Kung Çeviri Portekizce
1,405 parallel translation
Adamı konuşturmaya çalışırken, geri geldi.
Adivinha com quem ela estava? O teu antigo amigo Kung Lao.
Tahmin et kimle geldi?
Kung Lao?
Eski arkadaşın Kung Lao'yla.
O velho mandou-a ir ter com ele.
Kung Lao mu?
Mas espera, ainda melhora.
Yaşlı adam onu Kung Lao'ya gönderdi. Ama bekle, sonra işler iyiye gitti.
Kung Lao pensa que Kitana matou Daahraan, por isso agora ele está atrás dela.
Kung Lao ne tarz bir savaşçı olan Prenses Kitana ile karşılaştığını bilmiyor.
- É boa o suficiente para o matar? - Kitana tem poderes únicos.
Rayden'ı çağırmalıyız. Ne, daha iyi bir fikrin var mı?
Olha, talvez ele seja um deus e se for, ele deve saber como encontrar Kung Lao.
Bak, belki tanrı olabilir ama, ve eğer öyleyse Kung Lao'yu bulabilir.
Não acredito que estou a dizer isto. Então como o encontramos?
Bunun işe yarayacağını düşünmedin değil mi?
Kung Lao está por sua conta.
Kung Lao kendi başına.
Rayden?
Yalan söylemem.
Não minto. - Onde está Kung Lao?
Kung Lao'yu uyarmalıyım.
Queres dizer nós.
Bugün eski bir arkadaşımı kaybetmiş olabilirim.
- Está feito. E Essência está a salvo. - Eu sei, vim para te agradecer, Kung Lao.
İkiniz de savaşçısınız Kung Lao.
Ela não quer ver o que aconteceu a Edenia a acontecer aqui.
- Seni kurtarmaya geldik, Woody! Kung Fu'yu duymuş muydun?
Viemos salvar-te!
Domuz pirzolasına hazır ol.
Sabes kung fu? Prepara-te para uns golpes!
Hepsi kung fu biliyordur.
Provavelmente todos sabem kung fu.
Kung fu biliyorum.
Eu sei Kung Fú.
Ooh! Kung-fu biliyor.
Ela sabe kung-fu.
Seni yemeğe çıkarmayı... ve daha sonra evime dönüp "Kung Fu" yu izlemeyi düşünüyorum
Quero-te levar a jantar... e depois eu quero voltar ao meu apartamento e ver "Kung Fu."
Hiç "Kung Fu" yu seyrettin mi?
Já alguma vez viste "Kung Fu"?
"Kung Fu" ya bayılırım.
Eu adoro "Kung Fu".
Bu akşam bana gelip "Kung Fu" yu izlemelisin.
Devias vir e ver "Kung Fu" esta noite.
- O Kung Fu saçmalığı da neydi öyle?
- Que cena de Kung Fu foi aquela?
- Kung Fu değildi o.
- Não era Kung Fu.
Kung fu da pek iyi değilimdir, ben sadece teslimat yapıyorum.
Não sei Kung Fu, apenas faço entregas.
Evet Kung-fu figürlü GI Joelar, tam bi kaltak... bir aşüfte
GI Joes, com a farda de kung fu. Olha que cabra... arooridini!
- Ve The Kung Pao. Sosla.
- E o Kung Pao.
Kumarhanede "kung-fu" uygularsam kasayı bir haftada kırabilirim.
Se usasse o meu verdadeiro kung-fu neste casino, ia-lhes ficar caro.
Senin Shaolin stilin benim kung-fu'mla boy ölçüşemez.
O teu estilo "shaolin" não chega para o meu "kung fu".
Hey sen! senin kung fun hiç iyi değil!
O teu kung fu é uma treta!
Kung fu sitilin gerçekten iyi!
- Grande estilo de kung fu!
Kıçına kung-fu yapsınlar.
Deixá-los dar-te cabo do canastro.
Seni kung-fu zırvası!
Meu cabrão do kung fu!
Hepiniz kung fu biliyorsunuz.
Que todos fazem kung fu.
Kung-Fu yumruğumdan sökersen onu alabilirsin.
Se a arrancar da minha garra kung-fu, pode ficar com ela.
Bu Kung Chang, değil mi?
Este é Kung Chang.
Kung-fu yapmak icin biraz erken degil mi?
Não é muito cedo para o kung fu, Jimmy?
Dışarıda zor işler dönüyor.
... que... que aperto de mão de Kung - fu você tem, Dan.
biliyorum filmlerde falan olur öyle şeyler, fakat çok iyi kung fu çalışmışsanız, bunu yapabilirsiniz.
Eu sei que vêm isso nos filmes, mas se treinares kung fu, podes fazê-lo.
The Warrior olan orijinal adı sonradan Kung Fu olarak değiştirilir.
Originariamente chamar-se-ia "The Warrior", mas mais tarde foi-lhe dado o nome de "Kung Fu".
Kung Fu dizisi fikri için bile yapımcılarla planlama konusunda çok ama pek çok tartışmaları oldu.
Mesmo quando ele concebeu a ideia da série "Kung Fu", teve muitas discussões sobre o projecto com os eventuais produtores da série "Kung Fu".
Kung Lao, Daahraan'ı Kitana'nın öldürdüğünü sandı, şimdi onu avlamaya çalışıyor.
Pensei que fosse gostar dessa parte.
Bu kısmının hoşuna gideceğini düşünmüştüm.
Kung Lao não faz ideia do tipo de guerreiro que enfrenta com a Princesa Kitana.
Ne kadar aptal olduğumuza inanamıyorum. Hey biz doğru olanı yaptık.
Temos de dizer ao Kung Lao.
Kung Lao'ya söylemeliyiz.
Rayden.
- Kung Lao nerede?
- O que lhe fizeste?
Zaman yok.
Tenho de avisar Kung Lao.
Esans artık güvende. - Biliyorum, sana teşekkür etmeye geldim, Kung Lao.
Pensava que tinhas voltado.
Sen kendi gerçekliğini kurtardın.
Vocês são ambos guerreiros, Kung Lao.
Teşekkürler. - Otto. - Evet, bay başkan.
Otto, podia preparar-me uma galinha Kung Pao mas com nozes?