Lezbiyen Çeviri Portekizce
1,860 parallel translation
Bu yüzden bir avantajın var sanıyorsan yanılıyorsun. Renee lezbiyen değil.
Talvez penses que tens algum tipo de vantagem por causa disso, mas não, a Renee não é fufa.
Ben lezbiyen değilim.
Não sou lésbica!
Evet, lezbiyen.
Sim, é lésbica. Vai correr tudo bem, Phyllis.
Eski lezbiyen kartını oyna.
Usa o facto de teres sido lésbica, sabes?
Jenny, lezbiyen bir yazarı tercih etmez misin?
Jenny, não preferias uma escritora lésbica?
- Kaldı ki lezbiyen yönetmen - - Hayır, kadın yönetmen olsun isterim.
Não, quero que seja uma realizadora.
Yani, kadınlarla ilgili o zaman sette de bir kadın olmalı gibi. Yani, sen artık lezbiyen değilsin ve film işinde değilsin. Onlar da yazarı sette istemezler.
Quer dizer, trata-se de mulheres, então, é preciso uma mulher em cena e tu já não és lésbica e, no mundo do cinema, eles não gostam de ter lá o autor, porque se tornam demasiado protectores do seu material...
Lezbiyen olmak bu günlerde moda.
Hoje em dia, é moda ser-se lésbica.
Leonard senin için kabul etmesi zor olabilir ama bence Phyllis lezbiyen olabilir.
Sabe, Leonard, pode ter dificuldade em aceitar isto, mas acho que a Phyllis pode ser lésbica.
Şu yeni şık lezbiyen hevesinden evvel de bu işlerdeydim.
Eu já gostava delas muito antes desta nova moda.
Hikâyeni okuduğumda, düşündüm de bilindik bir lezbiyen filmi olabilir.
- Está bem. Quando li a tua história, pensei : " Isto podia ser um filme de lésbicas vulgar,
Evet lezbiyen ama lezbiyen artı olsa.
Que poderíamos fazer para ser melhor do que os filmes vulgares?
"Neden bencil, genç ve güzel bir lezbiyen, uçaktan atlasın?"
"Por que uma linda, egocêntrica e jovem lésbica saltaria de um avião?"
Bunca yoldan sonra mı? Uzun bir lezbiyen davasıydı.
Essa coscuvilhice viajou muito longe, até Nova Iorque.
Galiba galiba lezbiyen değilim.
Acho que... Acho que não sou lésbica.
Ne yaptığını bilmiyorum Kit. Öyle lezbiyen değilsin.
Não sei o que andas a fazer, Kit.
Açıkçası lezbiyen olduğunu düşünmüyorum.
Sinceramente, não acho que sejas lésbica.
Belki bir takım... lezbiyen eğilimlerin ya da neyse oldu ama okul yılların değil artık.
Talvez tenhas umas tendências lésbicas ou assim,
Lezbiyen eğilim nedir?
- O que é uma tendência lésbica?
Bir kez lezbiyen olan hep lezbiyendir.
Uma vez lésbica, lésbica para sempre.
Lezbiyen olmamdan meselen yoktu hiç.
Estavas à vontade com o facto de eu ser lésbica.
Anne, lezbiyen değilsin. Annemsin. Gey olduğuna 25 yıllık evlilikten sonra birden karar veremezsin.
Mãe, tu não és lésbica, és a minha mãe e não decides subitamente, após 25 anos de casamento,
Gramy Hovardı, Volvolu ve lezbiyen
Gramy Ho tinha razão voltei a ser lésbica e sigitysonchopu.
Ben lezbiyen çalıştırıcıyım. O da güreş takımı kaptanı ve beni döndürüyor.
Eu sou a treinadora lésbica e ele é o treinador da equipa de Wrestling, e ele excita-me...
Dur, yani sırf lezbiyen diye bunu yapmamı istemiyorsun?
