Lauder Çeviri Portekizce
45 parallel translation
White Linen.
Estée Lauder?
Sığınmacı, Estée Lauder ile Pierre Cardin arasında.
O desertor está entre a Estee Lauder e o Pierre Cardin.
- Seni öyle özledim ki. - Estee Lauder sağolsun, nihayet özgürüm!
Agradece à Estée Lauder, enfim estou livre!
Tamamıyla, korkunç bir can sıkıntısı olduğu söyledi,... Mona Lauder ile beraberken başka ne olması beklenir ki, ve onun dedikodularıyla.
Disse que foi uma seca, com aquela Mona Lauder...
Bunu söylediğim için çok üzgünüm ama, Mona Lauder'de sergiye katılacak.
Com muita pena te digo que a Mona Lauder vai estar lá.
Frank, sana yemin ederim ki, Mona Lauder'in... gördüğü veya gördüğünü düşündüğü şey her ne ise... bu tamamıyla, o kadının nefret dolu hayalgücünün bir uydurması.
para ti e para as crianças e para a companhia? Frank, eu juro-te, o que a Mona Lauder viu, ou pensa que viu... é inteiramente um segmento da odiosa imaginação dessa mulher.
Eminim çok aptal görünmüş olmalıyım... Mona Lauder'a karşı seni savunurken ve onun uydurma denilen sözlerine.
Tenho a certeza que tenho feito figura de tola... ao não me opor à Mona Lauder e às suas ditas invenções.
- Estée Lauder White Linen.
- Estée Lauder. "White Linen".
Estee Lauder?
Estée Lauder Mais Duro Mais Rápido?
Geçerken, bu adamın Estée Lauder bölgesinin... ... Fransız aksanıyla konuştuğunu duydum.
la a passar quando ouvi este homem falar o dialecto original da minha cidade francesa, da Estée Lauder.
- Estee Lauder.
- Estée Lauder.
Patron, seni Dr. Sylvia Chalmers'la tanıştırayım. Estee Lauder'i çok sever.
Chefe, apresento-lhe a Dra. Sylvia Chalmers que adora Estée Lauder.
Estee Lauder dudak dolgunlaştırıcıya 100 dolar, Nordstrom'dan bir deri cekete 1200 dolar, Tricky Wicks vanilya kokulu mumlara 500 dolar mı?
Cem dólares por um batom na Estée Lauder mil e duzentos dólares por um casaco de cabedal na Nordstrom, quinhentos dólares em velas de baunilha na Tricky Wicks?
Estée Lauder "Öyle Bir Şey Olmadı" koleksiyonundan.
É da coleção Estee Lauder "Isso Nunca Aconteceu".
Bu yüzden Lauder'da en çok satış yapan elemanım.
Sou a melhor vendedora da Lauder por causa disto.
Mike ve Lauder "Tek Kullanımlık" anlaşmayı yaptılar.
FAMÍLIA À ESTALADA "O" GRANDE CARIDADE
B. Andy Stewart ya da C. Sir Harry Lauder?
B. Andy Stewart ou C. Sir Harry Lauder?
Seninle bira içmek her zaman güzel, Lauder.
É sempre bom beber uma cerveja contigo, Lauder.
- Hayır Lauder, aklından ne geçiyor?
Não, Lauder, o que pensas?
- Lauder. - Ne millet adamı ama.
- Que figura nacional.
Geçen gün Lauder buraya gelip, Brody hakkında ithamlarda bulunduğunda... - Sarhoştu.
Quando o Lauder veio aqui no outro dia acusar o Brody...
Lauder dahil. Bunu konuşuyoruz.
O Lauder...
- Lauder, sarhoşluktan öyle konuşuyor.
- No Lauder é o álcool a falar.
- Lauder'ın sorunu var, kabul.
- Ele tem um problema, admito.
- Bana oy verdin mi Lauder?
Votas em mim, Lauder?
Bulunacak bir halt yok Lauder. Peki ya hayatı boyunca yaptığı atışların hiçbirini ıskalamayan Walker'ın o gün birden bire üç atış ıskalaması? Yok mu?
- Não há fundo nenhum, Lauder.
- Bu... - Kapa çeneni Lauder.
Cala-te, Lauder.
Sorun Lauder.
- É o Lauder.
- Koduğumun Lauder'ı.
- O Lauder é fodido.
Bundan daha iyi olduğunu biliyorum, Lauder.
Sei que não és assim, Lauder.
Mağazadaki işin parası tam bir rezalet.
O trabalho na Estée Lauder, paga muito mal.
- Bayan Altmann, ben Ronald Lauder.
Sra. Altmann, sou Ronald Lauder.
Biraz aceleciyiz Bay Lauder.
Estamos a pôr a carroça à frente dos bois, Sr. Lauder.
Okul çocuğumla devam edeceğim Bay Lauder.
Fico com o menina da escola, Sr. Lauder.
Zeki Bay Lauder'ı düşünüyordum.
Tenho pensado naquele esperto Sr. Lauder.
"Ronald Lauder, 135 milyon dolara, sergiye kazandırmıştır."
FOI ADQUIRIDA POR RONALD LAUDER POR 135 MILHÕES DE DÓLARES
İlki Estée Lauder, tamam mı?
Temos a Estée Lauder, sim?
Son teklifimiz Estée Lauder makyaj çantası ve acele ederseniz az kullanılmış Invisalign diş telini de veririz.
A maquilhagem da Estée Lauder é a nossa última oferta e se aceitarem já, ainda vos damos um aparelho dentário da Invisalign.
Estée Lauder makyaj çantası var, en çok verene gider.
A oferta mais alta é um saco de maquilhagem Estée Lauder.
Estée Lauder?
Je Rivien?
Stan, dikkatli ol.
São lábios Estée Lauder.
- Bu, Nancy Lauder. - Hemşire.
É Nancy Lauder.
- Lauder, kapa çeneni.
- Lauder, cala a boca.
Şans, Lauder, her şey bundan ibaret.
- Sorte, Lauder.