Lider Çeviri Portekizce
3,185 parallel translation
Lider sensin.
És a nossa líder.
- Bu işte lider benim. - Lider mi?
- Estou a liderar.
Lider ya o ya da dürüstlük abidesi Edison Davis olacak.
Conseguimos ou ele ou o'Senador Integridade'.
Her şeye rağmen İlklerin İmparatoru'nun sertliği ve acımasızlığı Çinlilere tek bir vücut olmayı,... tek bir lider altında tek bir ülke olmayı öğretti. Bu felsefe şu anda yaşadığımız dünyanın büyük kısmını oluşturuyor.
Enquanto Primeiro Imperador, áspero e brutal, mas ele deu aos chineses a noção de que eles eram um único povo, um único país, sob o comando de único líder, isso praticamente constitui o mundo no qual vivemos.
Bakın, eğer duruşma olsa bile ben aklanana kadar günlük işleri idare etmesi için geçici bir lider atayabilirim.
Mesmo se existir um julgamento, eu estou preparado para escolher um líder provisório, para tratar do dia-a-dia até que seja absolvido.
Fakat senin programına da güvenemem. Özellikle, yeni lider olmam için oy vermeyeceksen.
Mas também não posso confiar na tua programação, especialmente se não votares em mim para ser o novo líder.
Lider olmaya uygun değil.
Não está apto a liderar.
Komutanları doğuştan lider olarak tanımladı.
O Comandante chama-lhes líderes natos.
Dr. Sinja, gezegendeki en populer, ve hicbir mezhebe bagli olmayan dini bir lider.
O Dr. Sinja é o mais famoso líder religioso independente do planeta.
Ona korkusuz lider demeyi 1992 gibi bırakmamış mıydık?
Não decidimos parar de o chamar temerário líder mais ou menos por volta de 1992?
Her grupta bir lider bulunuyor.
Nós temos um líder em cada grupo.
Siyahilerin lideri, Hz. Musa'mız, dört veya beş yüzyılda bir gelebilecek bir lider, bizden nefretle ve acımasızca koparıldı.
O nosso Líder negro, o nosso Moisés, o único em quatrocentos ou quinhentos anos, foi levado de nós pelo ódio e rancor.
Halk yeni bir lider istiyormuş.
Os mafiosos obedecem aos seus chefes.
Eko Lider 234 sektör 22'ye iniş izni istiyor.
Echo Leader 234, requer autorização para aterrar no Sector 22.
Anlaşıldı, Eko Lider 234.
Entendido, Echo Leader M-234.
Bu odada çok sayıda lider var.
Estão muitos líderes nesta sala.
Olduğunu düşündükleri yüce lider gibi davranman son derece önemli.
É essencial que te comportes como o grande líder que acham que és.
Savunmasız lider.
Levaram-no e não o defendemos.
O büyük bir lider.
Um grande médio.
Büyük bir lider mi dedi.
Sim, disse que ele é um grande médio.
Ama Tur'un büyük bölümü önceden kazanılmış... 2000 yılında, Tur zaten Hautacam'da dört dakikayla lider olduğumda kazanılmıştı.
Mas muita da Volta foi vencida antes... quando ganhei por quatro minutos.
Ben lider değilim.
Não sou um líder.
Bence çok iyi bir lider olursun.
Acho que te sairias muito bem.
Bir deha olabilir ama bize diğerlerinin kabulleneceği bir lider lazım.
Ele pode ser um génio, mas nós precisamos de alguém a quem os outros sigam. Um líder. Ele não consegue vencer sozinho.
İyi bir lider nasıl olur?
Mas como? 'O que faz um bom líder?
Ama ondan bir lider yaratmadan önce bakalım düş kırkılığıyla nasıl başa çıkıyor.
- Mas antes de o tornarmos um líder, vamos ver como lida com a frustração.
Ama beni bir lider yaptılar. Ve sana söz veriyorum ki bu savaşı kazanmak için elimden geleni yapacağım.
'Mas eles fizeram de mim um líder,'e eu prometo-te que tudo farei'para vencer esta guerra.
Bu lider.
É o Major!
Lider!
Major!
- Lider biziz.
Major, somos nós!
- Lider!
Major!
Lider, seni gördüğüme çok sevindim.
Major, estou tão feliz por te ver!
Patchi, çoktan bir lider olmaya başlamıştı.
Sabes, o Patchi estava prestes a tornar-se num líder.
Sonunda lider, gitmek için gereken emri vermişti.
Felizmente, estava lá o Major para dar a ordem.
Lider bütün meydan okuyanları yeniyor.
O Major está a arrumar todos os desafiantes.
Lider, gerçek bir Pachyrhinosaur ile kafa kafaya çarpışmanın zamanı geldi!
Major, está na altura de enfrentares um verdadeiro Pachyrhinossauro!
İyi dövüştü Lider.
Bom combate, Major.
Ama hayat kardeşinizi lider yapıp hayatınızın kızını elinizden alırsa... Şey, bu çok zor bir durum.
E quando a vida põe o teu irmão a mandar e leva a rapariga dos teus sonhos, bem, essa é a mais difícil.
Lider kim? Sensin sanıyordum.
Quem dirige isto?
Lider benim ama onu dinlemelisin.
Pensava que era você. E sou, mas ouça-o.
Fakat lider değil
Membro da equipa, mas não um líder.
Demek istediğim, kim beni lider olarak seçti?
Quem me elegeu líder?
Büyük liderimiz Joseph Stalin Vissarionovich tarafından Çavuş Novikov komutasındaki bu kahramanca işler yapan keşif birimini filme almak için görevlendirildim.
Foi-me confiado pelo nosso grande lider, Joseph Vissarionovich Stalin, filmar as proezas heróicas da distinta unidade de reconhecimento que está sob o comando do sargento Novikov.
Birisi Sturmbannfuhrer'e kedilere yaptığım şeyleri anlatmış.
Alguém contou ao lider das tropas de ataque sobre os gatos.
Evet, Sturmbahnfuhrer...
Então, lider da da tropa de ataque...
Asi lider General Dutafi bölünüp, Batı Katana'nın kurulmasında ısrarcı.
O General Dutafi, líder dos rebeldes, insiste na separação e criação da Katana Oeste.
O bir lider değil.
Não é uma líder.
Bu yılın Formula 1 sezonunun yarısını geride bırakırken Ferrari ve Niki Lauda açık ara lider James Hunt ve McLaren cebelleşiyor.
À medida que nos aproximamos da metade desta temporada da F1, a Ferrari e Niki Lauda, estão claramente no topo, enquanto que James Hunt e a McLaren, lutam pela consistência.
İlk viraja lider giriyor!
Lidera após a primeira curva!
Andretti şu an lider ama Hunt saldırıyor.
E é Andretti que está na liderança, mas Hunt está ao ataque.
Hükümdarlığımı hor gören herkes iyi anlasın,... beni devirmek isteyenler için sözde bir lider.
Uma figura para aqueles que me querem derrubar?