Lateral Çeviri Portekizce
1,056 parallel translation
Kanatta bir şut daha!
- Outro lance lateral! - És um homem morto!
Yan tekme.
Pontapé lateral!
Ben binanın duvarlarından tutunarak aşağı inemem.
Não podemos descer pela lateral do edifício?
- Yan kapidan getirin.
- Tragam-no pela porta lateral.
Onu seyretmek için mi? - Hayır. Orada kalmamın nedeni broomball oyuncularının ışıkları ve yan kapıyı açık bırakmam için bana 100 dolar vermesiydi.
Não, estava lá porque os jogadores de broomball pagaram para ligar as luzes e manter a porta lateral aberta.
Bu taraftan koşuyor!
É a minha linha lateral!
4H kulübü kenar çubuğunu olduğu gibi bırakalım, ve "kaldırımdaki yabani otlar" konusunu "Paskalya Yumurtası Avı" konusuyla yer değiştirelim!
Agora poderemos conservar a barra lateral do Clube 4H, e trocamos o assunto das ervas com a caça aos Ovos da Páscoa!
Hayır, sizinle girişte buluşacağım.
Não. Encontro-o na entrada lateral.
Paketi bağlayıp konağın yan kapısından teslim etmemi söyledi.
Disse-me para entregar a encomenda na casa grande. Na porta lateral, disse ele. Deu-me uma nota de um xelim.
Bu taraftan deneyelim.
- Vamos tentar a porta lateral.
Arabanın yan tarafına bak!
A parte lateral do carro!
Kişisel dökümantasyon için kaydedilen dosyanının konumundan emin ol.
Na barra lateral está o trancriptor. No arquivo abaixo os documentos pessoais.
Alüminyum kaplamayı da ben koydurdum.
O alumínio lateral fui eu que pus.
Kaplamamı gördünüz mü?
Vê a lateral nova?
İkinci kat güvenliği
- Muro lateral. Segundo andar seguro.
Bak. Oraya vardığın zaman, onu pencereden ya da yan kapıdan içeriye sok.
Olha, quando chegares lá com ela, entrem pela janela ou pela porta lateral.
Arabayı park ederken kazara birinin yan aynasını kırdım. ve parasını kendim ödemek istedim.
Eu parti acidentalmente o espelho lateral de alguém quando estacionava a carrinha e queria ser eu a pagar.
- Yan kapı.
- Porta lateral.
Düştüğüm sırada adamın yan kapıdan çıktığını gördüm.
Ao cair, vi-o desaparecer pela porta lateral.
Russell, yan şebeke dengesine dikkat et.
Russell, faça o equilíbrio lateral.
Buna göre, zaman makinesi yan tünellerden birine saklanmış.
De acordo com isto, o veículo está encerrado num túnel lateral.
Etrafı kolaçan edin ve Fidel Castro'nun son kalesiymiş gibi evin yan tarafına ateş edin.
Ponham a lancha a metralhar a parte lateral daquela casa como se ali fosse o último refúgio do Fidel de Castro.
Seni yan pencerenin kenarında istiyorum.
Quero que fiques na janela lateral junto à sebe.
Manuel Sancho'nun ölü bedeni yatak üzerinde bulundu. Sert bir cisimle öldürülmüş.
O cadáver de Manuel Sancho está sobre a cama em posição de decúbito lateral e apresenta sinais de rigidez.
Doktor, burun boşluklarının yan duvarlarını tekrardan yapmaları gerektiğini söyledi.Tam burayı.
O médico disse que é preciso construir a parede lateral do septo, aqui...
Bir düşün, çizgiye 30-40 metre uzaktayım bu sersemler benim üzerime geliyorlar. Tamam mı?
Imagina-te... a 10 ou 15 metros da linha lateral vários gajos enormes a virem na minha direcção.
Burada, orta kantustan yanal orbital kenara doğru... üst gözkapağının kesileceği yeri görüyoruz.
A incisão superior é aqui. Vai do canto do olho até à margem lateral orbital.
Yarık, kalp kasını uçtan uca yanlamasına devam ediyor. Kalp tendonunu açıyoruz.
Continuando com uma incisão lateral através do miocárdio, expomos o cordão tendonal.
Sen de kenarda oturmuş, avaz avaz talimat veriyordun... sanki sadece benim hatalarımı görebiliyordun... futbol oynamayı bilmezsin bile... ama sen sadece benim hatalarımı görebiliyordun.
E o senhor sentou-se na linha lateral a gritar ordens... como se só visse o que eu estava a fazer... nem sequer sabia jogar futebol... e só conseguia ver o que eu estava a fazer errado.
Önden değil, yandan.
Não pela frente, mas da lateral.
Bu otelin yan girişi olmadığını ikimiz de biliyoruz.
Ambos sabemos que não há entrada lateral neste hotel.
Dış kulvarda Junction Salute.
Junction Salute na lateral.
Kolunun burasıyla karşındakinin boğazına yumruğu yapıştırdığında her şey biter.
O que tens a fazer é acertar-lhe na garganta com a parte lateral do antebraço. Assim.
Demir Ayak, sen çatıyı ve kapı tarafını al.
Pé de Ferro, cuidas do telhado e do portão lateral.
Sadece "yansal".
É um filme de nudez lateral.
Yan tarayıcılar Alawanir Nebula'sında üç ayrı frekansta üç ayrı tarama gerçekleştirdiler.
O sensor lateral realizou três análises espectrais na Nebulosa Alawanir em três freqüências.
Komuta odasının dış yüzey mekanizması kontrol edildi.
Escotilha lateral fechada, configuração da sala branca.
Yan kanatları kaldırıyoruz. Otomatik kontrolden çıkıyoruz.
Escotilha lateral fechada, configuração da sala branca.
Belini kıvır, pozisyon değiştir, döner tekme at, Okinawa'ya çık.
Encaixa o quadril, vira o corpo, pontapé lateral, cai em Okinawa.
Terfiden ziyade yatay transfer yani.
É mais bem uma mudança lateral do que uma subida.
Bu yan öykü.
É uma coluna lateral.
Ön ve yan sağ alt uzuv.
Extremidade inferior direita anterior e lateral.
Radyolojiden tam bir omurga röntgeni istiyorum.
Digam à Radiologia que precisamos de uma contra-lateral da coluna cervical.
Otelin bu bölümü zencilere kapalı. Yan girişe gidin, hizmetçi sizi yukarı çıkaracak.
Como estou numa ala reservada a brancos, vá à porta lateral daqui a meia hora e o paquete trá-lo cá cima.
Tamam. KUB alalım, böbrek ülseri, göğüs röntgeni mikobakteri dahil kan testi, mantar testi, CMV CBC, Chem 24, idrar testi ve bir NG tüpü takalım.
Quero análises completas, decúbito lateral, radiografias, culturas sanguíneas incluindo micobactérias, fungos, CMV, hematimetria, Chem-24, urina, e vamos entubá-lo já!
Dışarıdan mı gireceğiz, yoksa sonra mı keseceğiz?
Fazemos uma abordagem anterior ou excisão lateral?
Böğür hassaslığı.
Dor lateral.
Buraya röntgen getirin. Boyun yan grafi çekelim.
Tragam o aparelho para fazer uma radiografia cervical lateral.
Kanada güzel bir pas atıldı.
- Um belo passe do lateral.
Merriweather, onlara binanın yan tarafını göster.
Merriweather, leve-os à esquina e mostre-lhes a parte lateral.
Yana yatır!
Lateral!