liceu de Neptune, em vez de estar no Clube de Francês ou no das Nações Unidas?
Koro Kulubü çalışması, efendim. Anma Günü'ne hazırlanıyorduk.
É um ensaio do coro, para o Memorial Day.
Olanlar şunlardı : Harold Hundin, ünlü köpek yetiştiricisi ve Papen İlçesi Köpek Yetiştirenler Kulubü başkanı,... 37 yıl, 11 hafta, 5 gün, 1 saat ve 2 dakikalıkken Papen İlçesi Köpek Yetiştirenler Kulübü'ndeki bürosunda birden fazla kez bıçaklanmıştı.
Eis os factos, Harold Hundin, famoso criador de cães e Presidente do Papen County Kennel Club, tinha 37 anos, 11 semanas, 5 dias, 1 hora e 2 minutos, quando foi esfaqueado várias vezes no seu escritório do Kennel Club.
Ne Köpek Yetiştirenler Kulubü ne de polis,... bebek zebranın tuzağa düşürüldüğünü düşünmüyor.
O Kennel Club e a Polícia não tiveram essa opinião.
Şehir kulubü 25 nisan için iptal almış.
O Clube de Campo teve um cancelamento no dia 25 de Abril.
Pennybaker Kulubü.
O Bar Pennybaker.
- Doğru. N.A.T Kulubü.
- Pois, o N.A.T. Club.
New York'taki bir numaralı yer altı kulubü.
É a principal discoteca clandestina de Nova Iorque.
Birilerinin sonuçlarına katlandığı bir "dövüş kulubü".
Um clube de combate, onde são outros que são severamente castigados.
- Evet. Dövüş Kulubü'nün ilk kuralı nedir?
Qual é a primeira regra do clube de luta?
veya kadınlar kulubü ile buluşabiliriz gelecek el işi kermesi detaylarını konuşuruz.
Ou podemos ir ao clube das mulheres ver os detalhes para o próximo bazar.
Cosima, DYAD harekat odası kulubü.
Cosima, o clube de guerra no quarto da Dyad.
Yetişkin bakireler için bir kitap kulubü yöneten komşum Bryn ile. Bryn? Kızım, seni yıllardır görmüyorum.
Se ela tivesse feito o trabalho... e eu não estou dizendo que ela fez... você pode apostar sua bunda que era algum top-shelf novo-novo provavelmente feito em Dubai.
Şanslı sperm kulubü, ha?
Sortudo como o pai?
Hellfire Kulubü?
O Clube Infernal?
Hepsi Hellfire Kulubü ile alakalı.
Todos relacionados ao Clube Infernal.
Benim saatlik ücretimden Harlem Gençlik Kulubü'ne.
O meu pagamento vai para o Clube Harlom Youth.
Üzgün hanımefendiler kulubü yine
O Clube do Livro das Senhoras Tristes está lendo o
Nasıl benim kulubü seviyor musunuz?
Gostaste do meu clube?
Bobby'nin arkadaşları Red Taylor ve Kocası kulubü devralıp işletmesi için ona maddi açıdan destek sağladılar.
Os amigos de Bobby, Rad Taylor e o marido, propuseram-se a ajudá-lo a arranjar financiamento para comprar a boate e dirigi-la.
Motor kulubü mü?
- O clube de motoqueiros?
Selam, kahvaltı kulubü.
Olá, Breakfast Club. ( Clube do pequeno-Almoço )