English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kundakçılık

Kundakçılık Çeviri Portekizce

269 parallel translation
Bilirsiniz, sanırım yayımcım şu kundakçılık olayında samimiyetsiz görünebilir.
Sabem, acho que o meu editor aceitaria publicar o caso do incêndio culposo.
Kundakçılık yaptığı için bir de ödüllendirecek miyim?
Receber o prémio do seguro de incêndio da casa?
- Cinayet, kundakçılık, gasp, tecavüz. Binlerce değerli meslek var.
- Homicídio, fogo posto, estupro, há muitas outras ocupações dignas.
Frankie Wolf, Federaller bir postacıyla dansetmekten arıyor A.D. Armstrong, kundakçılık, soygun cinayete teşebbüs ve bir atla evlenmeden aranıyor.
Frankie Wolf, perseguido pelo FBI por dançar com um carteiro, A.D. Armstrong, procurado por roubo, assalto com intenção de matar, e por casar-se com um cavalo.
Suikast, kundakçılık, terör...
Assassinatos, incêndios criminosos, terror.
Şimdi, eğer bu iyi insanlar Jaime, Les, Dave ya da herhangi bir arkadaşları nezle olursa, parmağını keserse ya da bu kasabada bir yangın daha çıkarsa Bayan Allen'ın çektiği kundakçılık yaptığınızı gösteren fotoğraflar başsavcıya verilecek ve sonra da gazetelere dağıtılacak.
Se estas pessoas de bem, Jaime, Les, Dave, ou qualquer amigo deles se constipar, magoar um dedo, ou se houver mais algum incêndio nesta cidade, as fotos que Miss Allen tirou mostrando que cometeram o crime de incêndio premeditado serão entregues ao Procurador Público e depois distribuídas aos jornais.
Kundakçılık ve şantaj - 15 yıl.
Incêndio e chantagem - 15 anos.
İkizler değil mi? Şu kundakçılık dönemini geçiriyorlar.
O Greg e o Charlie, os gémeos, estão numa fase incendiária.
Kundakçılık, hırsızlık, tecavüz ve burada hangi konularda uzmanlaşıyorsanız.
O fogo posto, assaltos, violações ou a especialidade que estivessem a tirar.
Mülke zarar vermek, kundakçılık, beton bir yapay penisle cinsel saldırı?
Destruição de propriedade, fogo posto, violação com um vibrador de betão?
İlk incelemeler kundakçılık diyor.
Bem, preliminarmente sugere fogo posto.
Ama bu hafta cennette... kundakçılık, cinayetler... ve bir FBI ajanının canını alma girişimi de vardı.
Bem, esta semana o paraíso inclui incêndio, múltiplos homicídios e um atentado à vida de um agente federal.
Beyler, merhum Catherine ve partneri Leo'nun ölümlerine kundakçılık damgası vurmazlarsa... bir daha seks yapmayacağım.
Senhores. se com isto, eles não metem tudo sobre as costas da Catherine e do Leo... Desisto do sexo.
Kundakçılık.
Incêndio.
Kundakçılık yapmakla kalmayıp Mösyö Chevenix'i kandırıp 10 bin sterlinini aldınız.
Não só pegou fogo às instalações como também convenceu o Monsieur Chevenix a pagar uma quantia de 10 mil libras.
Hakim bile dedi ki eğer kundakçılık yapan çocukların terapilerine katılmayı kabul ettiğim takdirde bu sicilimden silinecekmiş.
O juiz até disse que podia "purgá-lo" do meu cadastro se fosse às sessões de terapia de grupo com as adolescentes que são supostas serem pirómanas.
Mahkûmiyet Tarihi 8 Mart'94. İkinci dereceden kundakçılık.
Condenado a 8 de Março de 1994, por fogo posto.
İkinci dereceden kundakçılık.
Condenado no dia 6 de Junho de 97. Fogo posto. Pena : 18 anos.
Hırsızlık ve kundakçılık.
Roubo e fogo posto.
