Lady horbury Çeviri Portekizce
35 parallel translation
- Elbette, Lady Horbury.
- Sim, Lady Horbury.
Lady Horbury.
Lady Horbury...
- Sanırım göreceğiniz kişi, Başmüfettiş, Lady Horbury.
Vai descobrir, inspector, que é a Lady Horbury.
Bence Lady Horbury ile şimdi konuşmak daha iyi olur.
Seria melhor falar agora com a Lady Horbury.
Bunu daha önce görmüş müydünüz, Lady Horbury?
Já tinha visto isto antes, Lady Horbury?
- Lady Horbury, uçuş sırasında, birini uçağın arkasına doğru giderken gördünüz mü?
Durante o voo, viu alguém deslocar-se para as traseiras?
- Peki öldürülen kadını tanıyor muydunuz, Lady Horbury?
E a senhora conhecia a vítima?
- Çünkü Lady Horbury'nin Giselle'i tanıdığını düşünüyorum.
Porque acho que a Lady Horbury conhecia a Giselle.
Her neyse, Lord ve Lady Horbury ile tekrar konuştum.
Estive a falar de novo com o Lorde e a Lady Horbury.
Lady Horbury'nin Paris'te her gece kumara gittiği ve berbat bir mali durumla döndüğü gayet açık.
É evidente que a Lady Horbury ia jogar todas as noites em Paris, e voltava num estado horrível.
Böylece Lady Horbury'yi suçlu çıkarabilecek başka neler bulabiliriz diye Paris'e dönüyoruz.
E é por isso que vamos a Paris, para ver que mais descobrimos para incriminar a Lady Horbury.
Lady Horbury'nin ne kadar tehlikeli bir kadın olduğunu gösterdiler.
Mostraram até que ponto a Lady Horbury é perigosa.
Giselle'i kim öldürdüyse, bu ister Lady Horbury hatta Daniel Clancy bile olsa, açık biçimde, tam o kimsenin bakmadığı, o dalgın anı seçti, ki dartı istediği yerden fırlatabilsin.
Quem matou a Giselle, quer seja a Lady Horbury ou mesmo o Daniel Clancy, escolheu o momento psicológico em que ninguém estava atento. E poderiam disparar o dardo do sítio que quisessem.
Sayın Venetia Kerr, Mademoiselle Jane Grey, ve Lady Horbury.
A distinta Venetia Kerr, a Mademoiselle Jane Grey e a Lady Cecily Horbury.
- Ben hâlâ Lady Horbury diyorum.
- Eu insisto na Lady Horbury.
Başmüfettiş Japp cinayeti Lady Horbury'nin işlediğini düşünüyor.
O inspector Japp crê que o crime foi cometido por Lady Horbury.
- O halde Lady Horbury olamaz.
Então, não pode ser a Lady Horbury.
Lady Horbury'nin peşine iki adam yollamıştım. Ancak görünen o ki çok geç kalmışlar.
Mandei uns homens segui-la, mas eles chegaram tarde.
Şuna bak! Bu Lady Horbury.
É a Lady Horbury.
- Lady Horbury.
Lady Horbury?
- Hayır, olmaz. - Yoo, lütfen, Lady Horbury.
De maneira nenhuma!
Biz yarın sabah da buradayız, Lady Horbury.
Voltamos cá amanhã, Lady Horbury.
- Ah, Lady Horbury, bonjour.
Lady Horbury... bom dia.
Siz, Lady Horbury ve Madame Giselle arasında küçük bir olay yaşandığını gözlemledim.
observei um incidente entre si, Lady Horbury e Madame Giselle.
- Lütfen, Lady Horbury sakin olunuz.
Por favor, Lady Horbury. Tenha calma.
- Otelin lobisinde, Lady Horbury'yi ilk gördüğümde, yanında hizmetçisi vardı.
No vestíbulo do hotel onde vi a Lady Horbury pela primeira vez, ela estava acompanhada pela sua criada.
- Elbette, Lady Horbury.
- Está bem, Lady Horbury.
- Uçakta tırnak törpüsü istediğinde, ona getiren aynı hizmetçi idi, daha sonra tanıyacağımız adıyla, Anne Giselle.
No avião, quando a Lady Horbury pediu uma lima para unhas, foi a mesma criada que lha levou, a mulher que viemos a conhecer como Anne Giselle.
Lady Horbury'nin hizmetçisi, uçuşun başında birinci sınıf kompartmandan ayrıldı ve biliyoruz ki Madame Giselle, inmemize az bir süre kalana kadar öldürülmedi.
A criada da Lady Horbury deixou a cabina da 1ª classe, no início do voo. E nós sabemos que a Giselle morreu pouco antes de aterramos.
Hatırlarsanız, Monsieur Gale, sizden gazeteci kılığında Lady Horbury ile görüşmenizi istemiştim.
Deve recordar-se de que eu lhe pedi para se disfarçar de repórter e ir ter com a Lady Horbury.
Tesadüf eseri, Lady Horbury'nin yanında çalışmaya başladı ve yüksek sosyete içinde bulunur oldu.
Por coincidência, ficou ao serviço de Lady Horbury, e começou a mover-se no círculo da alta sociedade.
Mütevazi mesleğinizin yanında, Monsieur Gale, siz de bu topluluk içerisinde yer almanın peşindeydiniz. Şüphesiz, Lady Horbury'nin hizmetçisi ile de böyle tanıştınız.
Apesar da sua profissão humilde, o Sr. Gale também aspirava em fazer parte dela, e foi, sem dúvida, numa dessas ocasiões que conheceu a criada de Lady Horbury.
Size annesinden ve onun Lady Horbury üzerindeki gücünden söz etti.
Indicou-lhe quem era a sua mãe e falou-lhe na influência que ela tinha sobre a Lady Horbury.
Ve şansınıza, kızı ondan öyle nefret ediyordu ki, planınızı gönüllü olarak kabul etti. Onu Lady Horbury'nin suçlanacağı bir şekilde öldürmek.
E felizmente para si, a filha odiava tanto a mãe, que de boa vontade concordou com o seu plano de a matar de tal forma que a Lady Horbury fosse incriminada.
Derhal Lady Cecily Horbury'yi bulmanı istiyorum.
Quero que descubras imediatamente a Lady Cecily Horbury.