Libras Çeviri Portekizce
2,939 parallel translation
Çılgın fareden 14 lira mı?
14 libras no rato louco?
Sırf baca temizleyicisine para vermediği için başına ne işler açılmış.
Tudo porque se recusou a pagar 20 libras por duas semanas.
Bir panda ortalama olarak 190 kilogramdır ve kitle indeksi 21.34'tür.
O panda comum pesa 352 libras, com um índice de massa corporal de 21.34.
Ancak gördüğünüz gibi bunlar 2.3 mm derinliğinde ayak izleri. Kendi ağırlığıma 35 kilogram daha ekleyerek yaptım.
Mas, como podem ver, estas pegadas são de 2,3 milímetros de profundidade, que acabei de criar ao adicionar 75 libras ao meu peso.
90 kilogram ağırlığında bir erkek 2.3 mm derinlikte bir iz bırakır.
Um homem que pesa 183 libras estabeleceria uma profundidade de impressão de 2.3mm.
Jesse Mantona nın bulunduğu yer burası.Ve boş gelmemişler
É o lugar onde Jesse Montori foi encontrado. Olha o que deixaram. Umas quantas libras e uns panfletos.
40,600 pound kazandım.
Ganhei 40 600 libras.
Tippo'ya beş bin koydum o ise bir dakika içinde 6000 kazanamazdı.
Eu apostei 5 mil libras com o Tippo em como ele não ganharia 6 mil libras num minuto.
Siyaha 6000 bin koydu.
Ele apostou 6 mil libras no preto.
Al sana 40,000 pound.
Aqui estão as tuas 40 mil libras.
Biraz eğlence olsun diye 400 poundluk 21 oynadım.
Por diversão eu tinha apostado 400 libras na mesa.
İçimden bir ses tura diyor.
200 libras em como sai cara.
"444 Pound" dedi.
"444 libras".
"Bunlar için 500 Pound vereceğim"
"Vamos fazer uma coisa", disse, "Dou-lhe 500 libras por eles".
Arka koltuğu temizleme için 50 sterlin bayıldım.
Custou 50 libras pra limpar o banco traseiro,
Taksimetre ücreti 30 sterlin civarındaydı. ... ve bana ödemede bulunmayacağını söyledi.
Estávamos quase chegando com uma conta de 30 libras no taxímetro e ela me disse que não tinha recebido.
Boktan bir cinsel ilişki olduğu için 20 sterlin borçlu olduğumu söyledi.
Ela me disse que eu devia 20 libras por que a transa foi uma merda.
Fiyatı 50.000 sterlin.
Custam 50 mil libras.
Oraya çıkarsan sana beş papel veririm.
Cinco libras se fores lá a cima.
Beş papel mi?
Cinco libras?
- 200 sterlin.
- Duzentas libras.
Londra'da geçinmek için sana 200 sterlin veriyorlar.
Quê? Deram-te 80 libras para te safares em Londres.
Ne bu, haftalık 120 sterlin iş arama harçlığı mı?
Qual é? 47 libras por semana de subsidio de desemprego?
800,000 pound.
800 mil libras.
Bir ada haftalık 30,000 dolar önermek yalvarmak değil de ne. İnanamıyorum.
- Ao ofereceres 30 mil libras... para passar a semana contigo é difícil de entender.
Sana haftada 30 bin veriyorum, bu yüzden ben ne dersem o olur.
Paguei-te 30 mil libras por uma semana.
Seni korumak için para alıyorum, çoğunlukla da kendinden.
- Recebi o dinheiro por te proteger. - 30 mil libras?
10 papeline bahse varım ki, bir şey bulamayacaksın.
Aposto 10 libras que é o que procuro.
Senin adın Alexander Pearce ve hiçbir hakkın yok ta ki 744 milyon sterlin vergi borcunu ödeyene kadar.
O teu nome é Alexander Pearce e não tens direitos. Não até que nos pagues 744 milhões de libras em impostos atrasados.
Eskiden Doktor Knox'a ceset başına 3 pounddan satardık.
Vendíamo-los ao Dr. Knox, a 3 libras por cadáver.
Pekâlâ, size bu ceset için 3 pound veririm.
Ok, vou dar-vos 3 libras.
Biz 6 pound civarında bir para düşünüyorduk, efendim.
Estávamos a contar com 6 libras, senhor.
Üzgünüm, size 4 pound 10 şilinden daha fazlasını veremem.
Acho que não vos posso pagar mais do que 4 libras e 10 shillings.
5 pound 10 şilin verirseniz ceset sizindir.
Poderia subir para 5 libras e 10 shillings.
Bu kadar zahmete girdiğiniz için sizlere 5 pound ödeyeceğim, beyler.
Vou dar-vos 5 libras pelo vosso trabalho, senhores.
Gördüğüm en adi adama 20 papel kaybetti, olan bu.
Acabou de perder 20 libras para o menor hétero que alguém já viu, foi isso.
Binlercesi kişi işten çıkarılmış, grev yüzünden işler sekteye uğramış üretim neredeyse durmuş vaziyette. İhracattan kazanılacak milyonlarca pound kaybedildi.
Com milhares de operários despedidos ou em greve, a produção mal se faz estão a perder-se milhões de libras em exportações.
- Üç sterlin mi?
- Três libras?
İngiliz ekonomisine milyonlarca pound pompalıyoruz.
Damos milhões de libras à economia inglesa.
Önüme 5,000 Sterlin atmasına izin verdim şimdi ne kaldı elimde?
Aceitei ele dar-me uma porcaria de 5.000 libras. e o que me resta agora?
Sürat yaptığım için üç kez ceza puanı yedim, her biri 60 Sterlin.
Levei 3 multas por excesso de velocidade, 60 libras cada.
500 Sterline patladı ama hafta sonunu bile Brighton'da geçirmedim.
Gastei quase 500 libras e não passei o fim de semana em Brighton.
Kendisi 20 Sterlin edermiş.
Deram 20 libras por ele.
- Evet. 20 Sterlin'e ne yapılır ki?
- Não. O que se pode fazer com 20 libras?
- Bir de içecek... 5.50 pound tutuyor.
- E uma bebida... São 5,50 libras, se faz favor.
O zaman duvardaki delik için 250 pound alacağım.
Então serão 250 libras pelo buraco na parede.
10 libre çekiyordu!
Dez libras!
10 libre ne kadardır biliyor musun?
Sabe quanto é dez libras?
Ve 1,5 kilo pirinç getirebilir misin?
E então ir buscar cinco libras de arroz a loja?
Sadece 1,5 kilo al.
Trás apenas cinco libras.
"Ne yapacağım biliyor musun?" dedim.
"444 libras".