Ledo Çeviri Portekizce
41 parallel translation
Böyle güle oynaya ona koşan birini Tanrı reddetmez.
Não recusará quem para ele se dirige tão ledo.
1943'ün sonlarında, Hindistan-Burma sınırındaki Ledo'dan Stilwell ve Çinliler, Bhamo'da eski Burma Yolu'na bağlanabilmek için yeni bir rota, yani Ledo Yolu'nu açabilmek amacıyla ilerlediler.
No fim de 1943, partindo de Ledo, na fronteira da Índia com a Birmânia, Stilwell e os chineses avançaram, para abrirem uma nova via : a estrada de Ledo, que ligava a estrada da Birmânia a Bhamo.
Bu vahşi ülkenin içinden geçen kilometrelerce uzunluktaki Ledo Yolu Çin'e gönderilecek erzakın güvenliğini sağlamak içindi.
A estrada de Ledo, centenas de quilómetros por um país atroz, destinava-se a garantir o abastecimento à China.
"Herşey evlilik çanı kadar güzeldir ama şunu dinleyn"
" Tudo foi ledo como um sino nupcial. Mas, silêncio! Oiçam!
" Ben gecelerin neşeli avaresiyim. Oberon'a şaka yaptım ve onu da keyiflendirdim.
" Eu sou realmente o ledo vagabundo noturno que brinquedo faço de tudo... porque a todo instante alegre de Oberon deixo o semblante.
Patti Ledo beni sattı ve Kenny Glazier'la gitti.
A Patti Ledo recusou-me e foi com o Kenny Glazier.
1966'da üretilmiş ve ilk sahibi Ledo Wright adında biri.
Foi construído em 1966 e o dono original era o Ledo Wright.
Ledo Wright mı?
O Ledo Wright?
Ledo Wright, Los Angeles'tan gelen yetenekli genç bir piyanistti haftada bir Sands'teki Sinatra'yı çalıyordu.
O Ledo Wright era um jovem pianista de Los Angeles que tocou uma semana com o Sinatra no Sands.
Ledo günün birinde Sinatra'nın sevgililerinden birine rast geliyor.
O Ledo foi falar com uma das meninas do Sinatra após o espectáculo.
Ledo da alttan almazdı.
O Ledo não era flor que se cheirasse.
Ledo Wright'ın cesedi hiç bulunamadı.
O corpo do Ledo Wright nunca foi encontrado.
Ama artık Ledo mazide kalan bir hatıraydı.
Mas, até aí, O Ledo era só uma memória distante.
Tabi, insanlar Ledo Wright'ı seviyor.
Pessoas como o Ledo Wright.
Bu Ledo Wright.
Olhe, este é o Ledo Wright.
Tommy Grazetti'nin Frank'in gözüne girmek için Ledo'yu öldürülmesinden iki gün önce.
Dois dias depois do Ledo ser morto pelo Tommy Grazetti, para se dar bem com o Frank.
Ledo Wright'ı öldüren kişi olduğunuza dair delilleri vardı.
Ela tinha provas que matou o Ledo Wright.
Alison'ın Ledo Wright'ın ölümünde Tommy Grazetti'nin rolü olduğunu araştırdığını düşünüyordum ama burada Ledo Wright hakkında hiçbir şey yok.
Pensei que a Alison estivesse a pesquisar o envolvimento do Tommy Grazetti no assassinato do Ledo Wright, mas não há aqui nada sobre o Ledo Wright.
Evet, ben de en başından beri Alison'ı Ledo Wright'ın katilinin öldürdüğünü düşünüyorum.
Este tempo todo estive a pensar que o assassino do Ledo Wright queria a Alison morta.
Tamam, şu piyanisti Ledo Wright'ı unutun.
Agora, esqueça o pianista, O Ledo Wright.
Evet, ama Ledo Wright'ın parmak izi için değil.
Não para a impressão digital do Ledo Wright.
Ledo Wright'ın şu fotoğrafına bak.
Veja aquela foto de Ledo Wright.
Ledo hep İrlanda Claddagh yüzüğü takardı.
- Sim. O Ledo sempre usava um anel irlandês Claddagh.
O hâlde olay başka şekilde oldu, belki Ledo Wright Grazetti'yi öldürdü.
Talvez seja outro, então talvez o Ledo tenha morto o Grazetti.
Nick zaten Grazetti'yi getirdiğinizde onun parmak izini almıştı ve şimdi Ledo Wright'ın posterinden aldığımız parmak izi de elimizde.
O Nick já tem a digital do Grazetti de quando o prendeu, e agora temos a do Ledo Wright do cartaz.
Ledo 46 yıldır saklanıyordu.
- Durante 46 anos, o Ledo escondeu-se.
Eğer hiç dinlememiş olsaydım Ledo Wright burada diyebilirdim.
Isso é um Ledo Wright original se é que já ouvi um.
Ledo Wright'ın hikâyesi teyit edildi.
A história do Ledo Wright confere.
Ledo Wright'ın katil olmadığına inanıyorum.
- Acredito que não é assassino.
Ledo Amarilla.
Ledo Amarilla.
Ledo ve olası suç ortakları kıymetli malları için ona işkence etti.
E o Ledo e possivelmente mais cúmplices, torturaram-no pelos seus pertences.
Ledo ve Irina'nın faaliyetlerini biliyoruz.
Temos vários cúmplices do Ledo e da Irina identificados.
Adı Ledo Amarilla.
O nome dele é Ledo Amarilla.
Burris, 2006'da Ledo Amarilla'yı tutuklamış.
O Burris prendeu o Ledo Amarilla em 2006.
Sen Ledo Amarillo'nun adamısın.
E tu eras um rapaz do Ledo Amarillo.
Ledo Amarillo diye bir adam birkaç ay önce polisler onun işini bitirdi.
Um gajo, chamado Ledo Amarillo, foi rebentado pelos polícias há uns meses atrás.
Ledo ve başına gelenler hakkında seninle konuşmak istiyorum.
Gostava de falar contigo sobre o Ledo e sobre o que lhe aconteceu.
Seni ve Ledo'yu öyle buldular.
Foi assim que apanharam o teu Ledo.
Caspere'i gerçekten Ledo mu öldürdü?
O Ledo matou mesmo o Caspere?
Çünkü büyük bir hata yapmış,..
Este foi o ledo engano que cometeram :