English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Lafayette

Lafayette Çeviri Portekizce

410 parallel translation
Evet. Lafayette Filosu'nda pilottum.
Sim, fui piloto no esquadrão Lafayette.
Lafayette Filosu mu?
No esquadrão Lafayette? !
- Lafayette Caddesi.
- Rue Lafayette.
- Lafayette Caddesi.
- Rue Lafayette. Muito bem.
Benimle 11'de Lafayette Caddesi'nin köşesinde buluş.
Encontre-se comigo na esquina da Rue Lafayette, às 1 1 horas.
Bana Lafayette Caddesi'nin köşesini sordu.
Pediu para o orientar até à esquina da Rue Lafayette.
Meadows, lütfen Marsilya'yı telefonla arayıp, Bayan Herbert Winthrop ve Bayan Diana Winthrop'un Lafayette'den 18 Ağustos'ta Paris gemisine binip, binmediklerini öğrenir misin?
Meadows, ligue para Marselha e pergunte se a Sra. Herbert Winthrop e a Mna. Diana Winthrop chegaram no Lafayette a 18 de Agosto fazendo o transbordo para Paris.
- Lafayette geliyor.
- Vem aí o Lafayette.
Madame Lafayette
Madame Lafayette.
Eski Lafayette, daire 2A.
Apartamento 2-A, no velho Lafayette.
Pazartesi saat 8, eski Lafayette'te daire 2A.
É na segunda-feira, às 8h, no apartamento 2-A do Lafayette.
Eski Lafayette.
No Lafayette.
Öbür gün, eski Lafayette Oteli'nde, saat 8'de.
Depois de amanhã, no Hotel Lafayette, às 8h.
- Galeries Lafayette.
Nas Galerias Lafayette.
Yine bize yetiştiler, değil mi Lafayet? Hadi gidelim!
Apanharam-nos outra vez eh, Lafayette?
Lafayette.
Lafaiete.
Hey, Lafayette.
Ei, Lafaiete.
Lafayette! - Evet, buradayım.
Eu estou aqui.
Lafayette. Dinle.
Lafaiete, ouça.
Bu çok iyi geldi Lafayette.
Isso é gostoso, Lafaiete.
Lafayette, ne yapmaya çalışıyorsun?
Lafaiete, mas que diacho está tentando fazer?
"Özgür Fransız ordusu, Napolyon'un doğum yeri Korsika'yı kurtardığı gibi bir gün Fransa'ya çıkarak Lafayette'in doğum yerini de kurtaracak."
Como as tropas francesas libertaram a Córsega, a terra de Napoleão, um dia, desembarcarei em França e libertarei a terra de Lafayette. "
Yine bize yetiştiler, değil mi Lafayet?
Estão a meter-se connosco outra vez, não é, Lafayette?
Claude Bukowski. George Berger. Lafeyette Johnson.
George Berger, Lafayette Johnson.
Lafayette!
- Lafayette?
- Lafayette'imin arkadaşı mısın?
- És amiga do meu Lafayette?
- Bak, artık Lafayette değilim.
- Ouve, eu já não sou Lafayette.
Tek söyleyebileceğim, eIini tuttuğum küçük Lafayette senin oğlun.
É disso que falo. E do que eu falo é que aqui o Lafayette Júnior é teu filho.
Arkadaşına yardım etme demem ki, Lafayette.
Nunca disse que não podias ajudar os teus amigos, Lafayette.
Artık Lafayette değilim.
Não sou nenhum Lafayette!
Ben ve Frederick'i bulmak için yardıma ihtiyacım var, 135 West Lafayette Blvd.
Preciso encontrar o Ben e o Frederick, 1 35 West Lafayette Blvd.
Bayanlar ve baylar 135 Lafayette'e girme teşebbüsünde bulunan kişilere dikkat edin.
Senhoras e senhores, atenção às pessoas a tentar entrar em 135 Lafayette. E les são criminosos, maus, e rufiões!
Birkaç at vardı. Ve güçlü atlardı. Ve yardımcımla ben orada... öylece duruyorduk.
Lafayette estava montado no cavalo, e saltou para o chão... e saudou os meus antepassados com um beijo enorme em ambas as bochechas.
531 Lafayette Sokağı.
O 531 da Lafayette Street.
531 Lafayette Sokağı.
531, Lafayette Street...
Lafayette Meydanı'ndaki istihbaratçıların bilgisi dahilinde mi?
Nas barbas dos serviços secretos instalados à volta da Praça?
B veya F metrosuna biner, Broadway ve Lafayette'te de N metrosuna geçersin.
Podem apanhar o "B" ou o "F" e mudar para o "N" na Broadway, e Lafayette.
Sokağın karşısında. LaFayette Parkı.
Ele está do outro lado da rua.
Mattiece böylece bir milyar dolar kazanacak. Green Fund adındaki küçük bir ekolojik grup mahkemeye götürüyor işi ve dava açıyor. Amaç operasyonu durdurmak.
Estava quase a ganhar pelo menos um milhar de milhão... quando o Green Fund... um organismo de defesa do ambiente... vai ao Ministério Público em Lafayette e põe um processo... para interromper a operação.
Sonra birden Prytania Sokağında... Lafayette Mezarlığından sadece birkaç blok ötede... ölümün kokusunu aldım.
E depois, na rua Prytania... perto do cemitério Lafayette... senti o cheiro da morte.
Benjamin Lafayette Sisko. Sana neler oldu böyle?
Benjamin Lafayette Sisko, que raio te passou pela cabeça?
Guney Lafayette Lisesinden alinan diploma notlarin...
isto é um diploma da escola Lafayette... na planície de Cherokee, Louisiana.
Problem burada basliyor... Bu okulu cok aradik ama bulamak. Hatta boyle bir okul yok.
Agora, o problema é que... não há nenhuma escola Lafayette na planície de Cherokee, Louisiana.
Takım, heykelin üstündeki Lafayette Square'de çalışıyor ve biraz yumuşattılar.
A equipa que está a trabalhar na estátua, em Lafayette Square, exagerou um bocado.
Lafayette High'da.
Liceu Lafayette.
Matty'i, üç numaralı Lafayette Mezarlığına getirmeni istiyorum.
Quero que leves o Matty ao cemitério Lafayette número três.
Janet'ın brownileri Lafayette'in en iyisidir.
são os melhores de todo o condado.
Yani polis 2 : 45 ya da biraz daha sonra demiş. La Faye barında çatışma o sırada olmuş.
Então a Polícia disse que eram cerca de 2 : 45 quando a desordem começou no Clube Lafayette.
Polisler olayı bildiklerini hatta tam o anda La Feya barına bir ekip gönderdiklerini söylemişler.
Eles já sabiam. Até já tinham um carro a caminho do Lafayette nesse momento.
Lafayette.
Lafaiete!
- Bir araba buIurum. - Lafayette!
- Vou arranjar um carro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]