Lain Çeviri Portekizce
60 parallel translation
- Iain, konuşabilir miyiz?
- lain, posso dar-te uma palavrinha? - Sim, o que foi?
Benim adım lain Stewart. Ve size olağanüstü gezegenimizin nasıl işlediğini göstermek istiyorum.
Eu sou o Iain Stewart e quero mostrar-lhe como funciona o nosso incrível planeta.
Benim adım lain Stewart. Ve size, gezegenimizin nasıl işlediğini göstermek istiyorum.
Eu sou o Iain Stewart, e quero mostrar-lhe como funciona o nosso planeta.
Lain gerçekten iyi kuruluma sahip.
Não conseguimos uma configuração boa no trabalho.
Lain, ne yapman gerektiğini biliyorsun, dostum.
Iain, sabes o que fazer, meu.
Bay Lain Sullivan sizin için mi çalışıyor?
Vocês têm um Sr. Iain Sullivan a trabalhar para vocês?
Lain, İyi misin?
Iain, estás bem?
Lain'in başı dertte.
Iain está em apuros.
Lain?
Iain?
Tanrı aşkına, lain, kalk.
Pelo amor de Deus, Iain, levanta-te.
Lain, dostum, beyinlerinizi mahvetmişiniz.
Iain, meu, tu fritaste o teu cérebro.
Rahatlamak zorundasın, lain.
Tu tens de relaxar, Iain.
Lain, Sorun nedir?
Iain, qual é o problema?
Lain, Hangi basamaklar?
Iain, que escada?
Hay senin... lain, acele etsen iyi olur, buradan gitmek istemiyor gibisin dostum...
A merda... Iain, só porque não queres ir lá em baixo, meu...
Orada bir şey yok, tamam mı, lain?
Não tem nada alí, ok, Iain?
Ne oluyor, lain?
O que é isso, Iain?
Lain!
Iain!
Lain söylediklerinde haklı mıydı?
- Que foda! Tu estás a dizer que o Iain tinha razão?
Lain öldü.
O Lain está morto.
Sanırım lain haklıydı.
Acho que o Lain tinha razão.
Mikro-RFID etiketleri alışveriş merkezlerindeki hırsızlık önleyici sistemlere benzerler. Lain çok daha küçüktürler, elbisenize, ayakkabınıza hatta saçınıza yapışırlar.
Os micro-marcadores RFID funcionam como etiquetas anti-roubo em lojas de roupa, só que são menores, e agarram-se às roupas, sapatos e até nos cabelos.
lain, yapma!
Iain, não!
Cesur lain'ımı sadece avucunun içini kullanarak öldürdü. Sonra, üzerinde kan olmayan hançeri karnından çıkardı.
Ela matou o meu valente Iain apenas com a palma da mão e depois arrancou um punhal cravado nela, sem derramar sangue.
Merkezi Londra'da önceden kararlaştırılan bir teslimat noktasında lain Overton'la buluştu.
Num ponto de encontro no centro de Londres combinado previamente, Julian encontrou-se com Iain Overton.
Tarihin en büyük sızdırılmış askeri belge arşivine sahip olduğunu söyledi. Lain Overton Eski Yönetici Editör
Ele revelou que tinha a maior fuga de documentos militares na história das fugas de informação.
Iain'in genç bir meslektaşı, James Ball adlı bir bilgisayar uzmanı kendisini bu casusluk öyküsünün ortasında bulmuştu.
No meio desta história de espionagem, surgiu o jovem colega de lain, um génio da informática chamado James Ball.
Gizli dosyalara göre ABD Irak'ta işkenceyi umursamıyor Başkan Obama, Amerikan ordusunun elinde bulunan lain Overton Araştırmacı Gazeteci Iraklı savaş esirlerinin
O presidente Obama sancionou a enorme entrega dos prisioneiros de guerra iraquianos que as tropas americanas faziam às autoridades iraquianas.
Nişanlısı lain Rannoch ile birlikte, ki kendisi gözaltında öldüğü için davayı erteletti, Skillane 6 yaşındaki Jemima Sykes'ı evinden birkaç kilometre ötede kaçırdı ailesinin duygusal taleplerinin arasına ulusal çapta bir arama çağrısı eklendi.
Juntamente com o noivo, Iain Rannoch, cuja morte em custódia tinha atrasado o julgamento, Skillane raptou Jemima Sykes, de seis anos, a poucos km de sua casa, o que despoletou uma busca nacional e apelos emocionais dos pais.
Belirgin dövmesi sayesinde kimliği belirlenen lain Rannoch Victoria Skillane kamerayı tutarken ufaklığı öldürmüş.
Iain Rannoch, identificado pela sua tatuagem distintiva, matou a jovem, enquanto Victoria Skillane segurava na câmara.
Birçok insan, lain Rannoch'un hücresinde kendisini asarak adaletten kaçındığına inanıyor.
Muitos acreditam que ao enforcar-se na sua cela, Ian Rannoch fugiu à justiça.
Seni uyarıyorum, lain'le yatma.
E aviso-te já para não dormires com o Iain.
- Lain de kim?
- Quem é o Iain?
Evet... bu lain.
Então... Este é o Iain.
Lain, bu Kim.
Iain, esta é a Kim.
Nic, Kim'in güvenliğinden sorumlu, lain.
O Nic é o segurança da Kim, Iain.
- Yapma lain, onun suçu değil.
- Iain, ele não teve culpa.
Ne yapıyorsun lain?
Que porra foi essa?
Lain, taşıma beni.
Iain, não me leves ao colo.
- Lain, kapa çeneni.
- Iain, cala-te.
Nic'in işi bıraktığını, lain'le yattığını duydum.
Olha, soube que o Nic se demitiu e que foste para a cama com o Iain!
Lain olayı ciddi bir şey değil.
Isso do Iain não é nada de especial, está bem?
Lain, bu çok iyi.
Iain, isso é muito bom.
- Lain "Oo-hee".
- Iain "Oo-hee".
Hayır, lain, yapma.
Não, Iain, não dês.
Lain, Colin'le konuştu.
O Iain falou com o Colin.
Lain kayıp.
O Iain está desaparecido.
İşte, elimizde Hank Lain var.
Bem, temos o Hank Lane.
- Lain!
- Iain!
Lain.
Iain.
Nişanlın lain Rannoch. Yoksa "Nişanlındı" mı demeliyim?
Ou melhor, o teu antigo noivo.