English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Köpekbalığı

Köpekbalığı Çeviri Portekizce

1,539 parallel translation
Canavar köpekbalığını öldürdün Dickens!
Mataste o tubarão-monstro, Dickens!
Sharkboy her zaman yarı köpekbalığı yarı çocuk değildi.
Sharkboy não foi sempre metade tubarão, metade rapaz.
Yüzlerce köpekbalığı.
Centenas de tubarões.
Bakın, bunda köpekbalığı ısırığı var ve bu da yanmış.
Olhem. Esta tem dentadas de tubarão e esta está derretida.
İç radar, köpekbalığı refleksleri.
Radar interno, reflexos de tubarão.
bana bak, sen büyük beyaz bir köpekbalığısın.
Marco, olha para mim. És um grande tubarão branco.
Kıza saldıran köpekbalığı boğa köpekbalığıymış.
O tubarão que atacou a miúda era um tubarão touro.
Vince, Oscar de la Hoya'nın evinde köpekbalığı var.
Sabes, Vince, o Oscar De La Hoya tem um tubarão em casa.
Eve bir çift köpekbalığı almak konusunda.
- De quê? De comprarmos tubarões.
- Bir köpekbalığı ne kadar? - 11000 dolar.
- Quanto custa um tubarão?
Sence cidden köpekbalığına ihtiyacımız var mı Vince?
- 11 mil. É indispensável?
Köpekbalıklarıyla karşılaşırsak Aquaman seni korur. Havuzda köpekbalığı yok.
Na piscina, não há tubarões.
Öğleye kadar köpekbalığı alarmı varmış.
É possível que apareçam tubarões até ao meio-dia.
Köpekbalığı gibi davranmak istiyorsan öyle yap.
Queres ser um tubarão, sê.
- Kızarmış köpekbalığı.
- Um tubarão frito?
- Ya bir köpekbalığı saldırırsa?
- E se os tubarões atacam?
Bu köpekbalığı saldırısımı? Rahim Kanseri
- Isto foi um ataque de tubarão?
Şu Köpekbalığı için olan şeylerden almış.
Não me perguntes a quem sai.
Dün akşam Manolo'nun yerinde bir köpekbalığı gibiydin.
Foste uma verdadeira leoa ontem à noite no Manolo's.
Kartal mı köpekbalığı mı?
A águia, o tubarão?
Sen daha çok karada yaşayan bir köpekbalığı gibisin.
Pois não, és mais do tipo águas com tubarões.
Jaws bir gerilim ve korku başyapıtıydı,... çünkü köpekbalığını çok az görüyordunuz. Fakat tam olarak istediğim bu değildi.
O "Tubarão" foi uma obra de arte do suspense e do terror... devido ao facto de se ver pouquíssimas vezes o tubarão em si... mas não era assim que eu queria.
Köpekbalığının kişiliği hakkında bir fikir ediniyorsunuz.
Acabam mesmo por sentir a personalidade do tubarão.
Zihin okuyabilen bir köpekbalığı istiyorum.
- Eu queria um tubarão que lesse mentes.
Büyükannenin Köpekbalığı Haftası gözetiminde ona bir şeycikler olmaz.
Ela fica bem aqui, sob o olhar vigilante... da avó Tubarão.
Televizyondaki köpekbalığından bakıcı olmaz!
Um tubarão da TV não é uma babysiter!
Suda büyük bir balık olabilirsin, Ama burada, köpekbalığı benim.
Podes ser um grande peixe na água, mas aqui, eu sou o tubarão.
Bana köpekbalığı dolu okyanus romantizminde rehberlik edecek kimsem hiç olmamıştı.... kendimi korumayacağımdan değil tabii.
É que eu nunca tive alguém para me ajudar neste mar infestado de tubarões, que é o romance. Não que eu não saiba cuidar de mim sozinha.
Köpekbalığı. Köpekbalığı!
Tubarão.
Köpekbalığına yem olmaktansa!
Que importa isso se o tubarão vai comer-nos?
Köpekbalığı gitti. Korkutup kaçırdık herhalde?
Acho que o assustamos.
Ya köpekbalığı?
Então e o tubarão?
"Sen bir köpekbalığı mısın, yengeç mi?"
Tu és um tubarão ou um caranguejo?
Bir kaplan köpekbalığı 30 metre uzaklıkta, görebilir ve mutlu olduğu gibi iyisidir, Sen ince bunu karşıya, ancak bu düşük görüş içinde bir kaygıdır.
e estarmos felizes, estarmos bem, conseguimos enfrentá-lo, mas com esta visibilidade é uma grande preocupação.
Sana söylemiştim, köpekbalığı işimize yarar diye.
- Eu bem te disse que esse, tubarão iría ser útil.
Bir köpekbalığı.
Um peixe gato.
Köpekbalığı mı?
Um "peixe gato"?
Havuzda köpekbalığı var.
- Há um tubarão na piscina!
Köpekbalığı falan mı?
Um tubarão ou algo do género?
Erkekler köpekbalığı gibi etrafında dolaşıyordur.
Bem, eles andam-te a cercar que nem tubarões.
Köpekbalığından korkar mısın?
Tens medo dos tubarões?
G - Girl bize neden köpekbalığı attı?
Por que é que a G-Girl nos atirou um tubarão?
Biliyorsun, sen de bana köpekbalığı fırlattın.
Atiraste-me um tubarão.
Ya bir köpekbalığı veya başka bir şey tarafından ısırılsaydım?
E se depois um tubarão me comesse?
Bu kahve işinde ciddiysen köpekbalığı ısırmadan seninle takılabilirim.
Continua a valer a do café aceito o convite antes que te coma o tubarão.
Bir köpekbalığı!
É um tubarão.
Köpekbalıkları kapacak g.tünü!
Os tubarões vão-te apanhar!
Bir köpek balığı Biz köpekbalıklarıyız.
- És um tubarão! - Sou um tubarão!
Fakat köpekbalıkları bile bazı etobur balıklarla karşılaştırıldığında ince kalırlar.
Mas mesmo tubarões são pequenos em comparação a outro peixe.
Beyaz köpekbalığı. 20 adım.
Tubarão Branco de 6 metros.
Yok, suya çarparken çıkardığın ses köpekbalıklarını korkutur zaten.
Quando caires na agua assustas todos os tubarões.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]