English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Larda

Larda Çeviri Portekizce

2,686 parallel translation
90'larda ufak bir laboratuvar yangını oldu.
Nos anos 90, tivemos um pequeno incêndio no laboratório.
Jenna'ya da söylediğim gibi, yerleşimcilerin bir kısmı 1690'larda Salem'den, cadı kovuşturmalarından sonra gelmiş.
Tal como disse hoje à Jenna, uma facção de colonos migrou de Salem após os julgamentos das bruxas de 1690.
Lockwood'larda yanlış alarm.
Foi um alarme falso na casa dos Lockwood. Está bem.
Hançer ve akmeşe külleri Salvatore'larda, değil mi?
o punhal e as cinzas do carvalho estão na posse dos Salvatore?
Kardeşin Ranger'larda görev yapıyordu değil mi?
O seu irmão foi um Ranger, não foi?
Eminim dün gece neden Daw'larda kaldığını ve babanın nerede olduğunu merak ediyorsundur.
Deves estar a estranhar a estadia na casa do Doyle e a ausência do teu pai.
Hem Miami'de, hem de Bahama'larda evi var krallar gibi kendi uçağını da kendi uçuruyormuş.
Tem casa em Miami, outra nas Bahamas. E costuma voar duma para outra no seu próprio King Air.
Pakistan'da, El-Kaide'nin 90'larda Afganistan'daki eğitim kampları olan Medreselerde bulunmuş.
Passou pela Madrassas no Paquistão,... campo de treino da Al-Qaeda no Afganistão nos anos 90.
Doktor, bana yıllar önce düzenlediğiniz o saldırılarda ölen insanlar için azıcık bile... -... üzülmediğinizi söyleyin.
Doutor, diga-me que não sente um pingo de arrependimento pelos que morreram naqueles ataques em todos estes anos.
60'larda Upwood'da görev yapmıştım.
Estava estabelecido em Upwood nos anos 60.
Yıllarca böcek zehri olarak kullanıldı. 60'larda parfüm maddesi olana dek.
Foi usado durante séculos como insecticida, até que entrou em cena nos anos 60 como perfume.
Bu çıktılarda malların nereye götürüldüğü belirtiliyor.
Estas impressões não estavam entre os itens que resgatamos
~ Tanu, bunların hepsini çatılarda kurutacak. ~
Tanu há de os secar Nos telhados de Karol Bagh
Aşağılarda bir yerdedir
Suffolk Punch motor de corta relva, Acho que está lá em baixo.
Bizi 1940'larda ortadan kaybolmuş bir gemiye veya uçağa götürecek.
Levar-nos-á a um barco, avião ou a algo que desapareceu nos anos 40.
Elbette, sanırım yabancılarda epey izleyen oldu.
Claro, acho que teve bons resultados no estrangeiro.
Sonra bir baktık yabancılar tıklıyor. Başka şarkılarda istiyorlar.
Logo a seguir, tínhamos visitas de estranhos, a pedir outras canções.
Büyük bir petrol şirketinde araştırmacıydı 60'larda bir sürü para kazandı.
Era um fulano que tinha uma grande companhia de petróleo. E fez uma fortuna nos anos 60.
Sonra 90'larda ortaya çıkan... Normal mi su faresi mi?
E nos anos 90, é o aparecimento de Dolquest...
60'larda ve 70'lerde yarışan ve sekiz kez premier sınıf tacını alan Giacomo Agostini. Ve 2009'da yedinci derecesine doğru yol alan Valentino Rossi.
Giacomo Agostini, que correu nos anos 60 e 70 e que arrecadou o troféu da classe rainha oito vezes, e Valentino Rossi, a caminho do seu sétimo título em 2009.
Neden bugünkü saldırılarda kullanılan bombanın tekrar yapılandırılması bu kadar uzun sürdü?
Porque estão a demorar tanto a reconstruir a bomba do ataque desta manhã?
Son 15 yıldır süren bir hastalık arıyoruz kabızlığa, ishale, gribe, nezleye baş dönmesine, kurdeşene, sırt ve eklem ağrılarına "kalpteki garip bir hisse" "içimde bir garip kıpırtı var" kalça protezine sebep olmuş. Ve yıllar boyunca yapılan kan tahlilleri, röntgenler ve MR'larda görülmemiş.
Procuramos doenças que durem uma década e meia, que causem obstipação, diarreia, constipação, gripe, tonturas, dores nas costas e articulações, coração estranho, intestino desequilibrado, uma operação à anca, e algo que tenha iludido anos de análises, radiografias e ressonâncias.
Aşırı bağımlılarda işitme kaybı görülebilir.
Os consumidores abusivos podem experimentar perda auditiva.
