English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Leğen

Leğen Çeviri Portekizce

263 parallel translation
- Buyurun efendim? - Leğen.
- Sim, senhor?
Bir tava, bir leğen bir şişe parfüme karşılık ortağım üstünde kalırsa 1 dolar alırım.
Uma frigideira, uma banheira... uma garrafa de perfume contra $ 1 que meu sócio fica no cavalo.
Yeni bir saban, iki leğen domuz yağı, bir fıçı pekmez ve 11 kg çiğneme tütünüyle değiştiririm.
Troco por um arado novo. Dois barris de banha, um barril de melaço. 11 kg de tabaco de mascar...
Kültablası olarak kullanılan bir leğen kemiği.
Uma pélvis humana usada como cinzeiro.
Bu adamın ayaklarını yıkamak için bir leğen getir!
Tragam uma bacia para lavar os pés dele! Imediatamente.
Tıraş olacaksan, leğen dolduracağım.
Se se vai barbear, encho uma tina,
Ama leğen kemiğim çok dar.
A pélvis é muito estreita.
Faka büyük bir leğen ve bol miktarda gevşemeye ihtiyacı var.
Mas ela tem uma pelvis grande, e está bem relaxada.
Leğen, sürahi gibi Sıradan şeyler bile.
As coisas simples : A bacia e a bilha - quando,
- Altına leğen koyarım.
- Eu arranjo uma bacia.
Leğen lazım mı?
Queres uma bacia para te lavar?
Al sana leğen.
Vês a bacia?
Muhtemelen bir yerini kıracaktır, kol, bacak ya da leğen kemiği.
É provável que partisse alguma coisa. Braço, perna, ou pélvis.
Geceleri eve döndüğümde ayaklarım için sıcak su dolu leğen getiriyor.
Sempre que vou para casa à noite, ele traz uma panela de água quente para os meus pés.
Asla bir erkeği elde edemeyeceğimi. Leğen kemiğimin doğum yapmayı kaldıramayacağını.
que eu nunca iria ter um namorado, que a minha pélvis não tinha hipótese, durante o parto.
Selma'yı tanıtmama izin verin - hey leğen kılıklı, ben Patty!
Parolo, eu sou a Patty! - O quê? !
"Leğen pastası mı"?
Eles são tão especiais como um peido de cachorro.
Ilık su dolu bir leğen ve tuz istiyorum.
Preciso de uma bacia com água quente e sais.
Daha fazla su lazım. Ayaklarım için bir leğen daha.
Preciso de mais água e de outra bacia para banhar os pés.
Bilardo odasına Bay D'lvry'ye bir leğen sıcak su ve tuz götür.
Leva uma bacia com água quente e sais a Sr. D " Ivry, à sala de bilhar.
Hadi. Tamam. Leğen kemiğinin arka kısmında bir çatlak olabilir.
Certo, pode ter algumas fraturas na traseira possivelmente, a pélvis quebrada.
3 haftadır leğen kemiğim ağrıya ağrıya çalışıyorum.
Há três semanas que trabalho com o pélvis partido.
Yere değil, bir leğen getirin.
- No chão não. Tragam uma bacia!
Leğen kemikleri birleşmediği müddetçe sorun olmaz sanırım.
Desde que ela e o Angel não estejam pélvicos, acho que ficamos bem.
Karnını kapatın, leğen kemiği filmi çekelim.
Protejam o abdómen e preparem exame pélvico.
Leğen.
A banheira.
Eric tepesine kadar dolu bir leğen götürdü.
O Eric encheu uma banheira inteira.
Leğen kemiği kesinlikle bir kadına ait.
O osso pélvico é definitivamente feminino.
- Malucci, dört leğen getir.
- Malucci, enche quatro bacias.
Aşağıda iki leğen daha var. - Tatlım. Tatlım, dinle beni.
- Há mais duas cestas lá em baixo.
Shifty'nin leğen kemiği ve kolu kırıldı. Kötü bir beyin sarsıntısı geçirdi.
O Shifty fracturou a bacia, um braço e e teve uma grave contusão.
Demek ki leğen kemiğine çekilmiş.
O que significa que se retraiu para a pélvis.
Leğen kemiğinde kırılma yok, omurgasında basınca dair belirti yok.
Não há fractura da pélvis, não há compressão nas vertebras lombares.
Leğen kemiği de tam üç yerinden kırılmış.
E o pélvis, em três lugares.
Leğen kemiğinden güç alarak.
Irradiando da pélvis.
Oldukça büyük bir leğen kemiğim var.
Tenho uma pélvis muito larga.
- Leğen kemiği temizliyorum.
Estou a limpar um pélvis. Bom.
Kurbanımızda kırık bir boyun, ezilmiş bir omurga birkaç bacak kırığı, parçalanmış leğen kemiği- -
A vítima tem o pescoço partido, vértebras esmagadas, fracturas nas pernas, pelve desfeita.
Leğen kemiği ve bel omurlarındaki küçük kırıkların sebebi bu olabilir mi diye bakıyordum.
Estava a ver se isto podia ter causado estas fracturas na pélvis e nas vértebras lombares.
Ama leğen kemiğinin iki tarafında da kırıklar yaratamayacak kadar esnek.
Mas é muito flexível para causar uma fractura uniforme em ambos os lados da pélvis.
Yüzbaşı Schilz'in leğen kemiği ve bel omurlarında ince kırıklar buldum.
Encontrei fracturas finas na pélvis e vértebras lombares do Ten.
Ezilen leğen kemiğin nasıl oldu?
Como está a pélvis esmagada?
Doktor diyor ki, yakında leğen kemiğim daha güçlü ve her zamankinden daha güzel olacakmış.
O médico diz que a minha pélvis vai ficar melhor que nunca.
Kimsenin leğen kemiğini kırmasını istemeyiz.
Não queremos que ninguém fracture a pélvis.
Baş ponpon kızıymış ama sonra leğen kemiğini kırmış.
Ela foi cheerleader dos Charger, mas aleijou o pélvis.
Bacak yüzünden leğen kemiğin bükülmüş. Sana sadece uyarı.
Por causa do entortamento da bacia devo avisá-la.
Leğen.
O péIvis.
LEGEN BÖLGESI
A PÉLVIS FEMININA
Üç kurukafa ve bir leğen kemiği.
Vou dar-vos vantagem... de três caveiras e um cadáver.
Boyun, göğüs, leğen kemiği negatif. Uzun kemik kırıkları yok.
- Sem grandes fracturas ósseas.
Leğen kemiği bölgesinde oluyor.
... em redor da região pélvica, por baixo do umbigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]