Kuzen Çeviri Portekizce
1,776 parallel translation
Kuzen.
Primo.
Gel de kuzen Danny'e ne olduğunu anlat.
Conta tudo ao primo Danny.
Selam kuzen.
Olá, mano!
Kuzen.
- Ora viva, querida. Primo...
Hakikaten başımız dertte, kuzen.
Parece que se meteram mesmo em apuros desta vez.
Hey, kuzen!
Viva, primo!
Aptal kuzen.
A minha prima estúpida...
Selam, kuzen.
Ei, primo.
Aferin sana, kuzen.
Vamos lá, Coz.
Duruma göre amca, yeğen, dayı, kuzen de olur.
Conforme o trabalho pode ser um tio, sobrinho, primo...
Ama, evlat, Amerikan Kuzen'e katlanmaktan bile daha zor olacak.
Mas, vai ser mais difícil do que as criticas... ao "O Nosso Primo Americano".
Bu hoş bir sese benzemiyor, kuzen.
Isso não soa bem, primo.
Kuzen Jake'i Heather'ın yanına oturtayım mı?
Posso pôr o teu primo Jake com a Heather?
Oh... Demek avrupalı kuzen sensin.
Então você é a prima da Europa.
Kuzen Chloe burada.
A prima da Chloe está cá.
Kuzen Trudy var. Transeksüel ama çok güzel bir smokin giymiş.
Há a Prima Trudy, ela vai mudar de sexo mas está com belo fato.
Hey, kuzen.
Olá, primo.
Jim'in anne ve babası da pinponda kötü olan iki kuzen miydi?
Os pais do Jim eram primos e também eram maus no ping-pong?
Öyleyse bu bizi kuzen yapar.
Então isso faz de nós... primos.
Kuzen olabiliriz ama bu senden hoşlanmamı gerektirmez.
Podemos ser primos, mas não tenho de gostar de ti.
Teşekkürler, kuzen.
Obrigada, prima.
Kuzen ağlıyor.
- A prima está a chorar?
Evet, ama onlar kuzen değiller mi?
Mas... eles são primos direitos... não?
- Her yaz Brian Amcanız Deirdre Teyze ve Kuzen Derinda'nın yanındaki tatilinden eve morluklarla dönerdi. Çok trajikti.
Todos os Verões, o teu tio Brian voltava das férias com a tia e a prima coberto de pisaduras.
Ve benim evimde, kuzen Ronnie konuşunca, E.F. Hutton gibi dinleseniz iyi olur.
E em minha casa quando primo Ronnie fala, tal como o E.F. Hutton, é melhor ouvi-lo.
Ne diyeceğimi bilemiyorum, kuzen.
Não sei o que dizer, primo.
Kuzen Billy!
Tio Billy!
- Kuzen Billy nereye gitti?
- Onde é que foi o tio Billy?
Üzgünüm, kuzen Billy yok.
Desculpem, nada de tio Billy.
Nasılsın kuzen? - İyiyim.
Como te sentes, primo?
Kuzen bu bu para telefonuydu.
Primo, telefonou o dinheiro.
Bunun için üzgünüm, kuzen.
Desculpa lá, primo.
Mesela, teyze, kuzen ya da herneyse.
Como uma tia, uma prima ou assim.
Baloya kuzen Phoebe ile gitmek zorunda kaldım.!
Eu tive que ir à formatura com a prima Phoebe!
Taptaze! İyi iş çıkardın, kuzen.
Uma fresquinha!
Dinle kuzen, her böcek arı olmak ister...
Insecto que se preze Escolhe sempre... uma abelha ser
Hadi ama, kuzen.
Então, prima.
Babam ve ben yeni dini seçeceğiz. - Kuzen Bess.
Meu pai e eu abraçaremos a nova fé.
- Seni ne satın alır, kuzen?
- O que a vai comprar, prima?
- Ne kadar kibarsınız, kuzen!
- Que simpático, primo.
Kardeşime kur yaptığından şüphelenmeye başladım, kuzen!
Começo a suspeitar que anda a cobiçar o meu irmão, prima.
Kuzen Çıtkırıldım dışında burada pek ailem yok aslında.
Tenho pouca família por aqui, fora o primo Sissy.
Tabii ki Kuzen Çıtkırıldım buna hiç memnun olmayacak, ama bana kalırsa Kuzen Çıtkırıldım'ın canı...
Claro, o primo Sissy não vai ficar muito contente, mas para mim, o primo Sissy pode-se ir fo...
Ama biliyorum "Kuzen Çıtkırıldım."
Mas sei, "primo Sissy".
Ama Thomas Howard'ın evindeki ikinci gününde Bob asla gitmeyebileceğini hatta ona iyi huylu bir kuzen, Zee'ye de kibar bir yardımcı olarak eve alınabileceğini düşündü.
Mas, passado o segundo dia na casa Thomas Howard, Bob pensou que talvez nunca fosse embora, que talvez fosse aceite como um primo bondoso do miúdo e uma ajuda cavalheiresca para a Zee.
İki kuzen bizimle olacak.
Agora temos dois primos a fazer companhia.
Dünyanın tepesinden, 720 WWEN'den canlı yayında ben Kuzen Brucie...
Daqui fala Cousin Brucie, a partir da 72.0 WWEN... Transmitindo ao vivo do topo do mundo.
Kahve ister misin kuzen? Yaptıysan alırım.
- Queres café, primo?
Hangi kuzen?
Que primo?
Selam, kuzen.
Então, prima.
Pes etme, kuzen.
Não desistas, primo.