Leigh Çeviri Portekizce
463 parallel translation
17 : 40 treni Churley, Leigh Green ve Langdon'a gidecektir. - Gitmeliyim.
5.40 para Churleigh, Leigh Green e Langdon.
Perona gelen tren... 17 : 40'ta, Churley, Leigh Green ve Langdon'a gidecek.
O comboio que chegou à Plataforma 4 é o das 5.40 para Churley, Leigh Green e Lengdon.
Leigh-Mallory ve onun Büyük Kanatları.
Leigh-Mallory e os seus pseudo Big Wings.
Hedeflerin benim hava alanlarım olduğunu unutma, Leigh-Mallory ve elliyi bırak 10 tane bile düşüremiyorsun.
Não te esqueças que os alvos são os meus aeródromos, Leigh-Mallory... e tu não estás a abater 50. Nem sequer 10, quanto mais.
Sonunda, Leigh-Mallory'nin Büyük Kanatlarının neden yapıldığını göreceğiz.
Talvez agora, finalmente, deveríamos ver de que são feitos os Big Wings do Leigh-Mallory.
Janet Leigh'in arabasını bulan polisinki gibi.
O que encontra o carro de Janet Leigh.
Yardımcısı Hava Orgeneral Tedder, Amiral Ramsay generaller Bradley ve Montgomery ve Hava Mareşali Leigh-Mallory.
O seu ajudante, Comandante Aéreo Tedder, Almirante Ramsey, Generais Bradley e Montgomery e Comandante Aéreo Leigh-Mallory.
- Merhaba Teğmen.
- Chamo-me Leigh
- Benim adım Leigh. - Ethan Bishop.
Apresento-lhe a Julie
- Susturucu kullanıyorlar.
- Silenciadores, Leigh, usam silenciadores.
Leigh.
Leigh
- Leigh?
- Três cartuchos.
İki mermi.
- Leigh? Duas balas
Leigh... onlardan biri Annie idi.
Leigh... um deles era a Annie.
Yürü eve git, Leigh.
Vai para casa, Leigh.
Murdock'tan bahsetmişken, nerede o? Sen Jaclyn Leigh Taylor, Calvin Cutter'ı yasal kocan olarak kabul ediyor musun?
Jaclyn Leigh Taylor, aceita este homem, Calvin Cutter, como seu legítimo esposo?
Sen, Jaclyn Leigh Taylor Templeton Peck'i yasal kocan olarak kabul ediyor musun?
Jackie Leigh Taylor, aceita Templeton Peck como seu legítimo esposo?
Sen, Jaclyn Leigh Taylor Templeton Peck'i yasal kocan olarak kabul ediyor musun?
Jaclyn Leigh Taylor aceita Templeton Peck como seu legítimo esposo? Aceito.
Leigh Cavot'la aranda neler oluyor?
Que coisa é essa entre ti e a Leigh CaVot?
- Bu delilik Leigh.
- Isto é de doidos, Leigh.
Leigh, özür dilerim. Tamam mı?
Leigh, desculpa, está bem?
- Leigh böyle söylemedi.
- Não foi o que a Leigh disse.
Merhaba Leigh.
Olá, Leigh.
Dinle, seni seviyorum, Leigh.
Olha, eu amo-te, Leigh.
Leigh, Leigh?
Leigh, Leigh?
Leigh.
Olá, Leigh.
Yapma Leigh.
Vá lá, Leigh.
- Arnie. Leigh senden yana.
- Arnie, a Leigh está do teu lado.
Leigh için böyle mi hissediyorsun?
E sentes isso pela Leigh?
Leigh, kımıldama.
Leigh, não te mexas.
- Janet Leigh.
- Janet Leigh.
- Ah, Arthur, sence de - Janet Leigh biraz bariz değil mi?
- Arthur, não achas que Janet Leigh é um pouco óbvio?
Leigh Hunt denemelerini bulmak kolay olmayacak.
Os ensaios de Leigh Hunt não serão tão fáceis.
Leigh Hunt'u da unutmadık.
E sem esquecer o Leigh Hunt.
Leigh Hunt nerede?
Onde está o Leigh Hunt?
Leigh Hunt ve İncil'i göndermekteki hızın başımı döndürdü.
Fico tonta com o tempo que leva a mandar o Leigh Hunt e a Vulgata.
Aman ne zekice Leigh.
Que engraçado, Leigh.
Haydi ama Leigh, köpeği indir. Ben, aşağı in.
Para o chão, Ben.
Senin köpeğin.
O cão é teu, Leigh.
Bak Leigh, korkuyorum.
Ouve, Leigh, estou com medo.
Siz mutlu değilken ben nasıl mutlu olabilirim ki?
Como posso estar feliz se a Leigh não está?
Mutlu olabilirdik Leigh.
Podiamos ser felizes, Leigh.
Ne oldu? Karım Leigh, Dani'nin bir okul kitabının arasında biraz marihuana buldu.
A minha mulher encontrou marijuana num livro da Danny.
Burada kal Leigh.
Fica aqui.
Evet Leigh?
Sim, Leigh?
Vivian Leigh'le gerçekten evli mi?
Está casado com Vivien Leigh?
Leigh...
Leigh...
Leigh.
Leigh.
Hayır Leigh, bir şey yok. Bir dakika bekle.
Deixa-a.
Çok güzel ifade ettin Leigh.
Que eloquência, Leigh!
Haydi çıkar giysilerini! Sen Leigh, giysilerini çıkar.
Tu, Leigh!