Lavanta Çeviri Portekizce
237 parallel translation
Kapılar için olsaydı, lavanta kesesinin içinde olurlardı.
Se assim fora, teriam sido cor lavanda.
Bütün evraklarımız lavanta kokardı.
Todos os documentos que tínhamos cheiravam a perfume.
Lavanta mendil çok yakışıyor.
O lenço cor de alfazema fica-lhe muito bem.
Benim lavanta mendilim.
O meu lenço lavanda.
Ve ben de ona lavanta mendilimi verdim.
E eu dei-lhe o meu lenço de lavanda.
- Lavanta...
- A manjerona.
Lavanta, aptal!
Alfazema, idiota!
Biraz sabun, merhem, lavanta suyu... talk pudrası, Enolar...
Sabonete, unguento, água-de-colónia, pó-de-talco, sais de frutos...
Kıyafeti mor ve lavanta renklerinde.
Está vestida de cor púrpura.
Lavanta?
Lavanda?
Ve bu lavanta renkli kalem...
E a tinta de alfazema.
" Üstü başı lavanta grisi.
O trajo que envergava Alfazema aparentava
Şimdi, bunda biraz lavanta var...
Este tem um toque de lavanda.
- Tıpkı lavanta çiçeği gibi.
- Esta é a cor de alfazema.
Lavanta suyu.
Água-de-colónia.
Nişanlınız bu lavanta kokusuna dayanamıyor.
O seu noivo não suporta o cheiro de lavanda.
Eğer lavanta yağı kullanmayı bırakırsanız, belki sizi yeniden isteyebilir.
Se deixar de usar óleo de lavanda, talvez ele volte a desejá-la.
Lavanta torbalarını bitirdin mi?
- Lizzie, terminaste os candelabros?
Lavanta.
Alfazema.
Lavanta rengi.
É lavanda.
Çam esanslı Tonificant, ardıç esanslı "Decontractant Musculaire", lavanta esanslı Revigorant, ve okaliptüs esanslı Calmant.
Tonificant, com essência de pinho ; Décontractant Musculaire, com essência de alecrim ; Revigorant, com essência de lavanda ;
Frenk üzümü, siyah üzüm, nane, lavanta...
Groselha, anis, mentol, lavanda...
lavanta?
lavanda?
Hey, doğru, lavanta parfümünü kullanmama izin versene!
É verdade, emprestas-me o teu perfume de lavanda?
Lavanta Parfümü...
Ele cheira a lavanda.
Rose lavanta rengi istedi.
A Rose decidiu que queria cor de alfazema.
Polly, neden gidip o lavanta buharını devam ettir.
Polly, por que não voltas para a sala e manténs a alfazema a vaporizar?
Gıcır takımlar ve lavanta renkli gömlekler hayal etmemiştim.
Não sonhei com um fato azul e uma camisa roxa.
şans için lavanta ek.
Plantem alfazema para dar sorte.
- Lavanta. Sizi uyutmak istemeyiz.
Não queremos pô-lo a dormir.
Bu yüzden lavanta ekledim.
Sim, foi por isso que acrescentei a lavanda.
Lavanta, mimoza
Malva, mimosa
Prue? Bu hissi hatırlıyorsun, değil mi? Lavanta, mimoza, deve dikeni Sil bu şeytanı zamanımızdan
Prue? Lembras-te da sensação, não é? Lavanda, mimosa, cardo santo Limpai este mal do nosso meio.
- Kırmızı mı, lavanta mı?
- Vermelha ou alfazema?
lavanta. Bu iyi.
É óptimo.
Sonsuz bir ıslaklık... lavanta kokulu... ve bir damla da Sumatran...
Uma interminável imersão, com aroma de alfazema à mistura com fragâncias da Sumatra...
Banyonuza bir tutam lavanta kokusu ekleyin, ve kısa süre sonra kendinizi sakinliğin içinde bulacaksınız.
Junte uma gota de lavanda ao seu banho, e logo, ficará ensopado de calma.
Sütüne bir tutam lavanta ekle, elinde portakalınla şehirden çık git, ve ona bakıp gülüyormuş gibi yap.
Junte uma pitada de lavanda no leite, deixe a cidade com uma laranja e finja que está rindo dela.
Lavanta.
Lavanda.
Bilmiyorum, lavanta ve...
Não sei, temos lavanda e....
Ama bu lavanta aromalı.
Porém, isto cheira a lavanda.
Begonya ve lavanta tehlike ve şüphe ima eder.
A begónia e a lavanda perigo e suspeita, respetivamente.
Lavanta ve soğan.
Lavanda... e cebolas.
Kalk!
Lavanta-te!
Park manzarası ve mor orkideler ve lavanta kokusu istedi.
Ela requisitou uma vista para o parque e prefere orquídeas roxas e cheiro a lavanda.
Lavanta!
Lavanda!
Ayağa kalk, geri zekalı!
Lavanta-te, seu idiota!
Amy Grant dinlemeye başlarsın, ama ondan önce şunu bil... saat gecenin üçü ve sen Visa kartını TV'deki o korkunç lavanta saçlı kaltağa veriyorsun.
Começas a ouvir a Amy Grant e antes que dês conta são três da manhã e estás a dar o teu número do VISA a uma espantosa oradora na TV com cabelo cor de lavanda.
Sen benim nedimem olacaksın, ve her şey lavanta renginde olacak.
Vais ser dama de honor e absolutamente tudo vai ser alfazema.
Tuzlu Guerande tereyağı lavanta balı ve Nijerya'dan kakao.
Manteiga com sal de Guérande, mel de alfazema e cacau da Nigéria!
Ak saçlı, lavanta ve eski dantel.
Com uma touca de croché.