Lastik patladı Çeviri Portekizce
65 parallel translation
- Yine mi lastik patladı?
- Tens outro pneu furado?
Lastik patladı.
Tenho um pneu furado.
Aa... lastik patladı.
Tem um pneu furado.
- Lastik patladı galiba.
- Deve ser um furo.
Yolda lastik patladı.
E tenho um furo na auto-estrada.
- Lastik patladı, kenara çek.
Encosta.
Hatırlasana, kaç defa lastik patladığı ya da motor bozulduğu için işi geç yapmıştık ve kötü şans sanmıştık,..
Quer dizer, pensa nas vezes que tivemos um furo, um problema no motor, ou isso. E nós pensámos que era azar.
Lastik patladı.
Um furo.
Pikap eri tam vaktinde Kışla 39'un önündeydi, efendim. Bizi aldı ve "pat", lastik patladı, yedek de yoktu.
Quando ele chegou ao 39, o pneu do jipe furou e não tinha macaco.
Korkmayın, korkmayın, lastik patladı.
Está tudo bem. É só um pneu furado.
Az önce lastik patladı!
Acabei de ter um furo!
Lastik patladı.
- É um pneu furado.
Ya da... "Lastik patladı" nasıl?
Ou... pneu furado?
ve gösterdi, kafamı aniden çevirdim.. ön lastiğe.. lastik patladı ve biz kaymaya başladık.
E eu virei a cabeça tão depressa que a roda direita dianteira bateu na berma da estrada e perdi o controlo do carro.
Dinle, birkaç mil geride lastik patladı.
Olha sócio, nós batemos na sua estrada de merda a umas milhas daqui...
Lastik patladı.
Um pneu rebentou.
- Lastik patladı.
- Tenho danos graves nos pneus.
- Lastik patladı galiba.
- Pensei que tinha furado.
Lastik patladı!
Temos um furo!
Mel, lastik patladığında kazada ölen hasta bu.
É o paciente que morreu quando o pneu da ambulância estourou.
Lastik patladı.
Explosäo.
Sanırım lastik patladı.
Acho que furei um pneu.
Kamyonum. Lastik patladı.
Não aguentei... tive que voar...
Sorun yok, memur bey. Sadece... Sadece lastik patladı, hepsi bu.
Está tudo bem, Sr. Agente, é um furo, só isso.
Lastik patladı.
O pneu arrebentou.
Lastik patladı!
O pneu furou-se!
Lastik patladı.
- Seja um furo.
İki lastik patladı ama bir yedek var.
Dois furos e só um suplente. Parece um trabalho para...
- Lastik patladı.
- O pneu furado.
Babam lastik patladı demişti, ama teyzem de akü bitti demişti.
Meu pai disse que era um pneu furado mas ela disse que só precisou de um empurrão.
Lastik patladı.
O pneu rebentou.
Maalesef lastik patladı.
Receio que seja um pneu furado.
Lastik patladı.
- Pneu furado. - Tudo bem.
Lastik patladı!
Furei um pneu!
Lastik patladı.
Só um pneu furado.
Bir iki lastik patladı ama...
Tive alguns pneus furados, mas...
Harika. Lastik patladı.
Ótimo, um pneu furado!
Arka lastik patladı.
Perdemos um pneu traseiro.
Lastik nasıl patladı, neden yazlığı satmayı reddettin... Bunlar beni rahatsız etti.
Um pneu que não se esvaziava, porque se recusava a vender o chalé...
Lastik patladı.
Um pneu furado!
- Lastik patladı.
- Um pneu furado.
- Niçin geç kaldın, yolda lastik mi patladı?
O que te aconteceu? Um pneu furado, ou assim? Foi o trânsito.
İki ön lastik de patladı.
Os pneus da frente arrebentaram.
- Lastik patladı.
- Furou agora mesmo.
- Lastik mi patladı?
Não, alguém bateu.
- Lastik mi patladı?
- Um pneu furado?
Lastik patladı da. Biraz zamanımı aldı.
Foi por isso que me demorei.
Lastik mi patladı?
Pneu furado?
Lastik patladı.
- Temos um pneu furado.
Lastik mi patladı?
- Está com o pneu furado?
- Bir iki lastik mi patladı?
Alguns pneus furados? Sim.