English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Lemmy

Lemmy Çeviri Portekizce

126 parallel translation
Lemmy... vicdan...
Lemmy... consciência...
Adınız Ivan Johnson olarak olarak yazılıyor olabilir ancak Lemmy "Caution" ( "uyarı" ) olarak telaffuz ediliyor Dışülke'nin sıfır sıfır üç numaralı gizli ajanı.
Talvez que o seu nome se escreva Ivan Johnson mas pronuncia-se Lemmy Caution agente secreto número 003 dos Países Exteriores.
Lemmy ve Tanrı güreşseler kim yener?
Quem ganha num combate entre Lemmy ou Deus?
- Lemmy.
- Lemmy.
Lemmy Tanrı zaten.
Lemmy é Deus.
Ben de okulun gazetesinde editördüm. ( Motörhead'in vokalisti "Lemmy" dir kendisi )
Era o editor do jornal da escola.
Lemmy'den daha iyi şarkı sözü yazan mı var?
Existe alguém que escreva melhores letras que o Lemmy?
Gel de sevme Lemmy'yi...
Como é possível não amar Lemmy?
Müsaade et de gitsin, Lemmy.
Já o podes largar, Lemmy.
Ve bu onu beklemek için çok uzun bir zaman. İstediğin an Motorhead'den Lemmy usturasıyla suratını parçalayabilir onun.
E, se for esperar muito, temos sempre o Lenny dos Motorhead para lhe dar uns golpes de navalha.
Evet, Lemmy. Sokağa getiriyor ve gerçekçiliğini devam ettiriyorsun.
Sim, Lemmy, vieste para a rua e mantiveste o realismo.
Hoşlandım. Lemmy, benim saklanma tekniğimi... ayrıca sayma tekniğimi öğrenebilir.
O Lemmy pode aprender a minha técnica de busca.
Lemmy...
Lemmy!
Lemmy'mi aramaktan vazgeçmeyeceğim.
Jamais deixarei de procurar o Lemmy.
Lemmy'm nerede?
Onde está o meu Lemmy? ! ?
Zavallı Lemmy'me tarafınızdan neler yapıldı?
O quê... o que é que fizeram ao meu pobre Lemmy?
Lemmy'm olmadıktan sonra ne yazar.
Para quê, se não tenho o meu Lemmy.
Ah Lemmy! Yaşadığımız o güzel anıların içinden, en güzelleri yaşamadıklamızdı.
De todos os bons tempos que passámos... aqueles que nós não passámos foram os melhores.
- Ve yere iniyor, kalan zaman 3, 2, 1...
- E a aterragem será dentro de cinco... - É o grande momento do Lemmy.
- Lemmy'nin büyük anı.
... dois, um.
Kendisi şu an yanımda oturuyor. Müzik ikonu Lemmy!
É claro que estou a falar do homem ao meu lado, o icone musical, Lemmy.
- Lemmy olmasaydı Motörhead Metallica, Megadeth, Slayer ve bugün dinlediğimiz heavy metal olmazdı.
Sem os Motörhead nem os Metallica ou os Megadeth existiam. Nem Slayer. Heavy Metal não seria como é hoje.
- Rock'n'roll Lemmy'dir.
O rock n'roll é o Lemmy O Lemmy é rock'n'roll.
Lemmy de rock'n'roll. - Rock'n'roll!
Rock'n'roll!
Bugün gezegene nükleer bomba atsalar Lemmy ve dinleyicilerin kılına zarar gelmez.
Se largassem uma bomba nuclear neste planeta - - Só sobreviviam o Lemmy e as baratas.
Çeviri : Rockstop İyi Seyirler.
LEMMY : "49 % Motherfucker, 51 % Son of a Bitch"
Herkese merhaba.Devam eden program Loveline. Bu akşamki konuğumuz Motörhead'den Lemmy. Ben Mike Catherhood.
Estão a ouvir a "Loveline" e temos o Lemmy como convidado.
- Lemmy seninle konuşmak büyük bir onur. Gerçek bir efsanesin. - Teşekkürler.
É uma honra estar a falar contigo - uma lenda viva.
Motor.
Acção. Lemmy, quero que conheças alguem.
Lemmy, seni yazar Hank Moody ile tanıştırmak istiyorum.
Este é o escritor Hank Moody.
Lemmy bana Los Angeles'lı bir rockçı gibi geliyor.
O Lemmy parece um rocker de L.A. Ele tem qualquer coisa nele...
- Lemmy radyoaktif bir kovboy gibidir.
Lemmy é um cowboy radioactivo do caralho
Lemmy'nin görünüşü biraz 50'li yıllardan beslenmiştir.
O look do Lemmy e algo que deve vir dos anos 50.
Lemmy'nin stilini anlatmak çok kolay değil.
Não é facil descrever o estilo do Lemmy.
Her gün Lemmy'i lobideki video oyunlarının yanında görürdük.
Todos os dias nós viamos o Lemmy a jogar numa arcade cá fora.
Mevsim yazdı ve California çok sıcaktı.
Era Verão e era muito quente no Valley e o Lemmy tinha uns calções.
Lemmy de şort giyerdi. İnan bana Daisy Dukes gibiydi.
Eram uns calções da Daisy Duke.
Odamızdan çıktığımızda ilk gördüğümüz şey Lemmy'nin oyun makinesine doğru eğildiğiydi.
Saiamos pela porta e a primeira coisa que viamos... era o Lemmy dobrado sobre a máquina.
Yine bir gün Lemmy oyun oynarken cesaretimi toplayıp yanına gittim. Ayaküstü selamlaştık.
Então houve uma vez que ganhei tomates, fui ao pé da maquina e ele "Hey Scott"? "
Onu ya kabul edersiniz ya da etmezsiniz.
Ele é o Lemmy e ou atinas com ele ou não.
O Lemmy. Aslında ismi fiil gibi kullanılabilir.
Ele é o Lemmy Devia haver um verbo.
Lemmy'nin böyle biri olduğunu düşünmüyorum.
E eu não vejo o Lemmy como sendo assim.
Lemmy'i başarmak istediği şeyi kendi yollarıyla yapan biri olarak görüyorum.
Ele faz as coisas à sua maneira para chegar onde precisa.
Lemmy ile ilgili hatırladığım ilk şey müzikle hiç alakalı değil ama kumar makinelerine olan takıntısıydı.
Aquilo que eu me lembro acerca do Lemmy não tem nada a ver com a música. Ele era e acho que ainda é Obssecado com slot machines.
Bence 3 tane Lemmy'i yan yana getirdiğinizde kazanacağınız bir Motörhead makinesi yapılmalı.
Deviam fazer uma máquina dos Motörhead. E depois se te sairem 3 Lemmys ganhas o jackpot.
Ben Lemmy'i bir efsane olarak kabul ediyorum.
Eu considero o Lemmy como uma lenda.
Lemmy.
Lemmy.
Lemmy!
Lemmy?
Bu benim Lemmy'm!
É mesmo o meu Lemmy!
Lemmy Tanrıdır.
Lemmy é Deus!
Kısaca Lemmy kıçını ağzımıza dayamış gibiydi.
Era o Lemmy vergado com o rabo mesmo à mostra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]