Laverne Çeviri Portekizce
193 parallel translation
Laurel Canyon yolundaki 7244 Laverne Terrace'a gel kurşunların nereye gittiğini göstereyim.
Se vieres ao 7244 de Laverne Terrace, mostro-te onde elas foram parar.
Aynı yerde, Laverne Terrace. Gel ve çıkar beni buradan.
Estou em Laverne Terrace, vem-me tirar daqui.
Laverne Shirley'den iyidir.
É melhor que Laverne e Shirley.
- Kızlar. Laverne iki kelime mi yoksa tek mi?
Como se escreve para sempre, é uma palavra ou duas?
Merhaba, ben Laverne'im.
Olá, sou a Vern.
- Şu Laverne yanıma gelirse vurun gitsin!
Nem perdeu tempo.
Bak Laverne, kayışlar.
Laverne, olha, imobilizadores.
Laverne.
Laverne.
Laverne, orada mısın?
Laverne, estás aí?
Laverne amcam, Flint'te ki Büyük Oturma Eylemi'ne katılmıştı.
O meu tio Laverne esteve na Grande Greve de Flint.
Clay LaVerne Shaw.
Clay LaVerne Shaw.
- Clay LaVerne Shaw.
- Clay LaVerne Shaw.
Laverne y Shirley izlemek ister misin?
Queres ver o "Laverne y Shirley"?
Yaşlı Laverne'e anlatmak ister misin?
Queres contar à velha Laverne?
"Laverne ve kıvırcık patates" diye bir şey pişireceğim bir işi nasıl alırım?
Como vou trabalhar onde servem fritas Laverne Curly?
Biloxi'de araba tutup birkaç saatte LaVerne'e gideceksin.
Apanhas um carro em Biloxi e conduzes umas horas até LaVerne.
LaVerne mi?
LaVerne?
LaVerne diye bir yer, Mississippi'de.
Um lugar chamado LaVerne, Mississippi.
LaVerne'deki hastaneyi aramam gerek.
Preciso de ligar para o hospital de LaVerne.
Evlat... ... LaVerne'desin.
Filho está em LaVerne.
LAVERNE KLİNİĞİ
CLÍNICA DE LAVERNE
Anne ve bebek iyi... ... ama onları LaVerne'e götürmeliyim.
A mãe e a bebé estão bem mas tenho de as levar para LaVerne.
Ama LaVerne halkına iyi baktın.
Mas cuidou bem de LaVerne.
İzle. Laverne, biliyor muydun?
Laverne, tu já sabes?
kahretsin, Laverne, niye ölen ben olamıyorum?
Porra, Laverne, porque é que nunca posso ser eu a morrer?
- Laverne, lafı gediğine koydun.
Laverne, tu dás bom sexo! Dr.Cox!
Laverne, sende biraz golden retrieverlık ( köpek ) var mı?
Tu tens mesmo uma costela Golden Retriever?
Laverne, gazlı bezi verebilir misin?
Laverne, chegas-me a gaze, por favor.
- Aferin. Ve, Laverne, o giydiğin zevkli, yaramaz şey de ne?
E, Laverne, que perfume encantador é esse?
Laverne'e katılıyorum.
Concordo com a Laverne.
Jordan'a bakan hemşirenin, uyanır uyanmaz bana çağrı bırakmasını sağlar mısın?
Laverne, por favor dizes à enfermeira da Jordan, para me ligar logo que ele acorde?
Laverne?
Laverne?
Laverne, burada ilk çalışmaya başladığında J.D. için ne demiştin?
Laverne, o que dizias quando o J.D. começou a trabalhar aqui?
Laverne ne zaman yatacağız ve bu alaycılığı bırakacaksın?
Quando é que vamos acabar com isto?
Laverne, vakit bulunca bana bir dosyayı getirebilir misin?
Laverne, quando puder, pode ir buscar para mim um prontuário?
Neden "Laverne ve Shirley" deki adam evimizde kalıyor?
Porque vive connosco este tipo da "Laverne e Shirley"?
Laverne, neden sen yapmıyorsun?
Laverne, porque não podes fazê-lo tu?
Laverne, yeni tanıştığım bu doktor konusunda çok heyecanlıyım.
Laverne, estou tão excitada com este médico que conheci.
Hey, Laverne, Turk'ü gördün mü?
Laverne, viste o Turk?
Laverne, yumuşak ve kolayca sinirlenen biri olduğum için mi bana Şekerleme diye sesleniyorsun?
Laverne, chama-me Marshmallow porque sou mole e facilmente calcada?
Laverne, bu öğleden önce, kimin sidiği olduğunu bulacağız.
Laverne, lá para o fim da tarde vamos descobrir de quem é esta urina.
- Laverne.
- Laverne.
Laverne, hastanede çevrende onlarca insan olmasına rağmen kendi düşüncelerinle boğulmanın ne kadar kolay olduğunu fark ettin mi?
Laverne, já reparou que nos hospitais, mesmo estando rodeada por centenas de pessoas, é fácil perder-se nos nossos próprios pensamentos.
Laverne, senle birlikte çıldırdığımız günleri hatırlıyorsun değil mi?
Laverne, lembras-te daquela vez que nós nos exaltamos, não é?
- Hatırladın mı Laverne?
- Lembras-te?
- Laverne?
- Laverne?
- "Laverne Shirley" den Carmine.
Carmine de "Laverne Shirley".
- Kesinlikle ve-ve-ve Laverne.
Não podia confiar em ninguém.
Sakin ol Laverne.
Calma, Laverne.
Son.
Meu Deus, Laverne, como é que tu ouves estas tretas, o dia todo? Fim.
Tanrım, Laverne, Tanrı adına, tüm gün bu saçmalıkları nasıl dinliyorsun? Şaka mı yapıyorsun?
Estás a brincar?