Bir kere saldırı, bir kere kundakçılık, bir kere de soygun yüzünden.
Uma por assalto, uma por incêndio e outra por roubo.
kundakçılık, soygun, tecavüz.
Fogo posto, roubo, violação.
Ben Dedektif Stern, kundakçılık biriminden.
- Detective Stern.
Hayır, ben Dedektif Stern, kundakçılık bölümünden.
- Não, é o Detective Stern.
Kundakçılık, patlayıcılar, zehir asla aynı şeyi iki kez yapmıyor.
Incêndio premeditado, explosivos, veneno este indivíduo nunca trabalha da mesma maneira duas vezes.
En son isteyeceğin şey, bir kundakçılık olayına karışmaktır dostum.
A última coisa em que te queres envolver, amigo, é num incêndio.
- Bu bir kundakçılık olsaydı teorimizi ispatlamak için boş bir evi yakardık, değil mi?
Quero dizer, se isto fosse um caso de fogo posto, pegaríamos fogo a uma casa vazia para provar a nossa teoria, certo?
- Kundakçılık bayağı sert.
- Um pirómano é um maníaco mau.
Silahlı soygun, saldırı, silahlı saldırı, kundakçılık ve tecavüze teşebbüsten suçlu bulunmuş.
Culpado por assalto a mão armada, agressão, agressão a mão armada, incêndio, tentativa de violação.
- Liseyi bırakmış. 1990'dan bu yana silah taşımak, kundakçılık ve dükkan hırsızlığından sabıkalı.
Ele desistiu da escola, foi condenado por posse, fogo posto e roubo desde 1990.
Yüce isa, kötü çocuktan bahset. Mal çalma araba çalma, uyuşturucu, kundakçılık.
Roubo de lojas aos 11 anos, roubo de carros, drogas, fogo posto...
Yangının kundakçılık olduğudan şüphelenilmiyor.
A hipótese de fogo posto ainda não foi excluída como causa para o fogo.
- Kundakçılık olduğunu söylediler.
- Disseram que era fogo posto.
- Kundakçılık olmadığını hatırladım.
- Isso não foi fogo posto.
Kundakçılık değildi.
Não foi fogo posto.
- O kundakçılık hikayesi de neydi öyle.
- O que era toda aquela história de fogo posto?
- O kundakçılık değildi.
- Não era fogo posto.
Cinayet, kundakçılık, adam kaçırma ve tecavüz.
Assassinato, fogo-posto, contrabando e violação.
Birkaç ay önceki bir kundakçılık vakası.
Incêndio criminoso.
Kundakçılık uzmanı sizin adınızı verdi.
Seis especialistas deram-me o seu nome.
Kundakçılık mıydı?
Foi criminoso? Sim, não há dúvida.
Yani kundakçılık mıydı?
Então foi mesmo fogo posto?
- Yani kundakçılık sanmıyorlar.
- Então excluíram fogo posto.
Bomba ve kundakçılık birimindeydim.
Trabalhei na divisão de bombas e fogo posto.
Kundakçılık olduğu düşünüldü.
Pensa-se que foi fogo posto.
- Kundakçılık denmiş.
Fogo posto.
Seri kundakçılık yapmaktan ve en iyi dostumun karısıyla yatmaktan suçlanmak dışında harikayım.
Além de ser acusado de ser um pirómano em série e de tentar dormir com a mulher do meu melhor amigo, estou ótimo.
Lex'in ifadesinden sonra, kundakçılık...
Depois do depoimento do Lex, a acusação...
Kundakçılık davası düşmüş.
A acusação de fogo posto foi retirada.
Sigorta müfettişleri kundakçılık demeli,... kocaman harflerle yaz. " " Açıkça anlaşılsın.
Simplifica as coisas.
Üçü de kundakçılık yangınlarında ölmüş.
Morreram em fogo posto.
"Kundakçı'nın Kızı" nı üç yıl boyunca ders kitabı olarak okuttum.
Dei "A Filha do Incendiário" aos alunos da pós-graduação 3 anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]