É isso que estou a dizer. Não queres que faça isto por ela ser lésbica?
Sahta bakire, lezbiyen, katil.
Virgens, lésbicas, assassinas.
Lezbiyen olacaksan, alet çantanı iyi bilmelisin.
Se vais ser lésbica, tens de conhecer as tuas ferramentas.
Joyce... Lezbiyen olduğumdan ilk kez Wellesley'de ikinci sınıfta şüphelendim.
- Bem, Joyce, suspeitei que talvez fosse lésbica no segundo ano da faculdade.
Lezbiyen ve kadın dolu bir huzurevinde kalıyor. Gerisini sen hesapla.
Ela é uma lésbica numa maternidade cheia de velhotas.
O lezbiyen.
Ela é lésbica.
Görünüşe bakılırsa biz lezbiyen kızlarıyla gurur duyan anne-baba olduk.
Parece que somos os pais orgulhosos de uma filha lésbica.
Becca lezbiyen değil.
A Becca não é lésbica.
Aman Tanrım, burası lezbiyen barı mı?
Oh, meu Deus, isto é um bar de lésbicas?
Orta yaşlarda lezbiyen oldum, birkaç gol atsam fena olmaz, değil mi?
Sou uma lésbica atrasada. Então, preciso de explorar o terreno por um tempo, certo?
Alkışlar hocamıza, lezbiyen olduğu için!
- Um heray pela professora ser lésbica!
Öyle mi! Lezbiyen döğüşü!
Yeah, luta de fufas!
Persler'in bu barı kapatması için, ölü lezbiyen bedenimi çiğnemeleri gerekir!
Terão de passar por cima do meu cadáver lésbico para fechar este bar!
Lezbiyen olduğumuz için ayrımcılığa uğruyoruz!
Estamos a ser discriminadas por sermos lésbicas!
Şimdi de lezbiyen mi oldunuz?
Agora é lésbica?
Bundan gurur duyan bir lezbiyen.
Lésbica com muito orgulho!
Lezbiyen barları satın alınıp, kapatılıyor. Bu doğru değil! Evet!
Bar de lésbicas a serem comprados e fechados, isto não está certo!
Coloradolu bir grup lezbiyen, barın yeni sahiplerinin içeri girmesini... engellemeye çalışıyorlar...
Enquanto um grupo de lésbicas do Colorado está a impedir a entrada dos novos donos do bar.
Çok uzun zaman önce, lezbiyen olduğumu fark ettiğimde, dışlanmış hissettim ve aklım karıştı.
Sabe, há muito tempo atrás quando percebi que era lésbica, senti-me isolada, confusa.
Persler lezbiyen barını açık tutmaya karar verdiler, böylece hiçbir lezbiyen içkisiz kalmayacaktı.
Os persas concordaram em mantê-lo uma bar lésbico, pois nenhuma fufa deveria ficar sem cocktails.
Devasa bir lezbiyen dışında bir kişiye bile rastlamadım.
Não! Olá... Um idiota em primeiro grau...
- Cumaları lezbiyen gecesidir.
É pena que sexta-feira à noite seja só para lésbicas.
Benim... sey oldugumu... ikimizin lezbiyen olabilecegimizi.
Que... nós poderíamos ser lésbicas.
Danny Nicoletta, 30 yıldır lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel eylemleri fotoğraflarıyla belgeliyor.
Danny Nicoletta é um fotógrafo profissional que documentou o movimento dos gays, bissexuais e transexuais durante mais de 30 anos.
Ayrıca ben lezbiyen oldum.
Oh, e eu sou lésbica.
Lezbiyen numarası yapmak, Chubby Kulüpteki müşterilerini muhtemelen ikiye katlar.
Fingir ser lésbica provavelmente vai duplicar o teu salário no Club Chubby.
Lezbiyen olduğumun sanılması umurumda değil.
Só não quero que pensem que a Suzanne é o melhor que consigo arranjar.