Bana ihtiyacın olursa caddenin karşısındaki çalılarda seni takip ediyor olacağım.
Se precisar de mim, estou no mato do outro lado da rua a observá-lo.
Denizaltılarda insanı deniz tutar mı?
Fica-se enjoado nos submarinos?
Hatırladın mı, Momon'larda bekleniyoruz
Lembra-te, estamos em dívida com a Momon.
- Bu film ne zaman yapıldı, 60'larda, değil mi?
- De que altura é? Meados dos anos 60, certo?
Bunu bilemem çünkü 90'larda yaşamadım.
Não sei porque não estava viva nos anos 90.
Kapılarda koruma olur?
Colocar guardas nos portões?
Bir bot ya da bir uçak veya 1940'larda kaybolmuş bir şey bulacağız.
Levar-nos-á a um barco, avião ou a algo que desapareceu nos anos 40.
Satıcılarda çok fazla para olur ama sizi hiç fazla toplamamışsınız.
Eles levam sempre um monte, mas vocês nunca apreendem muito.
Şu anda da belki aşağılarda uçukları olabilir.
E agora, pode ou não ter herpes.
aynı zamanda dediki, 40'larda, kendimi kandırmıyorum.
Ele também disse, "Aos 40, não estou iludido."
İsrail'de, Kibbutz'larda şiddet oranı o kadar düşüktür ki ceza mahkemeleri suç işleyen şiddet faillerini sıklıkla şiddet içermeyen bir hayat yaşamayı öğrenmeleri için Kibbutz'larda yaşamaya gönderirler. Çünkü oradaki insanların yaşam tarzı budur.
Nos Kibutzim de Israel os níveis de violência são tão baixos que os tribunais criminais enviam frequentemente infractores violentos e pessoas que cometeram crimes, para viver nos kibutzim, a fim de aprender a viver uma vida sem violência... porque essa é a forma como as pessoas vivem aí.
Toplantılarda, "kullanacağımız kitap işte bu" diyorlardı.
Na reunião, diziam : "Este é o livro que vamos usar."
Anne, yarın gece Charlotte'larda kalabilir miyim?
- Posso dormir na Charlotte amanhã?
Bizi, 1940'larda kaybolmuş olan bir tekneye veya uçağa götürecek.
Levar-nos-á a um barco, avião ou a algo que desapareceu nos anos 40.
Sen dışarılarda sürtüp orada burada gezinirken ben burada 20 senedir Maw Maw'a bakıyordum.
Enquanto tu andavas na boa vida, a socializar por todo o lado, desde Dallas a Fort Worth, eu fiquei aqui durante 20 anos a tomar conta da Vó.
Peavey Kulübü 1830'larda kerestecilerin sığınma yeri olarak açılmıştı.
O Peavey Club começou por ser um abrigo para lenhadores, na década de 30 do século XIX.
Çalılarda bir şey var.
HÁ alguma coisa nos arbustos.
Anılarda bir yolculuğa çıkıp aklına bir şey geliyor mu diye bakalım dedim.
Você teve atores ruins. Achei que poderíamos relembrar e ver se achamos algo suspeito.
Başka toplantılarda da görmek isteriz seni.
Adorava ver-te em mais reuniões.
Artık arılarda saldırmaya başladı.
E agora as abelhas começam a atacar.
Senin kadar şey bilen adamın dışarılarda gezinmesine asla izin veremezdim.
Só não o podia deixar andar por aí com o que sabia.
1990'larda Nuxalk Ulusu, Great Bear Yağmur Ormanları olarak da bilinen geleneksel topraklarındaki kerestecilik faaliyetlerini durdurmak için bir doğrudan eylem kampanyasında bulundu.
Na década de 1990, a nação Nuxalk lançou uma campanha de ação direta para travar o abate de árvores nas suas terras, também conhecidas por "Floresta do Grande Urso".
Ben son Şükran Günü'nü Simmons'larda geçirdim ama 3 yıl önce Londra'da Gavin'lerdeydim ve senden ayrılmamış.
Passei o último Dia de Acção de Graças em casa dos Simmon, mas três anos antes estive em Londres com o Gavin. Que não terminou a relação.
- Dr. Sloan olur. Kurbanlar için ağrı kesiciler ve transfer ettiğimiz hastalar için yatıştırıcılarda cömert olalım.
Sejamos generosos com os analgésicos para as vítimas e os sedativos para os doentes que transportarmos.
Lee sayfası Huntington'larda kurulmuş.
A conta do Lee foi feita na casa dos Huntington.
Veda Pierce'larda mı?
A Veda está com os avós?
Ben toplantılarda yoktum.
Como pudeste deixar o Jack fazer isto?
O zaman artık o toplantılarda olacaksın.
Devias ter participado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]